Bütün bu yazdıklarımın tatsız bir etki yaratacağına da eminim, zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek "canlı hayat"
"Seni yönlendirecek güç kalbinde." diyerek elini kalbinden çekti.
Daha ben nasıl diye soracakken ortadan kayboldu. Şimdi oyunda tek başımaydım.
Bir daha kim bilir ne zaman birbirimizi görecektik? Belli değildi.
Peki düşmanlar kimdi? Oyuna yeni katılmış birini aklında sorularla bırakmak hiç olmadı.
Peki benim kalbim yönünü bulacak kadar güçlü mü? |Hengame/HumD
Suç ve Ceza
Petersburg şehrinde ailesinden oldukça uzakta beş parasız bir üniversite öğrencisi olan raskolnikov maddi yetersizliklerden dolayı okulu bırakmak zorunda kalır . Güçlükle idam ettirdiği hayatından memnun değildir. Ve bazı hesaplar yapmaya başlar .Bunlar suçu meşrulaştıran hesaplardır.Örneğin napolyonun mısırda yüzbinlerce insanı
Böyle tek solukta okumalık , insana saç yoldurabilecek cinsten kendini ifade etmeyen insanlar ve onların arasında kendine ve fikirlerine yer bulmaya çalışan Neriman'ın çatışmalarını anlatıyor.
Peyami Safa nın bu çatışmalarını anlatış şekline ve onun güçlü görüşlerine hayran kaldım. Ara ara karakterlerin fikirlerini sığ bulsamda dönemin durumunu anlatma başarısı nedeniyle kesinlikle okunması gereken bir eser.
Uzun zamandır Türk edebiyatına verdiğim ağırlığı kaldırmıştım ama kesinlikle bir geri dönüş beni bekliyor
Spoilerrrr
Peki Neriman kimle savaşıyor yedi yıllık nişanlısı ve babasının kendi tabiri ile şarklı düşünceleri ile ve onların fikirlere olan kapalılığı zaten belli olan bir durum ama ben Neriman'ın kendini ifade ederken kullandığı fikirlerin çok güçlü argümanlarla savunulmayışı ,içten içe kendi ile savaşı ,bu topraklarda arada kalmış bir çok modernleşme çabası içindeki insanlara ışık tutmuş.
Kitapta bahsedildiği gibi keşke şarklı , miskin ama çok düşünen kedi veya düşünmeden hep çalışan köpeklere dönmek yerine çok düşünen çok çalışan yeniliklere açık insanlar olsak.
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202028 okunma
Güç nedir? Sanki bir ayrıcalık bahşediliyormuşçasına gün kutlamak değildir, bir erkeğin her gününü bir kadının gününü güzelleştirmesine adamak da değildir. Fiziksel olarak acıya daha dayanıklı olan bir varlığın her dakika korunmaya ihtiyacı varmış gibi hissettirilmesi de değildir. Pozitif ayrıcalıklı olmak demek de değildir. Kadın da erkek de insandır. Biz zaten Atamızın da verdiği haklarla varız ve buradayız. Biz zaten olduğumuz her yeri güzelleştirebiliriz her insan gibi. Biz zaten kendimizi koruruz, peki kimden? Korunmaya neden ihtiyacımız olsun? Biz zaten emekçiyiz, tıpkı cesaret timsali o 129 kadın gibi. Kimseden çiçek beklemiyoruz, üstünüz, güçlüyüz diye bağırmıyoruz. Yalnızca tek bir şey bekliyoruz. Anlaşılmak ve eşit olmak. Dünya EMEKÇİ Kadınlar Günü #8martdünyaemekçikadınlargünü