Abdullah ibni Amr ibni Âs (Allah Onlardan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre bir kimse Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’e: Müslümanın hangi ameli daha hayırlıdır, diye sordu. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’de: “Yemek yedirmen ve tanıdık tanımadık herkese selam vermendir.” buyurdu. (Buhari, İman 6, Müslim, İman 63)
Ebu Cehil'in evi , Kabe'ye hem Peygamberimiz'den hem de Hz.Ebubekir'den daha yakın.Demek ki bazen maddi yakınlık insana herhangi bir fazilet kazandırmıyormuş.
Reklam
Beyhakî'nin Ebû Zer'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesallam): "Yüce Allah'ın huzuruna yine kendisinden gelen bir şeyden (Kur'ân'dan) daha iyisiyle çıkamazsınız" buyurmuştur.3 Beyhakî'nin el-Esma' ve's-Sifat'ta Atiyye b. Kays'tan bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Allah katında kulların ağızlarından çıkan en güzel sözler yine kendi kelamı (Kur'ân) olan sözlerdir. Kullar Yüce Allah'a, yine kendi kelamından (Kur'ân'dan) daha iyi bir şeyle yönelemezler."4 Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücahid: "Ona ne önünden, ne de ardından batıl gelemez..."s buyruğunu açıklarken: "Batıldan kasıt şeytandır" demiştir. 13.cilt
Sayfa 121 - Ocak Yayıncılık 1.baskı Kasım 2012 istanbulKitabı okuyor
Enes ibn Mâlik (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir mezarın başında bağırarak ağlamakta olan bir kadının yanından geçmişti ve ona: “Allah’tan kork ve sabret” buyurdu. Kadın: Geç git, çünkü benim başıma gelen senin başına gelmemiştir dedi. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’i tanıyamamıştı. Kendisine O’nun Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’in kapısına geldi, kapıda kapıcılar bulunmadığını gördü ve: Ben sizi tanıyamamıştım dedi. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de: “Asıl sabır felaketin ilk anında olanıdır” buyurdularKMüslimin rivayet ettiği başka bir rivayette : Ölen çocuğun özerine ağlıyordu. (Buhârî, Cenâiz 32; Müslim, Cenâiz 14)
Peygamberimize Yönelik Saldırılar
Onlar böyle hararetle konuşurken birden Kâbe-i Şerîf'i tavaf etmekte olan Efendimiz'i gördüler... Bu görme, aç kurtlar sürüsünün bir ceylanı kırlarda yalnız başına dolaşırken görmesi gibiydi. İşte bundan daha güzel imkân, bundan daha müsait fırsat olamazdı ki! Kurtlar, O mübarek insana dört bir yandan saldırmak üzere atıldı. Boğmak, öldürmek, kinlerini duyurmak niyetindeler! Ukbe bin Muayt'ın murdar elleri bir çelik kelepçe gibi Sevgili Peygamberimiz'in boynunu sıkmakta... Bir yandan da Yüce Nebi'nin yüzüne tükürüyor... En zor an ve tarihin şanssız enstantanelerinden biri... İki cihanın sultanı, zor nefes alıyor. Ukbe, işin farkında; az daha sıksa nefesi kesilecek. Hep birden çullanıyorlar... Bir vahşet tablosu. Kendilerini iyiliğe, insanlığa, İslamiyet'e ve ebedî güzelliğe çağırana, hem de soylu, anlı, namlı adamların ettiğine bakın... Başlarına problem gibi gördükleri Sevgili Peygamberimiz'den kurtulmak üzereler... Ama kurtulamayacaklar.
Sayfa 32
Ebu Hureyre'den. Hz. Peygamberimiz(sav):
Kalpleri kuş kalbi gibi birtakım kimseler cennete girerler.
Sayfa 59 - Hadisi Müslim rivayet etmiştir. Kalpleri kuş gibi olmaktan maksat, Allah'a tevekkül edenlerdir. Bunların ince kalpli kimseler olduğu da söylenmiştir.Kitabı okuyor
Reklam
796 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.