murat

İnsan gençken birtakım aptallıklar yapıyordu. Ama bu kez gözünü açmak gerekiyordu, çünkü erkekler yalnız kendi keyiflerini düşünürlerdi.
Reklam
Devlet, içkiden ağır bir vergi alırdı. İstanbul’da, içki getiren tüccardan verginin cibayeti için de bir “hamr emaneti” kurulmuştu ve bu emanetin geliri çok kabarıktı, içki yasağının gevşetilmesini, hazine menfaatini korumak endişesine verebiliriz.
Yeni açılan bir yeniçeri kahvesine, yeniçeriler kendi aralarında, en makbul hediye olarak bir kanarya kuşu götürürlerdi. Kanarya kuşu, kahvehane için bir uğur, maskot sayılırdı. Büyük bir yeniçeri kahvehanesinde en az otuz kırk kanarya kafesi bulunurdu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O zamanlar, kahve, değirmende çekilmez, kavrulduktan sonra Tahmisteki büyük miri dibeklerde dövülürdü; saf kahveye nohut ve buna benzer şeyler katmamaları için, dibekçilerin başında her gün ihtiyar yeniçeri ustalarından dört kişi bulunurdu.
17. Asır ortalarında, bir sinir hastası olan Sultan İbrahim de İstanbul şehrinin içinde arabayı yasak etmişti. Bir gün bir üfürükçü hocaya okunmaya giderken yolda bir arabaya rastladı; fevkalade sinirlendi ve bu basit zabıta vakasından sadrazamı mesul tuttu; Sadrazam Salih Paşa’yı ki, değerli, namuslu bir vezirdi, gittiği üfürükçünün evine çağırttı ve gözünün önünde bir kuyu ipiyle boğdurttu.
Reklam
Reklam
425 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.