Zayıflığında da aynı süs var gücünde de...
Sayfa 307Kitabı okudu
Gerçeğin hesabını veriyorum
Kulak kesiliyorum sözlerime
Bilmek istiyorum yola çıktığım yeri
Korumak için bunca umudu
Kaynaklarım; gözyaşları
Ve yorgunluk, ve acı
Ve güzellik azın azı
Ve iyilik azın azı...
Sayfa 299Kitabı okudu
Bir yağmur gibi olsun diye
İki ateş arasında bir yağmur gibi
İki ateş arasında gözyaşı gibi
Kutsanmış kar olsun diye
llık kanadı altında bir kuşun
Pekiştireceğim deliliğimi...
Sayfa 297Kitabı okudu
Ne kadar acı verilebilir
Bir çocuğa bunu hesapladılar
Kusmaksızın nice utanç
Yok olmaksızın nice gözyaşı!
Ama şimdi utançtır
Diri diri gömen bizi
Sınırsız kötülükten utanış
Saçma cellatlarımızdan utanış
Her zaman onlar her zaman
Onlar o kendilerine tutkunlar.
Sayfa 264Kitabı okudu
Gövdelerini taşıyorlardı gölgelerinin dibinde
Yalnız dertlerinin arasında görüyorlardı kendilerini
Yalnız bir iç konuşmayı kullanıyorlardı artık.
Sayfa 248Kitabı okudu
İnsan oldum, taş oldum
İnsanda taş oldum, taşta insan
Havada kuş oldum, kuşta gökboşluğu
Kardeşçe, yalnız kardeşçe özgür.
Sayfa 239Kitabı okudu
Burda eylem yalınlaşıyor
Devirdim ışıksız tavırları, güçsüz günleri
Yere çaldım okunmuş anlaşılmış
Boş sözleri...
Yalınlaşıyor eylem.
Sayfa 225Kitabı okudu
Görmek, sınırlara varmış olmaktır...
Görmek anlamaktır, yargılamak,
Dönüştürmek, tasarlamak,
Unutmak ya da unutulmak,
Var olmak ya da yok olmak.
Sayfa 216Kitabı okudu
Öldüğünü görmen gerek
Bilmen için hâlâ yaşadığını
Deniz öyle yüksek
Yüreğin öyle alçakta
Göğsünün içinde karanlıklar
Örtüyor göğü her zaman...
Sayfa 204Kitabı okudu
Öyle zor, öyle kolay ölüm.
Sayfa 193Kitabı okudu