Peki Sezgi ne ile beslensin ki? sürekli olarak gıdasını alıp çevremizi tarama taleplerimize duyarlı olabilsin. onu hayat besler hayat onu, ona kulak vererek besler. duyacak kulak olmazsa ne işe yarar ya da gündelik hayatın ıssızlıklardaki kadın ne işe yarar?
bir kadının mal mülk ve konfor arayışı olarak yorumlayabilsek de, daha çok yaratıcı hayatm temel konularında pek fazla zahmete girmek zorunda kalmamak gibi basit bir psikolojik arzuyu ifade eder. Daha kolay sahip olma arzusu tuzak değildir; bu, egonun doğal olarak arzuladığı bir şeydir. Ah... Peki ya bedeli? Tuzak, işte bu be deldir. Çocuk, zengin yaşlı kadınla yaşamaya gittiğinde tuzak da kendini gösterir. Orada terbiyeli ve sessiz olmalıdır... Görünür özleme, daha özgül olarak da o özlemin doyurulmasına izin verilmez. Bu, yaratıcı tin için ruhsal kıtlığın başlangıcıdır.
Ayrıntı Yayınları
Reklam
Madde Bağımlılığı, Yasaklar ve Yapışkanlık
Yapışkanlık stratejisiyle ilgili ikinci ders de şudur: Bu strateji, onlu yaşlardaki gençlerin sigara denemelerine daha mantıklı bakmaya imkân tanıyor. Uyuşturucularla savaştaki mutlakçı yaklaşım denemenin bağımlılıkla aynı olduğu öncülüyle hareket eder. Çocuklarımızın eroin, esrar ya da kokainle tanışmasını istemeyiz çünkü şöyle düşünürüz: Bu
Sayfa 204
Bazılan ruhun bedeni bilgilendirdiğini söyler. Peki ya bir an için bedenin ruhu bilgilendirdiğini, ruhun dünyevi hayata uyum sağlamasına yardım ettiğini, cümleleri çözümlediğini, tercüme ettiğini, boş bir sayfa, mürekkep ve kalem verdiğini, onlarla ruhun hayatlarımızın üstüne yazılar yazdığım hayal etseydik? Sözgelimi, kdık değiştirenlerle ilgili masallarda olduğu gibi, beden ya kendi başına bir Tann, bir öğretmen, bir usta, ehliyetli bir rehberse? Peki o zaman ne olacak? Verecek ve öğretecek çok şeyi olan bu öğretmeni cezalandırarak bir ömür geçirmek akıllıca mıdır? Başkalarının bedenlerimizi çekiştirmesine, yargılamasına, eksikler bulmasına izin vererek bir ömür geçirmek ister miyiz? Doğru diye dayatılanları reddedip derinleri dinleyecek, güçlü ve kutsal bir varlık olarak göreceğimiz bedene gerçekten kulak verecek kadar güçlü müyüz? (Dipnot: Kültürlerarası araştırmalarda ana akımın dışına itilmiş, ama yine de bu halde bile bütünlüklerini sağlayıp sürdüren gruplardan etkilenmiştim. Ağırbaşlılığını sürdüren dışlanmış grubun sonunda hep bir zamanlar onu dışarı atan ana akım tarafından bizzat beğenildiğini ve aranıp bulunduğunu görmek hayranlık vericidir.)
Ayrıntı Yayınları
Eğer ona kendi bedeninden nefret etmesi öğretilirse, annesinin onunkiyle aynı şekle sahip olan bedenim nasıl sevebilir? (Va da bu bağlamda, babasının.) Ya büyükannesinin bedenini, peki ya kızlarının bedenlerini? Atalarının beden yapılarını ve biçimlerini miras almış olan, ona yakın diğer kadınların (ve erkeklerin) bedenlerini nasıl sevebilir? Bir kadına bu şekilde saldırmak, onun kendi halkıyla ilişkisinden duyduğu haklı gururu yok eder ve onu boyu, endamı, şekli ne olursa olsun, bedeninde hissettiği doğal ritimden yoksun bırakır. Kadınların bedenlerine yönelik saldın, özünde, kendisinden öncekilere olduğu kadar ondan sonra gelecek olanlara da yönelik uzun menzilli bir saldırıdır.
Ayrıntı Yayınları
Beden algısıyla ilgili çok güzel bir pasaj …
Beden büyüklüğünü ve beden imgesini çarpıtan baskıcı ve yıkıcı yeme bozuklukları gerçek ve trajik olmakla birlikte, bunlar çoğu kadın için norm değildir. İri ya da ufak, geniş ya da dar, kısa ya da uzun olan kadınların böyle olmalarının nedeni büyük olasılıkla akrabalarından beden şekillerini miras almış olmalarıdır; şu andaki
Ayrıntı Yayınları
Reklam
334 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.