Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu adamın içinde bir sürü dünya var, bu ne güzelliktir
Biliyorum. Yüreğime ellerimle açtığım yaradan sızan bu kan, bu gazap ateşi, bu kutsal fikr-i sabit, gözlerimdeki perdeyi kaldıran biricik hakikattir. Mutluluğum, felaketim, en pervasız günahım... bil ki hiçbir tecrübe, hiçbir tövbe, hayatın gelip geçiciliğine, kerhen olana dair hiçbir şey bu mührü kıramaz. Zavallı varlığımın anlamı, başka hiçbir şey değil, sadece gizli nikahımızı kıydığımız o gece yüreğimi sana bağlayan bu yemindir. Bundan böyle aldığım her nefeste senin ruhunu içime çekeceğim, yüreğimin her vuruşu senin ismini fısıldayacak. Aşkından gayrısı yalan, ve bak, gökteki ay şahidimdir.
Sayfa 122
Seni sevmek, Felsefedir, kusursuz, îmândır, korkunç sabırlı. İp'in, kurşun'un rağmına, Yürür, pervasız ve güzel. Sıradağları devirir, Akan suları çevirir, Alır yetimin hakkım, Buyurur, kitabınca..
Sayfa 55
Reklam
Sana gösterecek bir şeyim yok dedi adam Kadın umarsız ve pervasız Bir kere sevdiğini gösterdi Bin yara aldı..
Seni sevmek, Felsefedir, kusursuz. İmandır, korkunç sabırlı. İp'in, kurşun'un rağmına, Yürür, pervasız ve güzel. Sıradağları devirir, Akan sular çevirir, Alır yetimin hakkını, Buyurur, kitabınca...
Yalnızca kendini güvende hissedecek bir yeri olan çocuk risk alabilir. Yetişkinler çocuklar kadar pervasız değildir, çünkü kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmezler.
1920'lerin başında Almanya da genel seçim kamuoyunun egilimlerini yansitan hükümet koalisyonlarinin kurulmasina yariyordu; 1930'larin başında ağır bir sosyal kriz ve ırkçı propaganda atmosferi altinda yapilan ayni genel seçimler demokrasinin sonunu getirdi; Alman halk kendini yeniden rahatça ifade edebildiginde ölü sayisi çoktan onlarca milyonu bulmustu. Çoğunluk yasasi her zaman demokrasiyle, özgürlükle ve eşitlikle eşanlamlı olmuyor; kimi zaman zorbalikla, kölelestirmeyle ve ayrimcilikla eş anlamlı oluyor. Bir azınlık baskı görüyorsa, oy hakki onu ille de özgür kilamiyor, hatta daha da eziyor. iktidarin bir çogunluk grubuna birakilarak azınlıkların çektiklerinin azaltıldığını savunmak için çok saf -ya da tersine çok pervasiz- olmak gerek.
Reklam
Aşk, eğer dağınıklıksa, en çok Cemal Safi, en darmadağın Ümit Yaşar, en pervasız Orhan Veli, en zamansız Turgut Uyar'dır.
Savaş hoş bir şey değil, hayattaki en çirkin şey; bunu anlamalı ve savaşta oyun oynamamalıyız. Bu korkunç zorunluluğu düzgün ve ciddi bir şekilde ele almalıyız. İşin özü şu: Yalanı bir kenara bırakmak, savaşsa savaş, oyun değil. Savaş, aylak ve pervasız insanların en sevdiği eğlencedir. Orduya katılmak da en onurlu iştir. Ama savaş nedir, savaşta başarılı olmak için ne gerekir, askerlik dünyasının gelenekleri nelerdir? Savaşın amacı öldürmektir, savaşın araçları casusluk, ihanet ve ihanetin teşvik edilmesi, halkın malının mülkünün yağmalanması, halkın soyulması ya da ordunun yiyecek ihtiyacı için ürünlerinin çalınmasıdır; savaş kurnazlığı denilen yalan ve aldatmacadır; askerlik dünyasının gelenekleri özgürlüğün olmaması, yani disiplin; aylaklık, cehalet, gaddarlık, sefahat ve sarhoşluktur. Buna rağmen askerler herkesin saygı duyduğu, üst bir sınıftır. Çin hükümdarı hariç bütün hükümdarlar askeri üniformalar giyer, en büyük ödül en çok insanı öldürene verilir... Askerler, yarın bizim de yapacağımız gibi birbirini öldürmek için karşı karşıya gelirler, on binlerce insanı öldürürler, sakat bırakırlar, sonra çok insan öldürdükleri (sayıyı da abartırlar) için şükran ayini yaparlar, ne kadar çok insan öldürmüşlerse o kadar çok hak ettiklerini düşündükleri zaferi ilan ederler.
Sayfa 251Kitabı okudu
Seni sevmek, Felsefedir kusursuz. İmandır, korkunç sabırlı. İp'in, kurşun'un rağmına, Yürür pervasız ve güzel. Sıradağları devirir, Akan suları çevirir, Alır yetimin hakkını,
Bence herkes için mutlu bir son vardır. Ancak bu sonların her zaman bir kitabın son sayfasını takip ettiğini ya da herkesin sonsuza dek mutlu sonunu bulmasının kesin olduğunu düşünüyorum. Mutlu sonlar elde edilebilir ama onları elde tutmak zordur. Mutlu sonlar, geceden kaçmak isteyen rüyalardır. Onlar kanatlı hazinelerdir. Sürekli peşine düşülmesi gereken delişmen, vahşi, pervasız şeylerdir, yoksa mutlaka kaçıp giderler.
Reklam
beden evdir...
Dört ayaklı canlının bir eve ne kadar benzediğine ve evin bu canavarı nasıl taklit ettiğine dikkat edin: Her ikisi de yukarıdan, yanlardan, her yerden kemik, kiremit ve tuğla ile çevrilidir. Altta yumuşak kısımlar: göbek ile mutfak, kalp ve cinsel organlar ile ısıtma ... bunlar sert kısımların içinde yaşar: sırt ile çatı, göğüs ile evin iskeleti, sütunlar ile bacaklar. Ayağa kalkma ile kırılgan olan açığa çıkar. Evrimimiz ve belki de tüm yaşamın evrimi bu korkulu, çekingen ve pervasız cesaretten mi dışarıdaki şeylerin dünyasına doğru gitmek, dinlenmemek, evde kalmamak; taşınmaktan mı- gelir? Doğmak; kırılgan olanı serte, sıcak olanı buza, yumuşak olanı serte ve hassas olanı şiddete maruz bırakmaktır: bilmenin anlamı budur.
Sayfa 28
416 syf.
10/10 puan verdi
Şafağın Rengi ~ Jewell E Ann Tek kelimeyle mükemmeldi. Favorilerimin arasına giren ve benim için 10/10 olan bir seri oldu. İlk kitabı sevmiştim, ikinci kitaba bayılmıştım ama bu kitaba aşık oldum. Hem güldüm hem de deli gibi ağladım. Acı çekerek okudum, o kadar güzeldi ki. Günümüzü okurken zaten paramparça oluyordum ama geçmiş sahnelerde bir o
Şafağın Rengi
Şafağın RengiJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202360 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.