Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Uzun zamandır, diri diri parçalara ayrıldığım duygusuna kapılmıştım. Sadece bedenim değil, ruhum da sürekli olarak kalbimle bir çelişki içindeydi, bir türlü anlaşamıyorlardı. Sürekli olarak garip bir dağılma ve parçalanma halinden geçiyordum. Bazen öyle şeyler düşünüyordum ki buna kendim de inanamıyordum, bazen de aklımın serzenişine rağmen bir acıma duygusu uyanıyordu içimde. Çoğunlukla biriyle konuşurken, çalışırken ya da farklı konularda söze karışırken, duygularım başka yerde oluyordu ve böyle olunca da içten içe kendimi ayıplıyordum. Dağılıp parçalanmış, bir yığındım ben.
Sarılmak şifadır (♡)
☆ Sıcacık bir bedene dayanmıştı titreyen bedenim . Benim kalbim onun , onun kalbi de benim sağımda atıyordu şimdi . Fırtınadan yıpranmış , sağı solu parçalanmış bir geminin limana sığındığı gibi sığındım kollarının kuytusuna . ☆
Sayfa 272 - DLS YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
" Bedenim de iz kalsa ne, kalmasa ne, yüreğim parçalanmış benim... "
Sayfa 104Kitabı okudu
Üç yıl önce bugün kaybettim ruhumun en kıymetli parçasını. Şimdi tüm yıkılmışlığımla tutmaya çalışıyorum yasını. Lakin bu bedenim böyle bir acı daha önce tatmamıştı, gözlerim bile bilmiyor bu ıstıraba nasıl ağlanır. Yalnızca yaşlarım bir alev gibi içimi yakmasını biliyor ama ne acı ki insanlar yüzümdeki perişanlığı görmek için çabalıyor. Keder içinde kaybolmuş biri nasıl üzülür ki? Ölmüş bir insan nasıl haykırır ki tüm bitmişliğini? Eğer görebiliyor olsaydınız bile bu hallerimi, ben yine de göstermezdim parçalanmış yüreğimi. Çünkü böyle bir acıyı hiçbir insan hissetmemeli.
• Sıcacık bir bedene dayanmıştı titreyen bedenim; benim kalbim onun, onun kalbi de benim sağımda atıyordu şimdi. Fırtınadan yıpranmış, sağı solu parçalanmış bir geminin limana sığındığı gibi sığındım kollarının kuytusuna..
Kime ne?
Nesin sen? Ben neyim? Kime ne? Susuyorum, içim yandı Yandım simsiyah bir gecede seninle birlikte Yakıldık, tıraşı uzamıştı masumiyetin bir kere Kuyunun dibinde bir çocukluk bıraktık Söylenen o ki Hâla kanıyormuş kabuğu kaldırılan yaraları Parçalanmış dalları ağacımızın Ağacımızın gövdesi taşlanmış Taşlaşmış benim bedenim Yağız bir atın sırtında O Kırlaşmış saçımdan şahlanırmış sırlara Saçlarına bulanırmış bedenim Buğulanmış gözlerinden sarkarmış Bir gül goncası patlarmış sonra Seni öptüğüm zamanda İçim titrermiş apansız Serin sular altında
Reklam
Tanrılarda İnsanlara Borçlanabilir
Kafamın içinde sivri sinekler dolanıyor, ceviz kabuğundan hallice beynimin kıvrımlarında dolaşan kanıma göz dikmiş sinekler için bütün vücuda yayılan o 6 litre kanı baz alırsak, sineklere göre oldukça değerli bir bedenim olduğunu söyleyebilirim. Kanımı emen her sineğe elbette saygım var. Ruhumu emen, hayallerimi baş aşağı eden, somut tokatlar, soyut yaralar, imalar, aşağılamalar ve haksızlıklara karşı parçalanmış duygulara göre nedenli bir istek sinekler için kan emmek. Düşünmeye çalışıyorum bazen. Bazen düşünebildiğimi varsayıyorum sadece, parçaları eksik bir çok duyguya sahibim. Nefret kelimesini 6 harfe sığdırmak ne büyük başarı, oysa hissetirdiği duygunun tarifini anlatabilecek kelimeler yetmezken. Yıkılan kaç hayal için bir gerçekliğin yüzüme vurulacağını bilmezdim eskiden, acı olan gerçekler değildi aslında, bilirdim ki hayallerimi taşıyan bedenim yorgun düşmüştü bir süre. "Kalk" dedim kendime uykuya çeyrek kala, zihnim buharlaşmaya hiç bu kadar yakın olmamıştı oysa, damarlarımın çatlaması için büyük bir suikast planı vardı kanımın. Dünya, hızına yetişemezdi beynimdeki bu döngüye. B+ pozitif kanın bedendeki iktidarına son verilmişti 16 metre karelik bir odada. Kanımdaki muhaliflerin demokrasisiydi bu. Sayılmayan tek sandık, 6 yaşında diz kapaklarını sımsıkı tutan çocuğun Tanrıdan tek duasında saklıdır. Sahi Tanrı demişken; Tanrılarda insanlara borçlu olabilir.Ama bu dünyada ödeyebilecekleri kadar güçlüler mi işte onu bilemem. 07.06.2023 Cihat İNCE
Bir kayboluş bu, sende yaşadığım Gözlerinle başlayıp kalbime ulaşan Her büyüyüşünde ise kocaman bir oyuğa dönüşen Tarifi imkansız bir yürek yangını bu Cesaretini kıran Düşmeye korktuğun, en derin cehennemim senin için Tarifim yok senin nezdinde, kalbinde Oysa yüreğimde tonlarca yara açan Öyle bir sevdasın ki bağrımda Dumanı ateşiyle harmanlanıp
Bence bu yaşam ve ölüm meselesini fena halde yanlış anlamışız. … Bence bedenim daha üstün varlığımın tortusundan başka bir şey değildir. Hatta bedenimi kim isterse alsın; alsın diyorum, o ben değilim. Ve bu yüzden, yaşasın Nantucket; ve parçalanmış bir tekneyle parçalanmış bir vücut ne zaman isterlerse gelsinler, çünkü ruhumu Zeus‘un ta kendisi bile parçalayanmaz.
Bedenim tüm dünyayla birlikte parçalanmış etrafa saçılmış sanki. Bir kaç kolum yok, bazı kulaklarım yerinde değil. Kafam dağılmış orası kesin ona eminim de şu ayaklarımın olması gereken yerde neden ellerim var. Toparlanmayalım, ayaklarımı bulmalıyım ve ayaktakımına girmeye hak kazanmalıyım.
Reklam
............................................................................ 'Parçalanmış ruhum ve tabutu bekleyen bir bedenim var !' ............................................................................🌙
Benden bana ...
Notaların anlatmaya yetersiz kaldığı Belli belirsiz bir ses… Hayır hayır titremiyor bedenim Bir yengecin kıskaçlarındaydı sanki dişlerim. Mahzenimde yalnızlığıma ortaklarım; Kestaneye hasret sobam ve parçalanmış bir yorganım, Hele alacaklı gibi penceremi tokmaklayan Yağmur yok mu? Belki de oydu tek dertdaşım. İçimde gizlenmeye mahkûm
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.