MÜ-KEM-MEL. Tek kelimeyle MÜKEMMEL.
İki günde bitirdiğim ki dış etkenler olmasa (dış etkenlerden kastım anne, baba, karanlık gibi ) bir günde bitirebileceğim mükemmel bir roman...
Psikiyatr Jan Forstner bir gün kimden geldiği belli olmayan güller, mektuplar ve Jan'ın o kişinin ruhsal durumunu anlamasını sağlayan elle çizilmiş resimler alır. Jan bu resimlerden o kişinin akıl sağlığı bozuk, psikozlu, sarışın bir kadın olduğunu, kadının Jan'ı saplantı haline getirdiğini, onu sanrılarında kahramanı olarak gördüğünü öğrenir. Bu kadın akıl sağlığı bozuk biri de olsa sandığımızdan çok akıllı, hem de çok. Jan, Fahlenberg bölgesinde işlenen cinayetler arasında ilişki kurarak bu cinayetlerin kendisini saplantı haline getiren kadın olduğunu anlar ve bu tanımadığı kadının kim olduğunu bulmaya çalışır. Bundan sonra başlayıp dur durak bilmeyen heyecan, korku ve gerilim dolu, sonu asla tahmin edilemeyen-bunu yazarken bile gözümün önünden kitaptaki cümleler geçiyor ve hala inanamıyorum- sayfaları titreyerek çevireceğiniz bir roman. Psikolojik gerilimden hoşlanıyorsanız Oyunbaz’ı okumamazlık yapmayın. Pişman olmazsınız.
