8
Sen ki bir müziksin, müzik dinlerken bu hüzün niye? Sevinç sevinçten hoşlanır, tatlı çatışmaz tatlıyla. Peki canını sıkan şeyi sen niye dinliyorsun öyleyse; Sıkılıp dertlenmek hoşuna mı gidiyor yoksa Uyum içinde birbirine eşlik eden seslerin Anlamlı beraberliği kulağına hoş gelmiyorsa, Bağlantıyı kuramadığını görüyorlar da senin Kınıyorlar herhalde seni bu yüzden tatlılıkla. Dinle bak her tel güzelim eşine nasıl uymuş; Her biri ses veriyor ötekine, gelince sırası, Babayla oğul ve mutlu ana bir araya gelmiş, Birbirine uymuş, bir ezgiyle okşuyorlar kulakları. İşte çok sesten oluşup tek sese dönüşen şarkıları, Tek kalırsan hiç olursun, diye sana seslenen bir uyarı.
Üç ağır soru
Hangi köprüden geçer şimdiki zaman gelecek zamana? Nasıl bir zorunlulukla zorlar yüce olan kendini aşağıda olana? Peki en yüce olanı daha da – yükseğe iten nedir? -
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ego
Bize hep BENcil olmamak öğretildi. Peki BEN olmadan BİZ olmayı nasıl becerebilecektik? Önce 'ben' demenin, ve bencilliğin erdeminin önemini öğrenebildim mi? Bunu sorguluyorum şu an. Ve malesef ne zaman 'ben' desem yalnız kaldığımı farkettim. Sahi 'biz' diye bir şey yoktu, değil mi? Niye şaşırıyorsam?
Ego
EgoAyn Rand · Pegasus Yayınları · 20211,384 okunma
"Ben dürüst bir adamım," dedi Aziz Kavin. "Peki öyleyse dürüst adam, nasıl para kazanıyorsun?" dedi Kral.
"Işık şehrine nasıl haber göndermeyi düşünüyorsun?" Dedi Şafak daha imkânsızmış gibi. "Lordların böyle bir gücü yok, Tanrıçaların bile böyle bir gücü yok" volta atmayı kesse de her kelimede hareket ediyordu. Kendini sıktığı ortadaydı ve sabrın Ateş krallığının iyi oldukları konulardan biri olmadığı da ortadaydı. "Öyle mi?" Diye kurnaz bir şekilde güldü Daren. "Peki ya Gökyüzü Varisi'nin?" Şafak bir müddet duraksadı... "Ben yine hiçbir şey anlamıyorum!" Dedim. "Tanrıçalar diyardan sorumlu ama birileri de Tanrıçalardan sorumlu. O birilerine bunlar yaramazlık yapıyor diyeceğiz baloncuk."
Sayfa 30 - Karakterler: Daren, Nova, Şafak|||yayınevi:DEXKitabı okuyor
Sonsuzluk demiş Emily Dickinson, şimdilerden oluşur. Peki insan yaşadığı anda olmayı nasıl başarabilir ? Öteki şimdilerin hayaletlerinin araya girmesini nasıl önler ? Kısacası nasıl yaşayabilir ?
Sayfa 19 - Domingo YayıneviKitabı okuyor
Reklam
İnsan ruhunu kırıp döken biri nasıl olup da böylesi eserler inşa edebiliyordu? Peki ben neden kendimi inşa edeni değil de yıkanı seviyordum, bilmiyordum.
Sayfa 118 - Neylan, LeventKitabı okuyor
İki Günlük Devrim
Bir süre boş boş bakan gözlerle aldırmadan halıya damlayan meyve suyu paketini izledi. Az ötede duran ucuz boş votka şişesi gözüne ilişti. Umut kendi kendine mırıldanarak: “Dün gece ne kadar çok içmişiz öyle; neredeyse dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyo-rum. Bu son olsun, bundan sonra alkolü bu kadar çok abartma-yacağım.” Bir anda aklına bir soru düştü: “Üç beş saat, belki de daha fazlası bilmiyorum. Sonuçta insan ömrünün yaşayacağı az bir sürede, alkolün keyif verici sınırını aşıp, bilinçsizce her nerede olursa olsun fark etmez, bir yerlerde dolaşmak korkunç bir şey. Peki, çoğu insan hayatları boyunca nasıl bilinçsizce yaşıyorlar bu sarhoşluğun içinde? Hayatlarının hangi dönemlerinde kaç şişe votka içtiler ki hâlâ ayılamıyorlar. Zihnimde bu soruyu bir yerlere oturtamıyorum. Evet evet, bu son olsun. Artık alkol sını-rını aşmak yok. Eğer bu sınırı bir daha aşarsam trafik polisleri-nin alkollü sürücülere ceza kesmesi gibi ben de kendi zihnime bir ceza keseceğim. Peki, kendi zihnimi nasıl cezalandırabilirim ki bunula ilgili hiçbir fikrim yok…” “Dur biraz! Bilinçsizlik bilinçsizlik… Evet, bir yerlerde bi-linçsizce dolaşmaktan daha büyük bir ceza olabilir mi ki?” “Hayır hayır, bir anlığına bile olsa, yaşamları boyunca bi-linçsizce oradan buraya sürüklenen insanlar gibi asla olmayaca-ğım!” dedi kendi kendine…
Sayfa 32 - Bilinçaltındaki kâbusKitabı okudu
"Bir kötülük, dalgaya dönüşmüş bir kötülük, dile getirilemez, kavranılması imkansız bir kötülük dalgası alanda kaynamaktaydı; bu kötülük elli bin, yüz bin ağızdan kusuluyordu, bu kötülüğü herkes duymaksızın, hatta kötülük olduğunun bilincine bile varmaksızın birbirine haykırmaktaydı; buna rağmen yine herkes, cehennemi çağrıştıran bir
-Evet belki de, dengemi kaybettim. Sorun ne bilmiyorum. -Neşeni kaybettin, dedi hiç tereddütsüz.Neşemiz olmadan ölü sayılırız. -Tekrar nasıl bulacağım peki? -Neşeli olanları bul ve onların kusursuzluklarına dal.
Reklam
144 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anadolu Arkeolojisinin Dramı.
Kitap Anadolu'nun tarih öncesi dönemleriyle başlıyor ve Hitit, Urartu, Lidya tarihleri ile bölüm bölüm devam ediyor. Açıkçası ne genel bilgilerden farklı bir bilgi içeriyor ne de çok iyi bir tarihsel anlatımı var. Her yerde bulabileceğiniz genel bilgilerden oluşan bir kitap. Kitapta fark ettiğiniz ve sık sık gözünüze sokulan en önemli şeyse;
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıMarc Desti · Dost Kitabevi · 023 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar Selim ve ailesi kan davaları yüzünden Erzurum'dan kaçıp Eskişehir'e yerleşirler. Ve tarikat üyesi bir ailenin çocuğudur ayrıca Selim. Selim ve dört kız kardeşi ve annesi babaları tarafından sürekli şiddete maruz kalırlar ama öyle böyle bir şiddet değil o bahçedeki yeşil hortumlar olur ya hani o hortumla dövülürler.
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202390 okunma
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
288 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Tim parks-Kader “Peki nasıl oluyor da kendini tam olarak yalnız hissedebilmek için bir insanla yıllarca, hatta on yıllarca gerçekten birlikte yaşaman gerekiyor? Kafanda her şey birbirine bağlanıyor, her şey birbiriyle bağdaşıyor oysa yanındaki kişiden bütün sırlarını gizliyorsun ve onun sırlarını asla anlamıyorsun.” Hayatının dönüm noktasını oluşturacak kitabını yazmak üzere olan bir yazar ani bir şekilde çocuğunun intihar haberiyle sarsılır. Olayların ya da kişilerin arka planda olduğu,anlatımın öne çıktığı bu kitapta yazar sizinle konuşurken düşünceleri ile başka yerlerde geziniyor.Bu da kitabı sevip sevmeyeceğimiz konusunda önemli bir ayrıntı oluşturuyor. Yazar karısıyla olan iç hesaplaşmalarını ona karşı olan sevgisi ve nefretinin eşit düzeyde oluşunu fark etmesi,kendi ile yüzleşmesi beni çok sarstı..çocuğunun ölümü üzerinden kendine dönüşü bence kitabın okuru kendine bağladığı odak noktası oldu. Kader mi insanları birarada tutan yada tutmayan yoksa alıştığımız,yüzleşmekten korktuğumuz gerçeklerimiz mi? çok sevdim. #bitavsiyemvar
Kader
KaderTim Parks · Alef Yayınevi · 2016292 okunma
Resim