Kaside-yi Bürde, İmâmı Busayri'nin Nebiler Nebisi Peygamber efendimize🌹 ﷺ🌹, âşk ve muhabbetini izhâr ettiği, en güzel kaside'dir. Bir çok Kasidesi vardır ama içerisinde en duygulu olan, Kaside-yi Bürdedir.
Kaside-yi Bürde: Hastalıklardan iyileştiren kaside
Kaside-yi Bürde: Hırka Kasidesi diye de anılmaktadır.
İmâmı Busuri hazretleri,
•|Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki :
"Eğer hayvanlar ölüm hakkında insanların bildiğini bilselerdi, hep zayıf hayvan eti yemek zorunda kalırdınız..."
Çelebi'nin anlatımına göre, rüyasında yanına birinin geldiğini ve kendisinin Sa'd bin Ebi Vakkas olduğunu söylediğini aktararak, bu kişinin Evliya Çelebi'ye 'Birazdan buraya bütün peygamberlerin ruhları, bütün sahabe, bütün alimlerin ruhları gelecek en sonunda Peygamber Efendimiz, torunları Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin,
“Kullarım, beni sana sorduklarında, bilsinler ki, ben onlara çok yakınım. Dua edenin duasına karşılık veririm. Öyleyse kullarım davetime uysunlar ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulsunlar.”
hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kabul edileceğine gönülden inanarak Allah’a dua edin...”
Peygamber Efendimiz “Müminin her hâli kendisi için iyidir buyuruyor. İnsan içindeki iyiliği muhafaza edebiliyorsa dışarıda ne yaşanırsa yaşansın kötülükle mücadele edebilir. Kötülüğün ve çirkinliğin iç dünyasına karartmasına da hiçbir zaman müsaade etmez. İkinci yüzyılda yaşamış Romalı bir filozof olan Seneca, bu yaklaşıma benzer bir ifade kullanır: “ iyilerin başına hiçbir zaman kötü bir şey gelmez. “ tabi ki kötü niyetli insanlar iyi insanlara kötülük yapabilir; haksızlık ve zülüm yapabilir, iftira atabilir, malını mülkünü gasbedebilir….
Fakat özünde iyi olan insan bu kötülükler karşısında kötüleşmez. Seneca’ya göre iyi insanların başına Özü itibari ile kötü bir şey gelmez çünkü zıtlar bir araya gelmez. İyi insanda kötü hâl olmaz. İnsan eğer gerçekten ruh ve zihin dünyasında iyiliği korumayı bir hedef olarak önüne koymuşsa tabii ki kötülükleri defetmek için çaba sarf eder ama etrafında yaşanan kötülüklerin kendi iç dünyasını karartmasına, kötüleştirmesine müsaade etmez. Prensip olarak biz de kötülük meselesi böyle ele alınmıştır. Kötülük sizi kendisine benzettiğinde başarılı olur. Sizi kendisine benzetemeyen hiçbir kötülük amacına ulaşamaz.
Ahir ümmetin ahir peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.), açık ve net bir şekilde bu savaştan haber vermiş ve o savaşın olacağı, şer güçlerin cezalandırılacağı güne "Yevmü'l-melhame" (etlerin iç içe geçtiği gün) demiştir. Aynı zamanda zor, meşekatli ve ölümün kıtalar halinde kol gezdiği bir dönem!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir hadisinde şöyle buyuruyor:
"Müslümanlarla Yahudiler harp etmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki Yahudi, taşın ve ağacın arkasına sakla- nacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, gel de öldür onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad 204 ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır." (Müslim, Fiten, 82)
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar