Zaman zaman, istisnai bir ana ait istisnai bir mahluku yaşamın kucağına savurduğumuz olur. Nihayetinde, bazı insanlarda ki tekilliğin ve sahip oldukları iyi yahut kötü farklılıkların, onlara hayat verenlerin anlık durumlarına bağlı olmaları imkansız değil dir. Değişken olan, bu şekilde aktarılıyor ve kendini idame imkanına kavuşuyor olabilir. Kaldı ki, zihin söz konusu olduğunda, eserin işlevi, kabiliyetin tesiri, emeğin gayesi, velhasıl, insanı, en nadide keşiflerini, kendi ölümünden azade kılıp, sonsuza ulaştır maya sevk eden tuhaf içgüdünün özü bu değil midir?