Bir Tutam Ben
"Ya huysuz birisi olmaya devam edecem ya da sahte gülücüklerle sizi kandırmaya." Ne kadar tanıyoruz kendimizi veya ne kadarını tanıtıyoruz bir başkasına? Bugün samimiyetle kendimi ifşalayacağım özel bir gün. Yaparken ve düşünürken çok eğlendim. Adeta gözümün önünde süzüldü koskoca mazi... Film şeridi gibi, belki film
🍀🍀PAYÎTAHT🍀🍀 Îstanbul deyince aklıma kuleler gelir. Ama şu Kızkulesinin aklı olsa Galata Kulesine varır Bir sürü çocukları olur... 🌉🌟⭐★
Reklam
İstanbul'un isim tarihi...
Konstantinopolis: M.S. 337'de İmparator I. Konstantin'in ölümüyle kentin adı, onun şerefine “Konstantin’in kenti” anlamına gelen Konstantinopolis'e çevrildi. Konstantinopolis, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu boyunca kentin resmi adı olarak kaldı. Ama Konstantinopolis, kentin yerlileri tarafından sadece Yunanca “kent” anlamına gelen (Polis) olarak anılırdı. Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te şehri fethinden sonra kent Osmanlı İmparatorluğu'nun dördüncü başkenti ilan edildi ve uzun süre Konstantinopolis kullanılmaya devam etti. 29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ilk 7 yıl boyunca Konstantinopolis adı Batılılarca kullanıldı. Konstantiniyye: Kostantiniyye Konstantinopolis'in Arapça şeklidir. İslam dünyasında en bilinen ve en çok kullanılan adıdır. Yunanca'da “Konstantin’in kenti” anlamına gelen Konstantinopolis, Kostantiniyye Arapça'da “Konstantin’in yeri” anlamına gelmektedir. Ancak, bazı dönemlerde Osmanlı yetkilileri kent için: Dersaadet (Arapça:”Mutluluk Kapısı”), Derâliye (Arapça: “Yüce Kapı”), Bâb-ı Âli (Arapça: “Yüce Kapı”), Pâyitaht (Farsça: “Tahtın Ayağı” veya “Başkent”) ve Asitane (Farsça: “Devletin Eşiği”) adlarını kullandılar İstanbul: Osmanlılar, Romalılar devrinde kullanılan Istinpol/lstinpolis, Estanbol, istinbolin, Stinboli, Sitanbul isimlerinin telaffuz değişmesi olarak kullanılan ve daha sonra eklenen “i” sesi ile İstanbul ismini kullanmışlardır. Daha sonra ise Hilâfet merkezi manasına Islâmbol ismini vermişlerdir. Zamanla, Türkçeye geçişi İstanbul olmuştur.
Bekle Eyy Aksa Payitaht'ını!!
Bana bunadı demelerinden korkmasam; Sanki İstanbul'dan, Ömer'in, Selahaddin'nin Abdülhamid'in kokusunu alıyorum. Sanki, bana doğru Payitaht'tan; Arslan seli akacak. Kıpkızıl bir şafakta göğüme; Bir hilal, bir de yıldız takacak.. youtu.be/j_cOG2Fzr4U
İstanbul yani Dersaadet yani Âsitane yani Payitaht yani İslambol; Manevi güzellikleri olmasa maddi güzellikleri için yaşanacak yer değildir. Lakin manevi ricâlin orda oluşu, kalbimizin orda atmasına sebeptir.
Kör Kazma
Dün Küçüksu’da Selîm-i Sâlis hatıralarından olan karakolu, enkazından kimbilir ne deposu yapmak için yıkıyorlardı. Kör Kazma Türk İstanbul’un bir uzvunu daha kırıyor, pencereleri çaprast demir kafesli sarı badanalı Nizâm-ı Cedid neferlerinin ilk karargahı olan bu binalardan köşede bucakta birkaç tane daha var. Bu binalar ki Üsküdar’da
Reklam
Payitaht Üç Şehir: Bursa, Konya ve Erzurum
Her şehrin kendine ait bir aroması vardır. Mesela İstanbul muhteviyatında birçok aroma barındırır, her gittiğiniz de farklı bir lezzet alırsınız. Ancak hayatımda öyle üç şehir var ki her gittiğimde tatları damağımda kalır ve bu aromalar o şehirlerin kendisine ait aromalardır. Bursa, Konya ve Erzurum. Gönlümün payitahtlarıdır. Bursa'da Osmanlı'nın tarihini yaşayabiliriz mesela. Konya Selçuklu'nun kalesidir. Erzurum ise hem Osmanlı hem Selçuklu'dan eserler taşır ve ayrıca Milli Mücadele'nin izleri hala silinmemiştir. Eğer ki bir gün bu şehirlere yolunuz düşerse gitmeden eserlerin tarihini yani Bursa'nın yeşilinin mimariye etkisi gibi, Selçuklu çinilerinin sanata ışık tutması gibi, Erzurum Ulu Cami'nin neden ulu olduğu gibi şeyleri bilerek bu şehirleri gezerseniz, muhakkak ki sizin de derin bir hikayeniz olacaktır bu şehirlerle ilgili.
“Kostantiniyye, bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” - Hz. Muhammed (s.a.v) Konstantiniyye'nin, payitaht İstanbul/İslâmbol'a dönüşünü 567 yıl evvel bugün gerçekleştiren ulu komutanımız, hükümdarımız Fatih Sultan Mehmet Han'a minnet ve duâyla... Yüce fethin 567. yılı kutlu olsun. Emanetlerine lâyık olabilmek dileğiyle...
Ahmet Hamdi Tanpınar "Huzur"
Yalın Türkçe olmadığı için okumakta bi'hayli zorlandım, vaktinde Payitaht dizisini izleseydim biraz eski Türkçe aşinalığı olurdu belki 🤔 işin şakası, nasıl günümüzde konuşurken bazen İngilizce-Fransızca kelimeleri cümlelere yerleştiriyorsak Latince, Osmanlıca, Arapça kelimeler de kullanabiliz, fazla olduğu zaman anlama güçlüğü çekiliyor bizim
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.