17. Asır ortalarında, bir sinir hastası olan Sultan İbrahim de İstanbul şehrinin içinde arabayı yasak etmişti. Bir gün bir üfürükçü hocaya okunmaya giderken yolda bir arabaya rastladı; fevkalade sinirlendi ve bu basit zabıta vakasından sadrazamı mesul tuttu; Sadrazam Salih Paşa’yı ki, değerli, namuslu bir vezirdi, gittiği üfürükçünün evine çağırttı ve gözünün önünde bir kuyu ipiyle boğdurttu.