Bazı kitaplar vardır, anlatılmaz, sadece okunur. Okuyun ve 1900'lere yolculuk yapın, bu vatan için ödenen bedelleri bir de Sunay Akın'dan öğrenin.
Lola'yı tekrar okumak çok eğlenceliydi ama ilk okuduğumda aldığım hazzı alamadım. Yani Lola tabii ki çok güzel ve tabii ki aşırı tatlı bir kitap ama mesela Eleanor&Park'a baktığımda ya da Fangirl'e ya da Alaska'ya Lola biraz geride kalıyor. Ne demek istediğimi anladınız mı? Yani Lola'yı çok sevmemin nedeni karakterleri farklı bulmam ve bu karakterlerin klişe bir konuyu aşırı eğlenceli hala getirmesi. Peki ya hem konu hem karakter hem de yazım bakımından kusursuz olan kitaplar? Kendimi biraz haksızlık yapıyormuş gibi hissettim bu yüden Lola'dan iki puancık kırdım.
Herneyse kitabı okumayanlar için asıl yoruma gelirsek, Lola eğlenceli bir kitap. Kesinlikle okudukça insanı mutlu ediyor ve okuyan kişide bir şeyler yapma hissi uyandırıyor. Herhangi bir şey!
Lola ne siyah ne beyaz. Bu da benim bu kitapla ilgili sevdiğim başka bir şey. Kitapta neredeyse her karakter hata yapıyor ama bir şekilde bunun üstesinden gelmeyi başarıyorlar. En çok da kitabın verdiği mesajı çok seviyorum. Hiçbir şey için çok geç değildir.
Lola ve Komşu Çocuk, şimdi ki zamanla yazıldığı için başlarda okurken biraz zorlanabilirsiniz ama daha sonradan kitaba bayılacağınıza eminim.
488 syf.
10/10 puan verdi
İlginç bir tesadüf ki edindiğim izlenime göre, Jane Austen'e ait olan kitapları ne zaman elime alıp okumaya başlasam, gerçek hayatta o gün yaşanan hava koşuları ile kurgu da ki hava koşulları birebir örtüşmekte.
Meselâ, yer yer kar görüntüleri ile betimlenmiş olan Emma'yı okuduğumda, her yer beş yıl gibi uzun bir aradan sonra, ilk defa bembeyaz
bazı aşklarda dış görünüşün hiçbir ehemmiyeti olmadığının örneği olan bir kitap daha.
Eleanor var mıydı?
Eleanor'u boşver, Park gerçekten var mıydı? Gerçek miydin Park?
...
Birçok romantik-ilk aşk kitabını sollayıp geçemez belki ama gerçekten çok masum ve güzel bir hikayeydi onlarınki.
Kitaba ilk başladığımda dedim ki tamam, çirkin kız ve kötü, havalı çocuğun yolları kesişiyor. Eleanor, Park'a sümsük gibi yapışacak, nefretten aşk doğacak.
Öyle olmadı.
Park bence birçok yönden Maria Puder'e benziyordu. Bazen kararsızlıkları, bazen Eleanor'dan ayrılmak istememesi falan.
***Eğer kitap okumaya başladığım, gençlik romanlarını bayıla bayıla okuduğum dönemde okusaydım 5 kat daha fazla beğenirdim ama Suç ve Ceza'yla aynı anda okuyunca ve beklentileriniz varsa, beklentilerin altında kalabilir.(neyse ki kitap hakkında bilgim yoktu, beklentim de sıfırdı.)***
Dediğim gibi gençlik romanlarını seviyorsanız ve masum bir aşk romanı okumak istiyorsanız tavsiye edilir. :"))
(Sizi unutmayacağım,
Koca Kızıl
Aptal Asyalı Çocuk..)
Mezarlık yetmediği için park ve bahçeleri dahi mezarlık yapmış fakat inandığı değerlerden vazgeçmemiş kutlu Bosna halkının eşsiz lideri Aliya'nın yaptığı konuşmalar,röportajlar ve yazdığı mektuplardan oluşan tarihi vesika niteliğindeki harika eser.
Aliya bir konuşmasında kendi vatanına saldıran insanların kurtuluşun sadece barışta olduğunu hatırlatıyor.
Aliya bir mektubunda kuruluş amacı soykırımları ve savaşları engellemek olan uluslararası kuruluşları ikna etmeye çalışıyor.
Aliya bir röportajında Papa'dan neler beklediğini söylüyor.
Allah mekanını cennet etsin kutlu lider...
Dikkat spoiler içerir.
Nick Cooper, Drew Peters'ı öldürdükten ve videoyu yayınladıktan sonra başkan Walters istifa etmiş ve yerine Lionel Clay geçmiştir. Ancak John Smith'in hakkındaki suçlamalar düştükten sonra Darwin'in Çocukları adında bir örgüt çıkar ve Claveland ile beraber 3 şehrin gıda ile elektriğini keser. Birileri görkemliler ve normaller arasında bir savaş çıkmasını istemektedir. Bu arada Shannon da akademilerden birine saldırarak oradaki görkemli çocukların özgür olmasını sağlar. Savunma bakanı Lealy, saldırı konusunda ısrarcıdır ama başkanın danışmanı olan Cooper bunu engeller ve Epstein ile görüşmeye elçi olarak gider. Bu arada Abe adlı ortağı ile beraber insanı görkemli yapmanın yolunu DNA olarak bulan Ethan Park da Cleveland'dan kaçmıştır. Savaşı isteyen John Smith'dir ve Soren adlı katilini Cooper'ı öldürmesi için gönderir. Açlık ve terör eylemlerinden dolayı savaş başlad ama Epstein'in verdiği virüs sebebiyle askerler birbirlerini öldürmeye başlar. Cooper, Ethan Park'ı ve Abe'yi bulmak zorundadır. Ancak Soren de Ethan'ın peşine düşmüştür. Acaba savaşı büyümeden engelleyebilecek midir? Zamanı durdurabilen Soren'i yenebilecek midir? Clay gala başkan olarak kalabilecek midir? Nick, Shannon ve Natalie arasındaki ilişki yumağı nasıl devam edecektir? Soluksuz okunan bir roman. Oldukça güzel serinin ikinci romanı.
