Part1
Ben seni düşündüğümde, Bana sonbaharı hatırlatan gözlerin aklıma geliyor. Kısılmış gözlerinde Mezopotamya’nın izleri var ve kan kokuyor gece… Bir akşam üzeri yine Dicle’nin bir köşesinde elimde Süryani şarabım sana bakıyorum Savaşlar, ayrılıklar ve ağıtlar bize eşlik ediyor Sana baktığımda içim ısınıyor Mülteci bir çocuğun saflığı ve korkuluğuyla bakıyorum gözlerine Ve bir anne şefkatliğiyle tutuyorum ellerini “Elleriniz çok soğuk “ diyorum “Isıtın” diyorsun. Aklıma Raif efendi geliyor susuyorum… Yağmurun içime yağdığını hissediyorum bazen, Sözcüklerim ıslanıyor ve düşüncelerim boğuluyor Yağmurla o yüzden aramda bir soğukluk var Kar tanelerini daha çok seviyorum Uzun otobüs yolculuklarında toprağın bembeyaz olması bana hep güzel görünmüştür. Ve yıllarca uyumadan beklediğin birinin yanına kar yağarken gelme düşüncesi…Evladının mesela. Kar tanelerini düşünüyorum ayrıca saçlarını Düşünsene yıllar sonra ikimizin saçlarıda beyazlaşacak gecip giden zamana hayret edeceğiz.. Ben pişman olmam senin yanında olduğum için… Saçların yüreğimin çölünde yeniden çiçek açmış bir ağaç gibi Ardından Nazım aklıma geliyor ve yaşamayı ciddiye alıp bir pazar günü sırtımı duvara yaslayıp düşünüyorum…
İyi olacağız,pazar kahvaltıları yapacağız Birlikte sakin şarkılar dinleyeceğiz, Yüzümüze pembelik gelecek.
Reklam
Bunca yıl sönmemiş umudum Nisan değilse Mayıs Perşembe değilse Pazar
Bir pazar sabahına uyanmış hissi uyandırıyor gözbebeklerinin büyüklüğü Aşkı tekrar tekrar sevdiriyor bana utangaç gülümsemen Dağların doruğunu içimde hissettiriyor bakışlarının derinliğindeki mutluluk Gözkapaklarımın yorganına bürünmüş bulutları dağıtıyor buselerin
Bunca yıl sönmemiş umudum. Nisan değilse Mayıs, Perşembe değilse Pazar.
Köy enstitülerini savunanlar buyrun bakalım.
Aşağıda gördüğünüz kız ve köy enstitüleri hakkında konuşacağız inşallah. Günümüzde hâlâ köy enstitülerini savunan müslüman insanlar görüyorum ve hayret ediyorum. Senin dinine karşı suikast olan ve mazlum, savaştan çıkmış yorgun insanların beynini yıkayan bir okul sistemiydi. Evet tarım sanayi inşaat vb. Dersleriyle o dönemin ve dönem şartlarının
Reklam
Bunca yıl sönmemiş umudum.Nisan değilse Mayıs.Perşembe değilse Pazar. Atilla İlhan
bugün pazar. bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. toprak, güneş ve ben... bahtiyarım... • bugün pazar
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Bunca yıl sönmemiş umudum, Nisan değilse Mayıs, Perşembe değilse pazar
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.