Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; Dedikodudan sakınınız, çünkü dedikodu zinadan daha ağır bir günahtır. Zira zina eden bir kimse tevbe edince tevbesi Allah tarafından kabul edilebilir. Fakat dedikodusu yapılan kimse affetmedikçe dedikoducunun affedilmesi mümkün değildir.
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Dedikodudan sakınınız, çünkü dedikodu zinadan daha ağır bir günahtır. Zira zina eden bir kimse tevbe edince tevbesi Allah tarafından kabul edilebilir. Fakat dedikodusu yapılan kimse affetmedikçe dedikoducunun affedilmesi mümkün değildir."
Sayfa 116 - ÇelikKitabı okuyor
Reklam
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Müminin niyeti, amelinden daha hayırlıdır." •| Taberânî, Kebîr 6/135; Deylemî, Müsned 6842; Aclûnî, Keşfu'l-Hafa 2/430
Sayfa 108 - ÇelikKitabı okuyor
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Cennete sadece merhametliler girecektir." Orada bulunan Sahabîler, "Ya Resulullah! Biz hepimiz merhametliyiz" derler. Peygamberimiz (sav) onlara şöyle cevap verir; "Sırf nefsini esirgeyen kimse merhametli değildir; merhametli kimse hem kendini ve hem de başka larını esirgeyendir."¹ İnsanın kendine karşı merhametli olması; kendini Allah'ın azabından esirgemesi, yasaklarını işlemekten, emirlerini yapmaktan sakınmasıdır. Bu da günah işlemekten vazgeçerek, işlenmiş günahlardan tevbe ederek, ibadet ederek ve ibadet ederken sırf Allah rızasını gözeterek olur. Başkasına karşı merhametli olmak da, İslâm'ın tespit ettiği kul haklarına ve canlılara hürmet-riayet, başkalarına zarar vermemektir. 1•| İbn Mübârek, Zühr 1/352; Deylemî, Müsned 7067; Tırmizî, Nevâdiru'l-Usûl 4/133
Sayfa 106 - ÇelikKitabı okuyor
Yine Allah (c.c) şöyle buyuruyor; "Hiç şüphesiz, münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onlar için hiçbir kurtarıcı bulamayacaksın.”¹ Münafık kelime manası bakımından “nâfik-ul yerbu" deyiminden türemiştir. Tarla faresinin yuvasında karşılıklı iki delik bulunduğu söylenir, birine "nafıka" diğerine "kasıa" denir. Tarla faresi birinin ucundan başını gösterir, öbüründen çıkıp gider. İşte münafığa o yüzden bu ad takılmıştır. Çünkü kendini Müslümanmış gibi gösterir, öte yandan İslâm'dan çıkarak kâfirliğe girer. Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Münafık, iki koyun sürüsü arasında kâh sürünün birine, kâh öbürüne katılan şaşkın bir koyun gibidir. O, bu sürülerin hiçbirinde devamlı barınmaz, çünkü her iki sürüye de yabancıdır. Münafık da tıpkı böyledir, ne tamamen Müslümanlarla kaynaşabilir ve ne de kâfirlerle."² 1 •| Nisa Sûresi, 145 2 •| Müslim, Kitabu Sıfati'l-Münâfikîn ve Ahkâmuhum 2784; Nesâî, Kitabu'l İman 5037
Sayfa 36 - ÇelikKitabı okuyor
PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V.) FETİH HUTBESİ
Mekke’nin fethinden sonra Kâbe-i Muazzama putlardan temizlendi. Bütün halk Kâbe’nin etrâfına toplanmışlardı. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) üç kere tekbir getirip, Allâhü Teâlâ’ya hamd ü senâda bulunduktan sonra şöyle bir hutbe okudular: “Allah birdir. Ondan başka ilah yoktur. Onun şerîki (ortağı) ve nazîri (benzeri) yoktur. O
Reklam
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Ulu Allah (c.c) şöyle buyuruyor; Beni anmaktan benden bir şey istemeye fırsat bulamayanlara, isteyenlere en değerli bağışı sunarım."
Yine Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Namaz kılmak, hacca gitmek, Beytullah'ı tavaf etmek ve diğer usulü belirlenen ibadetler, Allah'ı hatırda tutmayı sağlamak için emredilmiştir. Hatırlanan hakkında -ki asıl amaç ve hedef O'dur- kalbinde saygı ve ürperme bulunmayınca böyle bir hatırlamanın(zikrin) ne kıymeti vardır?"
Abdullah İbn-i Amr (r.a) der ki; "Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Hz. Nuh (a.s) ölmek üzere iken iki oğlunu yanına çağırarak onlara dedi ki; "Size iki şeyi emrediyor ve iki şeyi yasaklıyorum. Size Allah'a ortak koşmayı ve kendinizi büyük görmeyi yasaklıyorum. Size emrettiğim iki şeye gelince önce “Lâ ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)" demeyi emrediyorum. Çünkü yerler, gökler ve yerler ile göklerdeki her şey terazinin bir kefesine; "Lâ ilahe illallah" cümlesi de öbür kefesine konsa "Lâ ilahe illallah" cümlesinin bulunduğu kefe ağır basar. Yine gökler, yerler ve gökler ile yerlerde bulunan her şey bir çember olsa ve bu çembere “Lâ ilâhe illallah" cümlesi yüklense çember parçalanır. Size emrettiğim ikinci şey, "Sübhanellahi vel-hamdü lillâhi (Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim)" demenizdir. Çünkü bu iki cümle canlı-cansız bütün varlıkların duasıdır. Bu iki cümle sayesinde bütün canlılar rızıklanmaktadır. "
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:" Elbisenizi yıkayınız. Saçlarınızı düzeltiniz. Dişlerinizi misvaklayınız. Tertemiz olmaya ve güzelleşmeye çalışınız. Zira İsrailoğulları böyle yapmadığı için kadınları zinaya düştüler."
Sayfa 517Kitabı okudu
Reklam
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor; "Kalplerinizi açlıkla aydınlatınız. Açlık ve susuzlukla nefsinizin azgın isteklerine karşı koyunuz. Yine açlıkla cennetin kapısını ısrarla çalınız. Bunun mükâfatı, Allah yolunda cihad edenin mükâfına denktir. Allah katında açlık ve susuzluk çekmekten daha sevimli bir ibadet yoktur. Karnını tıka-basa doldurarak ibadet lezzetini kaybeden kimse göklerdeki melekût âlemine giremez."
Sayfa 24 - ÇelikKitabı okuyor
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; “Mü’minin niyeti, amelinden daha hayırlıdır.“
Hz. Hasan’ın (r.a) bildirdiğine göre, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; “Ümmetimin seçkinleri, cok oruç tuttukları için ve çok namaz kıldıkları için değil, herkese karşı temiz kalpli, cömert ve merhametli davranmaları sayesinde cennete girerler.”
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor; "Üst üste yığılsa da, göğe yükselecek kadar cok günah işleseniz bile, arkasından yaptıklarınıza karşı pişmanlık duysanız, kuvvetle ümit edilir ki, Allah tevbenizi kabul eder."
481 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.