Karakter kavramı karmaşık olsa da, ahlaki açıdan önemli en az iki unsur içerir. Bunlardan biri, dürtüleri kontrol etme becerisiyle ilgilidir. Bu beceri olmadan haysiyetten yoksun kalır ve güvenilir ahlaki failler olamayız. Her anlık dürtümüze yanıt verecek olsak, bir anlamda hiç eylemde bulunmaz, edilgen bir biçimde güdülenir ve belirleniriz. (…) Karakterin ikinci unsuru hayır deyip kendimizi tutmamız gereken belli bireysel durumlarda karar almakla ilgili olmayıp hayatın alabileceği genel biçimle ilgilidir. Fransız felsefeci Paul Ricoeur bunu bir öztutarlılık/değişmezlik türü olarak tarif eder. (…) hayatımız boyunca olası tüm kimlikleri ve anlatıları denemeye kalkarsak öztutarlılık imkansız hale geliyor.