44 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Marguerite Duras bu kısacık kitabında kadın erkek ilişkilerinin sevgi boyutunu ele alıyor. Bunu da başlıca iki tema üzerinden bize anlatıyor.. Birincisi sevgi olmayan bir ilişkinin nasıl olabileceğini bize gösteriyor. İkincisi ise sevgisiz bir ruhun aslında yaşamadığını, ölü biri olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Kitap çok farklı bir uslupla yazılmış. Tamamen ikinci tekil şahısa anlatım şeklinde ilerliyor. Hayatı boyunca hiçbir kadına ilgi duymamış, onları arzulamamış, sevmemiş, hatta hiçbir kadına bakmamış bir erkeğin, kendisine bu duyguyu yaşatması için para karşılığında bir kaç geceliğine bir kadını kiralamasıyla başlıyor. Ama geçen süre içerisinde bu kadın, bu ölüm hastalığına tutulmuş erkeğe çok farklı mesajlar verecektir. Kitap gerçekten çok kısa, yarım saatte okunacak kısalıkta ama verdiği mesajlar gerçekten muhteşem. Ben beğenerek okudum. İlgi duyanların okumasını tavsiye ederim.
Ölüm Hastalığı
Ölüm HastalığıMarguerite Duras · Metis Yayınları · 2005588 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
İlk başta kurgu değişik gelmişti ve okumaya başladım. Kesinlikle para vermedim, verenleri de kınamıyorum bu arada, wattpadden okudum. Hiç unutamıyorum iki sene önce, 2. kitap yazılırken Beyza tam 3 ay boyunca bölüm atmamıştı ve finale yaklaşıyorduk. O kadar merak ediyordum ki sonunu gece gündüz o bildirimi bekliyordum. Sonra bir gece ansızın saat 11 sularında bildirim geldi. 'Beyza Alkoç is new story' 1 saniye düşünmeden bastım bildirime. Birde ne göreyim. Beyza demiş ki; Çok Yakında Bölüm Atacağım. Dünyam başıma yıkıldı resmen. O zamandan beridir bu kitaba, seriye ve Beyza'ya kinliyim. Okunabilir, siz bilirsiniz ♡♡♡
Daire 7
Daire 7Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20222,336 okunma
Reklam
480 syf.
6/10 puan verdi
İlk başta kurgu değişik gelmişti ve okumaya başladım. Kesinlikle para vermedim, verenleri de kınamıyorum bu arada, wattpadden okudum. Hiç unutamıyorum iki sene önce, 2. kitap yazılırken Beyza tam 3 ay boyunca bölüm atmamıştı ve finale yaklaşıyorduk. O kadar merak ediyordum ki sonunu gece gündüz o bildirimi bekliyordum. Sonra bir gece ansızın saat 11 sularında bildirim geldi. 'Beyza Alkoç is new story' 1 saniye düşünmeden bastım bildirime. Birde ne göreyim. Beyza demiş ki; Çok Yakında Bölüm Atacağım. Dünyam başıma yıkıldı resmen. O zamandan beridir bu kitaba, seriye ve Beyza'ya kinliyim. Okunabilir, siz bilirsiniz ♡♡♡
No: 26
No: 26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20219k okunma
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
Kutlu'nun kahramanlarının iki mimar oluşu da boşuna değil elbette. Birbirlerine gizliden aşık olan Sinan ve Nur'un mesleki kaygıları da ortak zira. Sinan, düşüncelerine tercüman olan bir röportajı Nur'a okurken biz de yazarın uyarılarına kulak vermiş oluyoruz: "Müslüman ülkeler meselenin farkında bile değil ne yazık ki. Onlar için beton kutsal bir malzeme haline gelmiştir. Çünkü beton demek para demek, ne kadar çok beton dökülürse o kadar çok para kazanıyorlar. Modern mimâri insanın yerine eşyayı ölçü alan bir bakış açısına sahip olmuştur. Bu mimari anlayış ne yazık ki insana değil tüketim toplumu yaratan kapitalist sisteme hizmet etmektedir. Bu düzende mimari sanayiye, mimarlar da sermayeye teslim olmuştur artık" Nur'un mürşidini ararken gittiği yerlerde yaptığı tespitler de yine benzer kaygıların söze dökülmüş hâli: "Eski şehirlerimizin icabına kısa zamanda baktık. ‘Eskiyi unut, yeni yolu tut' denilmişti. Şehirlerimiz kimliğini kaybedince insanların tutunacak dalı kesilmişti. Nesiller arasında irtibat kalmadı. Artık ne bir mimarimiz var, ne bir musikimiz. Sinan demişti bir kere, Tanpınar'ın sözüdür diye: Cedlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı." Nur'un arayışı nasıl mı nihayet buluyor? Elbette mutlu son... Ama öyle böyle değil. Nur hikayesini okurken ilk başlarda aşk kitabı gibi görülür. Belli bir bölümden sonra muhteşem bir aşk (ilahi) hikayesi olduğu anlaşılır.
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,038 okunma
288 syf.
·
Not rated
Değerli okurlar merhaba! Bugün sizlere 20.yüzyılda yaşamış distopik kitapları ile nam salmış George Orwell'in otobiyografik kitabı olan "Paris ve Londra'da Beş Parasız" hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım. Öncelikle kitabı özetleyelim. Baş karakterimiz Paris'te yaşayan bir İngilizce öğretmenidir ve tek öğrencisinin
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş ParasızGeorge Orwell · İndigo Kitap · 20216.4k okunma
517 syf.
·
Not rated
M.E.
Okuduğum ilk Jack London kitabı ve nasıl, nereden başlayarak yazmam gerektiğini bilemiyorum. Genellikle fazla klasik kitap seçip okumaya karar veren biri değilim ve böyle bir kitabı yorumlamak haddime değil diye hissediyorum ama yine de biraz duygularımdan bahsetmek isterim. Martin, okuduğum en realist ve bir o kadar duygusal karakter. London'unda yarı otobiyografik olarak yazmış olması da cabası. Kitapta buram buram sınıfsal ayrımdan ve üst mertebe insanlarının "entelektüel düşünme" eylemleri çatısı altında para kokusunu almalarından bahsediliyor. Martin'in ise bir kadın uğruna yapabildiklerinden ziyade yapamadıklarının üstüne ısrarla, azimle gidiyor olması aşk adam olduğunun besbelli yansıtılmasıdır. Karakterimiz, en alt tabakadan birisidir ve aşık olduğu kadına kendini beğendirme çabası içerisinde, kendisini ne kadar da öğrenerek, çabalayarak yücelttiği - ki kitapta tüm toplumdan da yüceltildiğini belirtir - yıllarını vererek istediklerini elde ettikten sonra tepetaklak olan hayatıyla su gibi aktı gitti. Martin'e kızdığım çok zaman oldu ama bir o kadar da haklıydı. İnsanların, bağımsız bireylere olan saygı ve sevginin o bireyin oluşumundan mı yoksa dalgalanan hayatlarında bir noktada yüceldiklerinden mi geldiğini gösteren bir evren gösterilmiş. Zannediyorum ki günümüz de dahil bu hep böyle olmuştur. Son olarak Martin, seni sen olduğun için sevmeseler de okurlar olarak biz seni çok sevdik.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.4k okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
Utku’nun ilk Leon’u izle demesi ona olan sevgimi arttırdı öte yandan gezi olaylarına tutumu tam kanzilikti. Alper’e daha çok kanım ısındı bu ani çıkışları gerçekten çok komik midye tepsisini denize atıp, deniz yıldızı ve çocuk hikayesini anlatması sonra satıcısına 4 katı para verip köye gidip tarım yap demesi hahaha , geçen kitapta da yedi bin dolarlık saatini atmıştı denize gaza gelip :)
Ve Sinem 2
Ve Sinem 2Cihan Kılıç · Mürekkep Basım Yayın · 201626 okunma
328 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Şöyleki kitap biraz enterasan ilk başlarda bir şey anlaşılmıyor ama giderek garipleşti Ömer ve arkadaşı ceplerinde bir kuruş bile yokken ondan bundan para isteyerek geçiniyorlar akılları fikirleri birşeyler içmek daha sonra bu Ömer gerçekten çok aptal bir çocuk vapurda bir kıza aşık olup yanına gidiyor kızla bir zaman sonra aynı eve çıkıyorlar ama bu Ömer dediğim gibi aptal olduğu için para kazanamıyor ve halla borçla ev geçinilir sanıyor ve serseri tayfası ile takılmaya devam ediyor ben anlaşıldı üzere ben bu Ömer'e fena halde gıcık oldum elimde olsa dövecektim o derece
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019172k okunma
230 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bu kitap tavsiye edebileceğim ve bitmesini istemediğim nadir kitaplardan biri oldu. Kader, insandan vazgeçmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yazılıyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dediğin şeyi yapıyorsun, katlanamam dediğin şeye katlanıyorsun, sevemem dediğini seviyorsun, gidemem sanırken bir anda çekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yaşıyorsun... Başlarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içindeki genç bir sufi ile aklı karışık genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiç ama hiçbir şeyleri yoktur. Yedi gün boyunca yanlarında para, yiyecek, kıyafet ve en önemlisi de hiçbir planları olmadan şehir şehir dolaştıktan sonra başladıkları yere geri döndüklerinde onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sadece yedi günde bile değişebilir miydi insan? Yeniden yazılabilir miydi kader? Elbette sadece yedi günde değişebilirdi her şey... Tıpkı sazlıktaki bir kamışın, yedi evreden sonra içli sesler verebilen bir “ney”e dönüşmesi gibi... (Tanıtım Bülteninden)
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf DeğildirHakan Mengüç · Destek Yayınları · 20215.9k okunma
400 syf.
·
Not rated
·
Read in 28 hours
#gülenceset ~LAURELL K. HAMILTON "Bana çok tehlikeli biriymişim gibi davranıyorlardı. Bir altmış boyumla heybetli biri değildim. Ölüleri diriltip birkaç vampir öldürüyorsun diye insanlar seni canavarlardan biri olarak görmeye başlarlardı." Anitan Blake ile macera hız kesmeden devam ediyor. Serinin ikinci kitabında bu kez vampirlerden
Gülen Ceset
Gülen CesetLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 2024220 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.