"Akıbetimizden sıyrılmak için çabalamanın ne anlamı var? Yedekte başka bir son bulma umutsuzluğuna düşürmekten başka neye yarar bu?"
Sayfa 53
Eneke kuşuna neden hep uçtuğunu sorduklarında şöyle demiş: 'İnsanlar ıskalamadan vurmayı öğrenince ben de hiçbir dala konmadan uçmayı öğrendim.'
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
İnsan ne kadar çok haksızlığa uğrarsa kendini beğenmişliğe, hatta açıkça kibre sürüklenme ihtimali de o kadar artar. Bütün mağdurlar kendilerinin -tersinden de olsa- seçilmiş oldukları hayaline kapılır ve ona göre hareket eder; böyle davranarak şeytan'la aynı statüye paylaştıkları akıllarına gelmez.
İnsan dert çekmeye adanmışsa, kendi dertleri ne kadar büyük olursa olsun, asla yetmez; başkalarının dertlerine atılır, onları sahiplenir, iki kat, üç kat, ne ikisi-üçü yüz kat daha mutsuz eder kendini.
(...)bedenim dayanılmaz bir korku içindeydi, ruhum da bunalmıştı; hiçbir şey olmayacağını, hiçbir zaman hiçbir şeyin değişmeyeceğini, hiçbir zaman hiçbir şeyin meydana gelmeyeceğini ve hiçbir tasarıdan hiçbir sonuç çıkmayacağını düşündükçe her yanım kasılıyordu. Söz konusu olan hiçlik korkusuydu, boşluk karşısında panikti, varolmayış karşısında kaygıydı, gerçekdışılık karşısında gerilemeydi; içimdeki kopma, bozgun, dağılma karşısında bütün hücrelerimin attığı biyolojik bir çığlıktı; utanç verici bir yetersizlik, küçüklük korkusu; dağılma, parçalanma korkusu; içimde duyduğum, dışarıdan da tehdit eden, şiddet karşısında ürküntüydü; en kötüsü de her zaman üstümde, bana yapışmış, bütün hücrelerime bağlanmış durumdaki bir alaya almayı, alay bilinci gibi bir şeyi, bedenimin ve ruhumun bütün parçalarından yayılan, içimden gelen bir alayı duymamdı.
"Bugünkü haliyle insanlığın, bütün ihtiraslarını, hatta yok olma ihtirasını dahi kaybedeceği bir can çekişme çağına maruz kalarak, bekleyiş içinde çürüyüp takatten düşmesi yerine şimdi silinip gitmesi kendi hayrına olmaz mı?"
Sayfa 47
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.