Peygamber efendimizin meşhur isimlerinden birkaç ismi şerifi
Muhammed (s.a.v) Mahin (s.a.v) Ahmed (s.a.v) Haşirin (s.a.v) Mahmud (s.a.v) Akibün. (s.a.v) Hamid (s.a.v) Tâhâ. (s.a.v) Ahyed (s.a.v) Yasin. (s.a.v) Vahid (s.a.v) Tahir (s.a.v)
Sayfa 60 - 1.Cilt
Resûlullahı (s.a.v.) metheden şu iki beyti Hazreti Âişe Validemiz söylemiştir: “Ve lev semi’ü fî mısre evsâfe haddihî. Lemâ bezelû fî sevmi Yûsüfe min nakdin. Levîmâ Zelîhâ lev reeyne cebînehû Le âserne bilkat’il külûbi alel eydi.” “Eğer Mısır‟dakiler, Onun (Peygamber efendimizin) yanaklarının güzelliğini işitmiş olsalardı, (Güzelliği dillere destan olan) Yûsuf aleyhisselâmın pazarlığında hiç para vermezlerdi. Yani bütün mallarını, onun yanaklarını görebilmek, için saklarlardı. Zelihâyı (Yûsuf aleyhisselâma âçık oldu diyerek) kötüleyen kadınlar Resûlullah‟ın (s.a.v.) parlak alnını görselerdi, ellerinin yerine kalblerini keserlerdi de acısını duymazlardı.”
Reklam
Şehidlerin Sınıflandırılması 1- Dünya ve Ahiret Şehidi: Allah'ın dininin hakim olması için kafirlerle savaşırken öldürülen Müslümanlardır. Dünya şehidi; insanlar tarafından şehid muamelesi yapılanlardır. Onların yıkanmaması, kefenlenmemesidir. Ahiret şehidi; Allah katında şehadet ecrine ve makamına ulaşandır. 2- Dünya Şehidi: Kafirlerle savaşırken öldürülen Müslümandır. Ancak o, kendi nefsi ve riya için savaşmıştır. 3- Ahiret Şehidi: Şehadet ecrini alan, ancak kendisine şehid muamelesi yapılmayan kimselerdir. Yıkanır, kefenlenir, namazı kılınır. Yolculukta, hicrette, cihadda ölenler gibi. Karın hastalığından ölen, boğulan, veba hastalığından ölen kimseler de bu sınıftandır. Sahih-i Buhari'de Peygamber (s.a.v.) efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Şehidler beştir: Vebadan ölen, karın hastalığından ölen, boğulan, üzerine duvar yıkılıp ölen ve Allah yolunda ölen."
İmam Ahmed’in Hz.Abdullah bin Ömer’den (r.a.) rivayet ettiği hadis,bu ayeti en güzel bir şekilde tefsir etmektedir.Bu hadiste Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) bir hutbesinde şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: “Allah Teala gökler ve yeri avucuna alıp, Hükümran benim,Cebbar benim,Mütekebbir benim,neredeler yeryüzünün hükümdarları? Nerede cebbarlar, nerede mütekebbirler? diye seslenir.” Abdullah bin Ömer,hutbede bu ibareleri okurken,Peygamber Efendimizi bir titremenin tuttuğunu,öyle ki O minberden düştü düşecek diye korkuya kapıldıklarını rivayet etmektedir.
Peygamber Efendimizin (s.a.v) buyurduğu gibi: “Ateşin odunu yediği gibi haset de iyilikleri yer bitirir.”
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı. (İslam Tarihinden Altın Sayfalar, Fazilet Neşriyat)
Reklam
Efendimiz (s.a.v) Mirâc’a yükselirken
Peygamber Efendimiz Firavun’un kızının saç tarayıcısı olan kadın ve çocuklarının kabri üzerinden geçerken, çok güzel bir koku aldı. O, yani Mâşita (saç tarayıcısı) mü’min ve sâliha bir kadındı. Onun kıssası şöyle anlatılmaktadır: Mâşita bir gün Firavun’un kızının saçını tararken tarağı elinden düşürdü ve “Bismillah” diyerek yerden aldı. Firavun’un
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı.
Kâ’be’nin tâmirinde Peygamber Efendimiz, Kureyş’le birlikte çalışmış, hattâ taş taşımaktan omuzları yara olmuştur. Kâ’be’nin bu tâmiri sırasında, mühim bir hâdise vuku bulmuştur: Peygamberimiz, amcası Abbas ile birlikte taş taşırken, Hz. Abbas ona, ihrâmını çözerek omzuna koymasını, bu suretle omzunun incinmemesini söylemiş, Peygamber Efendimiz de ihrâmını toplayarak omzuna koymuştu. Vücudu açılınca birdenbire yere düşerek kendinden geçti. Bu halden ayılınca derhal ihrâmını almış ve bütün vücudunu örtmüştü. Sonra Ebû Tâlib bu işi merak etmiş ve hâdiseyi kendisinden sormuştu. Hz. Muhammed (s.a.v.) şu cevabı vermişti: “İhrâmımı toplayıp omzuma koyduğum zaman vücudum açılınca şöyle bir ses duydum: “Yâ Muhammed! (s.a.v.) âzânı setret. Sen Peygamber olacaksın, sana yakışmaz.” Peygamber Efendimiz’in gâipten duyduğu ilk ses bu idi. O sırada Peygamberimiz otuzbeş yaşlarında bulunuyordu.
Çanakkale Şehidine Ağlanmaz
Çanakkale şehidine ağlamak, insanlar arasında ayıp sayılırdı. Bir şekilde yakınının şehit haberini alanlar, insanların içinde ağlamaz, tarlaya, bahçeye, ormana gider, doya doya gözyaşı döker, sonra gözyaşlarını silerek, başları dik bir şekilde evlerine, köylerine dönerlerdi. Evladının, ciğerparesinin şehadet haberini alan bir anne, her ne kadar bu
Sayfa 224
529 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.