Susar, birbirimize bakarız, kalabalığın bir parçası olmamanın tedirginliğini yaşarız.
Reklam
Duyularım, geçmişin kendisine tekabül eden bu son raddede incelikli ve derin eseri bozabilecek denli maharetli değiller; bu mekanın ya da bu duvarın, belki de geçen gün oldukları halle­riyle aynı olmadıklarının farkına varabilmemi sağlayacak denli maharetli değiller.
Bazı günler tüm berraklığıyla boy gösteriyor zihnimde. Hatı­ralarımda, yanı başımda buluyorum onu.
Sen, Ben adını verdiğin gizlerle dolusun. Sen, bilinmezinin sesisin.
Reklam
Tüm ihtiyatlılığımdan daha kapsamlı ve daha yaygın, en çevik, en kavrayışlı düşüncelerimden bile daha kavrayışlı bir dikkatin içinde var olduğumu anbean biliyorum.
Hocalar, sevdalılar, ihtiyarlar, kırgınlar, rahipler, her türden kaybolmuşlar ... sanki karşılıklı bir yalnızlığı arar gibidirler. Birbirlerini tanımadan görmekten hoş­lanıyor gibi görünen bu insanların kırgınlıkları da bu buluşmaları artık kanıksamış olmalı.
Varoluşu sonsuza dek sürekli olarak bitmek ve bit­tiğini bilmekten ibaret olan o, olduğu şeyi unutarak, mitine mitin unutuşunu dahil ederek, bu hilenin içinde var olmaya devam etmenin aracını mı bulacaktır?
Teste, içinde Auguste Comte'un ilk yıllarını geçirdiği bir odada, irademin bir sarhoşluk devrinde, kendi şuuruna ermenin garip taşkınlıkları arasında doğdu.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.