Bu sessiz Pazar sabahında en koyu karanlığın tam içindeyim: Şimdi benliğimde yavaş yavaş şu ciddi (umutsuz) tema yükseliyor. Bundan böyle hayatıma hangi yönü vereceğim?
Sayfa 90
l6 EYLÜL PAZAR, LONDRA Haftalardır ilk sakin gün. Sinemaya, V. Henry’vi görmeye git­tim.
Reklam
-An artık yalnızlığın ağır aksak ritmine girer,
“Pazar sabahı keyfi,” diyor Barthes, “yalnızım. Evde onsuz ilk pazar sabahı. Bütün hafta boyunca günlerin geçişini hissediyorum. Onsuz geçen zamanların uzun akışıyla karşı karşıyayım.”
Yapı kredi yayınları
Cumartesi, 8 Mayıs 1993:
''Bugün müzik okuluna giderken pazar yerini gördüm. Orada her şey var. İnsanın aklına gelebilecek her şey. İnsanlar her şeyi satıyor. Bütün bunların nereden geldiğini merak ettim, sonra aklıma savaşın ilk başladığı günlerdeki Saraybosna sokakları geldi. Kırık vitrinleri ve ortadan kalkmış malları hatırladım. Cevap bu muydu acaba.? (..) ..ama işin en kötüsü bütün bu malları şimdi de o kadar pahalıya satmaktı.. O güzelim yiyecek maddelerini görmeliydin.! Bu arada açlığı çeken bizleriz, bulduğumuz her yiyecek maddesi için Tanrı'ya şükrediyoruz.''
Sayfa 128Kitabı okudu
3 HAZİRAN PAZAR Yine gündelik kaygılar, yeni görevim kolay değil. Dahası, iş­ler yeterince kötü gitmiyormuş gibi, Baba karısıyla geri dö­nüyor ve evden ayrılmak zorundayız; aşağıya, zemin kata ta­şınıyoruz. Hayatımda o kadar çok taşındım ki, düşünürken bile soluk soluğa kalıyorum. İşin felaket yanı, son birkaç yı­lın bütün tükenmişliğinin şimdi su yüzüne çıkması. Direnmek için, ayağımı sağlam basacağım bir yer bulmak ne güç. Tan­rım!
Bu uzun, upuzun zaman sadece iki üç saat kadarcık sürü­yordu. Ama uzun zaman'ın da bir sınırı vardı. Bekleyiş bana za­manı hissettiriyordu. Bir şeyin, bir sevincin, yaz tatillerinin, No­el'in, Perşembe'lerin, pazar günü annemin arkadaşlarına gitmele­rinin ümidi olmazsa mutlu olamıyordum.
Reklam
145 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.