212 syf.
10/10 puan verdi
Tercihler...Tercihler!!! Bizi biz yapan asıl gerçekler. Katil2419 / Abdurrahman Yücesoy _ Ünv. ögrencisi Seda ev arkadaşı Selin ve Bertuğ karakterleri üzerinden başlayan #hikaye klasik Türk filmi kıvamında ilerlerken...birden farklı yerlere evriliyor ve okur bambaşka bir kurgunun içinde buluyor kendini. Ama durun asıl hikaye şimdi
Katil 2419
Katil 2419Abdurrahman Yücesoy · S.S. International Publishing · 040 okunma
168 syf.
·
Not rated
·
Liked
Annie Ernaux'un ilk romanı olan Boş Dolaplar, 1974 yılında yayımlanmış Roman başkahraman Denis Lesur'ün tüyler ürperten kürtaj sahnesiyle başlıyor. " Yirmi yılın sonunda gele gele buraya gelmek.Kimsenin kabahati değil.Bir tek benim, baştan sona benim suçum.Kim miyim ben? Önce bakkal Lesur'ün kızı, sonra her daim sınıf birincisi.Ve pazar günleri beyaz soket çorap giyen bön kız, burslu öğrenci.Sonraysa...kaçak kürtajcı tarafından içine edildiği için sonrası olmayabilir." syf 15 Bu cümleler Denise Lesur'ü bize tanıtan cümleler. Denis Lesur, tıpkı Annie Ernaux gibi, hem ev olarak yaşanan, hem de kafe-bakkal olarak işletilen bir yerde anne ve babasıyla yaşar.Boş Dolaplar da yazarın diğer romanları gibi otobiyografik özellikler taşıyan bir roman. Denis'in anne ve babası işçi sınıfındandır.İşlettikleri kafe-bakkal da işçi sınıfına hizmet eder. Anne ve babası Denis'i en iyi eğitimi alabilmesi için özel okula yollar.Denis geldiği sınıf ile ortasına düştüğü burjuva sınıfı arasında sıkışır kalır.Sıkışmışlığının öfkesini ailesine yöneltir.Yaşadığı yeri, sürekli nefret ve tiksinti ile anar.Okulda ise akademik başarısıyla öne çıkmaya çalışır. Üniversite dönemine gelindiğinde, cinsel deneyim arayışındaki Denis'i kürtaj masasında buluruz. Küçük bir kızın genç bir kadın olma yolunda hikâyesini okurken, sınıf farklılığının yarattığı çatışmaların, kendi özünü inkâra, içsel hesaplaşmalara götürdüğünü görüyoruz. Çok severek okuduğum bir Annie Ernaux kitabı oldu, Boş Dolaplar.
Boş Dolaplar
Boş DolaplarAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20221,826 okunma
Reklam
91 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Postmodern bir güzellik
Dikkat dikkat sürprizbozan içerir... Bir adam düşünün hafta içinde Pazartesiden Cumartesiye kadar edebiyat öğretmeni, pazar günleri ise yazar. Genç bir kadınla evleniyor. Küçük kızı olan bir kadınla. Ve aile hayatından, küçük kızın babası olmaktan memnun. Hatta onun kendi kızı olmasını istiyor. O zamana kadar kuramadığı aile hayatından, Tim
Ağaçların Özel Hayatı
Ağaçların Özel HayatıAlejandro Zambra · Notos · 2021860 okunma
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Birkaç yıl önce Ay ve Şenlik Ateşleri'ni okuma listeme eklediğim lakin asıl okumaya karar verişimin Tezer Özlü sayesinde olduğu bir yazar Pavese. Bu da okuduğum ikinci kitabı oldu. İlk
Tepedeki Ev
Tepedeki Ev
'i okumuştum. Ay ve Şenlik Ateşleri'nden yazarın en olgun yapıtı olarak bahsedildiği için beklentim daha yüksekti. Ama beklediğimi alamadım
Ay ve Şenlik Ateşleri
Ay ve Şenlik AteşleriCesare Pavese · Can Yayınları · 2017614 okunma
518 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bazı insanlar böyle yaşar...
Çok ağır ve karamsar bir havası var kitabın. Lina kara 4. Sınıf tıp öğrencisi babasını ağzından çıkan keskin kelimelerle öldürdüğünü zanneden bir soytarı. Babası öldükten sonra hasta annesi ve küçük kardeşine bakmak işini omuzlamış ve babasının miras bıraktığı borcunu ödemeye çalışıyor.Çok yoğun bir şekilde yaşıyor ki (!) Gerçi pek yaşadığını da söyleyemem. Bu kızın robot olma ihtimali üzerinde duruyorum daha çok. Günde kaç iş yapıyor ,şahsen hızına yetişemiyorum. Yanlış hatırlamıyorsam çiçekçide , restoran,kafe de çalışıyor aynı zamanda ders notlarını da satıyor ve pazar günleri de soytarılık yapıyor . Kendisini sürekli " Olsun, bazı insanlar böyle yaşar" diye avutuyor . Üşenmedim saydım Tam 14 kez bu cümleyi kullanıyor bu kitapta... Aral Çakırca , onu serinin bu kitabında çözmek mümkün değil onu söyleyeyim öncelikle.Ama şimdiye kadar okuyacağınız en iyi erkek karakter olabilir. Nazik , şefkatli... Ben kitabı Wattpad üzerinden de okuduğum için olayları kafamda tam oturttum, olaylar ve diyaloglar daha da anlamlı geldi açıkçası ve bu serinin ilk kitabı olduğu için yer yer anlamayacağınız yerler olacaktır .Asıl olaylar ikinci kitapta onu da elimize alacağımız günü bekliyorum. Yazarın diğer kurgularını da okumuştum. Kalemini çok sevdiğimi söylemeliyim karakterler arasında oluşturduğu atmosferi okumayı seviyorum çok gerçekçi ve içten...
Bazı İnsanlar Böyle Yaşar
Bazı İnsanlar Böyle YaşarFiliz Puluç · İndigo Kitap Yayınları · 2023222 okunma
54 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
İlham verenler..
Fotoğraf adına bir şeyler başarmış insanlar bana hep ilham vermiştir hayatım boyunca. Ara Güler'in şu dediğinden mütevellit olabilir bu durum "Fotoğrafçı çok dolu olmalı... Resim bilecek, müzik bilecek, tiyatrodan anlayacak, çok okuyacak, anında karar verebilecek, yani çok zeki olacak... Zevkleri çok gelişmiş olacak, kültürü olacak... Bun­lar varsa fotoğrafçı olur..." kendimi bildim bileli çok yönlü insanlara hep imrenmişimdir. Benim de dahil olduğum, fotoğrafta kendine amatör sıfatını takan insanları da bir güzel yermiş Ara Güler bu kitabında."Pazar günleri çıkıp fo­toğraf çekmekle olmaz bu iş. Mesela sen amatör bir beyin cerrahına beynini teslim eder misin?" Hayır, kimse etmez tabii ki, bu cümle dahi silkelenmek için yeterli. Sadık Üçok son zamanlarda yaptığı bütün işler bana ilham veren birisi. Ara Güler'in röportajında anlattığı 'Fotoğrafçı' tanımına birebir uyan birisi şahsımca. Yakın zamanda üniversite ödevim vesilesi ile ben de kendisi ile bir röportaj yapmıştım ( Not olarak '25' veren hocama selamlar) ve bu kitabı okuduktan sonra çok iyi anladım ki iyi fotoğrafçıların kafası aynı şekilde çalışıyor. Anı yakalamalı, anı fark etmeli ve anı bilmeli insan. Sürekli daha iyi objektif daha iyi kamera kafasından çıkılmalı, çünkü gerçekten tüm olay zihnin ve gözün kurduğu kompozisyonda bitiyor. Henri Cartier'in dediği gibi "Fotoğraf çekmek aynı anda beynin gözün ve kalbin bir olayı hedeflemesidir." İlham verici, mükemmel bir röportaj!
İnsansız Anı Olmaz
İnsansız Anı OlmazAra Güler · YGS Yayınları · 200517 okunma
Reklam
75 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Klasik bir baba figürü, endişeli anne, büyük erkek kardeş, küçük kız kardeş, aile. Biraz zaman geçtikten sonra yine okumaya ihtiyaç duyacağımı hissediyorum. Gençliğinde asi, her istediğini yapan ama şuan kendini bulma çabasına girişmiş gibi gözüken bir adam, baba. Pazar günleri tapınağa gidiyor ve keşişten zen öğretisiyle zazen yapıyorlar. Adam kendi kafasındaki iyi baba profilini dışarıya çizmek ya da vicdanen babalık yaptım diyebilmek için oğlunu da bu ibadetlere getiriyor. Daha ilkokula giden oğlan bu ziyaretler sonucu keşiş olmak istediğini söylüyor. İlk başlarda çok dikkate almasalar da sonraları önemli bir hal alıyor bu istek. Gerisi spoiler içerebilir. Öncelikle keşişin hemcinslerine böyle bir yaklaşımda bulunması beni çok sinir etti. Kendinden örnek olarak bu işin cinsiyetle bağlantısı olmadığını kanıtlamak yerine kadınları yerden yere vurması gerçekten irrite etti beni. Devamında babanın asla sorumluluk üstlenmemesi ama öyle görünmeye çalışması... Annenin duygularını anladığını sanıp aslında görmezden gelmesi...Hele hele anneyi suçlaması... Orada bende son damlaydı. Son diyaloglarda anne bunu çookkk güzel bir dille açıkladı ve gerçekten içimin yağları eridi. Buradaki baba gibi hala sorumluluk üstlenemeyen, toy, gerçeklerden kaçan, kendini asla suçlu görmeyip suçu hep başkalarında arayan insanları gördükçe gerçekten çok acıyorum. Ve hayatın cilvesi de neden bilmiyorum eşleri de bir o kadar fedakar, özverili, her şeyi düşünmeye halletmeye çalışan, yanında destek olacak insan -müsveddesi- gerektiğinde yanında olmadığından kendi başına dik durmaya çalışan ve duran insanlar oluyor. En çok onlara kahroluyorum.
Oğlum Zen Keşişi Olmak İstiyor
Oğlum Zen Keşişi Olmak İstiyorKiyohiro Miura · Okyanus Yayıncılık · 200149 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Yalnız Kadınlar Arasında
Pavese, İtalyan Edebiyatı'nın en büyüklerinden. Yaşamını, Torino'da bir otel odasında intihar ederek noktalamış. İlk kez üniversitede, bir sempozyum vesilesiyle tanışmıştım bu yazarla. O yıllarda birkaç kitabını da okudum. Pazar günleri deniz kenarında birlikte kitap okuduğum on beş yıllık bir dostum var. Bu kitabı okuyup bitirdi. Sordum, çok beğenmemiş. Fakat bu kitabın Pavese'nin intiharından hemen önce yazdığı ve üstelik de intihar temalı bir roman olduğunu öğrenince bende büyük bir merak hasıl oldu. Bu sebepten aldım ondan kitabı, "sen çok beğenmesen de okuyacağım," dedim. Ve okudum. Açıkçası benim beklentimi karşıladı. Yani beğendim. Tuhaf bir içselliği var ve içsellikli bunalım kitaplarını sevdiğimden olsa gerek, iyi ki de okumuşum. Ama şunu söyleyeyim : Kitapta yazarın kendi intiharına dair izlekler arasam da bunu çok fazla bulamadım. Bu roman, bence tüketmekten tükenmiş insanların hikâyesi. Herkese selamlar.
Yalnız Kadınlar Arasında
Yalnız Kadınlar ArasındaCesare Pavese · Can Yayınları · 20181,612 okunma
226 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.