Bugün bir şimşek, berraklığıyla gözlerimi kamaştırdı. Ben doğdum.
Yüksek varlık, soytarı kılığına bürünmek zorunda değil; onun tek giysisi sessizlik ve feragattir.
Reklam
Zihnim baştan sona kuşku ve tereddüt dolu. Benim için hiçbir şey olumlu değil, olamaz da. Her şey etrafımda salınıyor, ben de onlarla birlikte -tam bir belirsizlik içinde- salınıyorum. Benim gözümde her şey tutarsızdır, değişir. Her şey esrardır ve her şey anlam yüklüdür. Her şey "meçhul" dür; Meçhulün sembolüdür­ler. Sonuç, dehşet, esrar, fazla zekadan kaynaklı korkudur.
Adımın önemi yok; keza kişiliğime dair her türlü dışsal ayrıntı da önem­siz.
Dünya benim için neydi? Hiç, sıfır. Ama yine de esrar dolu bir sıfır. Bir hiçlik, ama adsız bir hiçlik. Dünya bana böyle belirdiğin­den, onu belirsiz, bilimi ise imkansız bir şey gibi göstermeyi her şeyden çok arzuluyordum.
"Ruhum, yaşama tiksintisinin istilası altında kaldı..."
Sayfa 34 - PDFKitabı okuyor
Reklam
Bu yaşamdan daha berbat bir cehennem olabilir mi ki? Yaşamaktan daha berbat hangi lanet olabilir?
Sayfa 33 - PDFKitabı okuyor
Derin düşünebilen insanlara ne mutlu! Ama bu derinlikte düşünmek bir lanettir. Bunu nasıl tarif etmeli? Dehşet üzerine dehşet. Müzikte biraz vardır bundan; müzikte bu olumlu bir şey olur, onun dişi parçasıdır.
Herhangi bir şeyde özgün ol. Yaşa. İnsan ol... Sanki sıradan bir koyun olarak doğ­muşsun gibi, başkalarına benzer olmana izin verme.
Dini yi­tirdiğimizden beri, yerine koyacak bir şey bulamadık: Ne sanat (çünkü sanat da din gibi çok az sayıda insan için yapılır), ne daha az kişi için yapılan bilim, ne de neredeyse hiç kimse için yapılan felsefe.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.