Her an, görmeye meyilli olduğum şeyle karşılaşırım ben. Her birimiz, yaşamın şu ya da bu anında, neticede, çekim ve itimlerden, ve ayrıca... güçlülük ve direnme sezgilerinden oluşan gücül... bir sistemdir. Ama bu dağılım zamanla değişir.
Eğlenceli olan her şey yüzeyseldir. Ve rastlantısaldır. Yaşamda rastlantıya benzeyen bir şey var... kendine birtakım kurallar koymuş olan bir rastlantı...
-İnek yalnızca organizmasının herhangi bir işlev döngüsünün bir parçası olan tek bir tepkiye, belirli bir edime tekabül eden algılarla ilgilenir. Geriye kalan her şey boştur. Eğer yeni bir nesne onu korkutursa, o kaçar ve nesneyi tanımlamak ve kendi dünya sisteminde sınırlamak için, hiçbir zaman sağduyuyla ve... entelektüel tutkuyla ona beri dönme arzusuna kapılmaz... O nesneyi ancak kaçışla tanımlar: kaçılması gereken nesne.
+Ama bence bu tam da bizim acıyla ilgili tanımımız.
-Ve de ölümle... Bu nedenle dünya sistemimizde nereye yerleştireceğimizi bilmiyoruz onları.
Bence zihin düzensizlikten düzene geçmek ister... ya da, başka bir deyişle, belli bir kendi-için-düzensizlik'ten belli bir kendi-için-düzen'e... O bir anlamda makinelerin gerçekleştirdiği dönüşümlerin aksi yönünde çalışır, makineler düzenli bir enerjiyi daha düzensiz bir enerjiye çevirir.