"Yazmak susanın yerine konuşabilmekse, yazarak da susabilmeyi öğrendik çok şükür." bu söz ile çevirmeye devam ettim kitabın sayfalarını.. Aşkın Meali serisine sonuncudan başlayarak okumak istedim.. Bu sefer de böyle olsun... Yazara diyecek söz yok kii.. Her kitabı ayrı güzel.. Sinan Yağmur.. Mor Yelekli Adam.. Kalemin daim olsun..
"Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna, 'Yavrum, seni hangi günahın sebebiyle öldürdüler?' diye sorulduğu zaman!"
"Haydi Dayina Gidelim" sözü ile kim bilir kaç kız çocuğu kaldırılıp diri diri toprağa gömüldü.. Bu nasıl bir vahsettir akıl almıyor.. Sayfaları çevirirken her daim baştan sona tüylerim ürpererek ve gözlerim buğulu halde okudum.. Önce Hatice annemizin vefatı, ardından Peygamber Efendimiz'in ve onunda sonrasında ard arda gelen ölümler.. Hele ki sinsice, suikast sonucu ölen Hz Ali ve daha niceleri..
"Kıymetini bilmediklerini benden isteyenlerden yoruldum. İnsan' sevmenin' cimrisiyse, Allah'tan cömertlik beklemesin. 'Hakiki sevgi nasıldır?' diyenler Fatma'nın kalbine baksınlar."
Babasının ölümünden sonra yüzü hiç gülmeyen Fatma.. Ali'yi büyük bir aşkla seven Fatma..
Yazsam daha yüzlerce kelime kullanırım sanırım.. Yine çoğu yeri çizerek okudum. Napayim seviyorum çizmeyi.. Daha sonraları açıp tekrar bakıyorum.. Bu güzel kitabı okumama vesile olan insana da çok teşekkür ediyorum.. O kendini biliyor..