Acı, çabuk, şaşırtıcı bir biçimde ve önceden kendini hiç belli etmeksizin geliverdi. Graeber yolculuk boyunca ne bir şey düşünmüş, ne de bir şey duymuştu. Şimdi ise acı, birdenbire, bir geçiş dönemine bile zaman bırakmadan saldırıyor sanki onu paramparça ediyordu. Durdu ve bekledi. Kımıldanmıyordu. Bıçakların dönmeye başlamasını, acı vermesini, birtakım adlar haline dönüşmesini ve böylece mantığa ve avuntuya açılmasını, hiç olmazsa yazgısına boyun eğmesine fırsat vermesini bekliyordu. Ama beklediği gelmedi. İçinde, yitirmenin acısından başka hiçbir şey yoktu. Bu yitiriş, sürekliydi. Hiçbir yerde bir köprü yoktu. Bir zamanlar bu köprüyü ele geçirmiş, ama şimdi yine yitirmişti. Kendini dinledi. Bir yerlerde bir ses olmalı, bir umut yankısı dolaşmalıydı. Boşluktan ve adsız bir acıdan başka bir şey bulamadı.
Sayfa 476Kitabı okudu
Şimdi durup düşününce onların bu kadar yakınındayken dönem sonunda olup bitenlerden nasıl olmuş da neredeyse hiç haberim olmamış diye merak ediyorum. Herhangi bir şey olduğuna dair elle tutulur çok az işaret vardı -bunu belli etmeyecek kadar zekiydiler- ama aldıkları bütün tedbirlere rağmen su yüzüne çıkmayı başaran anlaşmazlıkları bile bile göz
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Vicdanı körelen her insan bir zamanlar çocuktu Umut. Umutları paramparça edilmiş ve o parçalarla hiç barışamamış insanlar yaşıyor bu dünyada. Canı yanan can yakıyor. İncinen incitiyor. Kirlenen kirletiyor. İnsanın karanlık yanında bir kısırdöngü varlığını sürdürüyor. Öyle olunca da o insanlar vicdanlarının yerini bulamıyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Artık o kadar fazla şey oluyor ki, dünya çok hızlı dönüyor. Bir zamanlar kalbini paramparça edecek veya aklını kaçırmana yol açacak şeyleri kabullendiğini görüyorsun artık. Sanki hayat eskiden bir dönme dolaptı şimdi hız treni. "
Alibaba'nın bu sayısı ile Markopaşa'nın 1.dönemi kapanacaktır. Bir yılı az geçen bu dönemde Markopaşa 23, Merhumpaşa 4 , Malumpaşa 5 ve Alibaba 4 sayı çıkabildi. 55 haftanın 36'sında çıktığına göre, 19 hafta gazete engellerle karşılaştı, yayımlanamadı. Sabahattin Ali 19 Aralık 1947'de içeriye girdi. Gazete üzerinde hükumetin, sıkı yönetimin,
624 syf.
7/10 puan verdi
Tessa ve Hardin kadar dik kafalı karakterler görmediğime artık eminim. Birbirlerini bu kadar sevip aynı zamanda bu kadar hırpalayan iki insan nasıl olabilir bilmiyorum. Sürekli saklanan sırlar,verilip tutulmayan sözler... Artık yeter dediğim zamanlar oldu ama bu kitapta ilginç olan şey beni sıktığını düşündüğüm zaman bile merak ettirmesi. Direniyorum. Ben o mutlu sonu göreceğim inşallah :D Sabrı olmayan okumasın. Gelsin üçüncü kitap. Bıkmış olsam da sıra After 3: AYRILIK 'ta :)
After 2: Paramparça
After 2: ParamparçaAnna Todd · Pegasus Yayınları · 20161,009 okunma
Reklam
352 syf.
·
Not rated
1984 İncelemesi
George Orwell – 1984 Bugün; hepimizin bir yerlerden illaki duyduğu, en azından Instagram hikayelerinden gözümüze ilişmiş, günümüzde oldukça popüler bir eser olan George Orwell’ın 1984 romanı hakkında bir şeyler karalamak istedim. Yaptığım gözlemler neticesinde, insaların kafasında “popüler olan bayağıdır.” gibi gerçekdışı bir önyargı olduğunun
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166.4k okunma
Bencil Sibyl
* Sürprizbozan * Dorian, biraz da kendi kendine, "Demek Sibyl Vane'i öldürdüm," dedi. "O minicik boynunu bıçakla kesmişçesine öldürdüm onu. Oysa ben onu öldürdüm diye güllerin güzelliği azalmış değil. Kuşlar aynı mutlulukla bahçemde şakıyorlar. Ben de bu gece seninle yemek yiyip operaya gideceğim, sonra da bir yerlerde 'supé' yeriz, herhalde. Şu yaşam denen şey nasıl da dramatik! Harry, bütün bunları bir kitapta okumuş olsaydım hiç kuşkusuz ağlardım. Oysa şimdi sahiden oldu ya, her şey öyle olağanüstü geliyor ki gözyaşlarım akamıyor. İşte bak, ömrümde ilk yazdığım ateşli aşk mektubu. İlk ateşli aşk mektubumun ölmüş bir kıza yazılmış olması ne tuhaf! Onların da hisleri var mıdır ki, ölü dediğimiz o sessiz, beyaz kişilerin? Ah, Sibyl! Hissedebilir mi, bilebilir mi, dinleyebilir mi? Ah, Harry, nasıl da sevmiştim onu bir zamanlar! Yıllar öncesindeymiş gibi geliyor şimdi. Her şeyimdi o benim. Derken o korkunç gece oldu... Dün gece miydi gerçekten... Sibyl çok kötü oynadı, benim de yüreğim neredeyse paramparça oldu. Sibyl her şeyi anlattı bana. Son derece dokunaklıydı ama benim yüreğimi kıpırdatmadı bile. Onu sığ buluyordum. Sonra birden beni ürküten bir şey oldu. Bunun ne olduğunu sana söyleyemem ama korkunçtu. Sibyl'e dönmeye kadar verdim. Ona haksızlık ettiğimi düşünüyordum. Şimdi de o öldü. Ah, Tanrım, ulu Tanrım! Harry, ne yapacağım ben şimdi? Nasıl tehlikede olduğumu sen bilmiyorsun; doğru yoldan sapmamı önleyecek kimse de yok. O olsa yapardı bunu benim için. Kendini öldürmeye hiç hakkı yoktu. Çok bencillik etti doğrusu." * Sürprizbozan *
Sayfa 218 - Can Yayınları - Çev. Nihal YeğinobalıKitabı okudu
718 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.