Verdiği hasarın farkında olmayan insana neyi nasıl anlatacaksın.Bir kere ben sana bunu nasıl yaptım diye,ben seni nasıl bu hale getirdim diye üzülmeyen,bir kere kaybetme korkusuyla eli ayağına dolaşmayan insana neyi anlatacaksın.
En son ne zaman bir kadını sevdin?
Ama öyle öptün, sarıldın, uyudun falan değil; en son ne zaman bir kadını gerçekten sevdin?
Kaybetmekten korkarak, yanındayken bile özleyerek, deli gibi kıskanarak, koruyup kollayarak...
Delikanlı adam korkmaz diye bir şey yok. Korkacaksın! Sevdiğin kadını kaybetmekten korkacaksın, kıskanacaksın da...
Sokakta elinden tutacaksın, tanıdığın herkesle onu tanıştıracaksın. “İşte benim hayatım bu!’’ der gibi tanıştıracaksın. Güzel bir kadın sevmek istiyorsan onu gülümseteceksin. Çünkü dünyanın en güzel kadını mutlu bir kadındır, onu mutlu edeceksin...
Bu yüzden kirpiklerini sev bir kadının...
Avuç içlerini...
Makyajsız yüzünü...
Uyku sersemliğini...
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma...
Bileklerini kesemeyenler, saçlarını keserler. Kısa saçlı kızları sev. Onların saçları kırılmaktan uzayamamıştır. Saçları kısa kadınların saç uçlarındaki acılar omuzlarına batar. Eğer bir kızı üzdüysen, o saçlarını kestiyse; arkasından ağlama. Çünkü o senin yerine bile ağlamıştır.
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu İhtilal oldu.
Barış gelmedi. Savaş bitmedi.
Seni özledim.
Iltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım.
Sana kavuştum.
Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
Nasıl bir vicdana sahipsiniz bilmiyorum ama duygularınıza nasıl engel olabildiğinizi, haksızlık karşısında nasıl dilsiz kaldığınızı nasıl bu denli merhametsiz olduğunuzu çok net görebiliyorum. Nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz, bir insanın kalbini kırıp , bir ağacın yaprağını döküp, bir hayvana tekme atacak kadar nasıl acımasız olabiliyorsunuz? Hadi söyleyin bana kaç gram duygu sığdırabildiniz deney tüplerine..?
~pesimistbalik