Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

murat

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kürk Mantolu- gözyaşı
Sebahattin Ali - Ustayı birkaç bilinen şiiriyle tanımış, Sinop’a onun kaldığı cezaevine - koğuşa gitmiştim. Onu önce koğuşun içindeki ruhundan selamladım, sonra Aldırma Gönül diyerek kendi yaşadıklarımın bu beyefendi ile aynı olmadığı kanısında, “ah Raif biz ne yaşadıkki” diyerek utandım. “Kürk Mantolu Madonna” Çoğu insan söz arası bana “okudun mu” diyordu. Okumak istemiyordum, içindeki sıkıntılı durumlar benden birkaç yüz gram gözyaşı dökecekti bunu biliyordum. Ben bu kitabı okuduktan sonra kadınların “sadece bir erkeğe” üzülerek okuduklarını gözlemlerken, hayatında bir kez dahi olsa Kürk Mantolusunu yaşayan sonrasında onu düşünen, içinde sır gibi tutan adamların, dün son sayfalara varmadan benim gibi ağladıklarını da kendimde gördüm. Nitekim en az üç kez okunmalı çok farklı gerçekten de çok güzeldi. Fazla, sayfa içi sözcük duyguları vermiyor ve her erkeğin okuması gerektiğini düşünüyorum, sahiden hayatta bir kez bile olsa Kürk Mantolu Madonnasını bulmuş mu? Okuyup öğrenmesi gerekir. Hep sessiz sakin yaşadıktan sonra birilerinin de benim gibi bir “erkek” olduğunu görünce, benim gibilerin de bu kirli dünya üzerinde doğrularla yaşadığını gördüm. “Ben en çok bir aşk hikayesine değil, benim gibi sessizler, masumlar, pısırık sanılanlar için ağladım.”
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,9bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali
8.8/10 · 315,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Beğenmediklerimden -
Bir eseri kötülemek hiçbir zaman fikriyatımda yer bulmamış olmasına rağmen, eleştirilerimin dili bazı zamanlar futboldaki bir defans oyuncusunun istemsiz beden dili gibi agresifleşmiştir. Yusuf Atılgan’ın yazdığı ve filme uyarlanan Anayurt Oteli adlı eser, gerçekten okurken sıkıldığım, sıkılmamak için sigaralar yakıp aralar verdikten sonra tekrar başına oturmamla birlikte Zebercet adlı kişinin yalnızlığıyla psikolojisini gerçekten ekmeksiz yuttuğunu anladığım eser olmuştur ki; “benim suçum ne ki Zebercet usta? Sorusunu içimden geçirdiğim bir kitaptır. Yani bir erkeğin kabalığını, cinsel ihtiyaçlar dolaylarında yaşadıklarını zaten günümüz şartlarında herkes bilir. Ama açıkça afedersiniz (yorgana yastığa sürtünme, bir kadının içip, bırakıp gittiği çay bardağının günlerce odada tutulması, sonrasında özlem ve şehvet artışıyla sürekli odaya girilip o bardakta kalan dudak izlerinin, ruh izlerinin öpülmesi” Gerçekten hoş baktığım bir olay olmadığından, aşkla bağdaştıramamakla birlikte yarıda bırakıp başka kitaplar varken bu olmaz dediğim kitaptır. Keşke anlatım dili, biraz daha klasikleşmiş olsaydı. “Bazı yazar beyfendiler, kendimize has bir tarz oluşturalım derken, içine etmekten başka tarz edinemiyorlar.”
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330,1bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kapı Komşularıydı- Kader
Kadın adama neler yaptırır dediğinde kitap okumalısın. Çünkü edebiyatın ana fikri tarih boyunca kadından şaşmamıştır. “Baba” isimli bir eserdense Görki “Ana” der, Zweig “Kadının 24 saati, Bilinmeyen bir kadının mektubu, Korku” kadını ele almıştır. Kısacasını söylemem gerekirse; “Edebiyat kadının ruhunu tanımlamaya çalışan bir dalsa, edebiyatçı o ruhu arayıp sadece tahmin ederek, düşünerek yazandır.” Belki kadınlar olmasaydı, erkeğin edebiyatı sadece din ve toplum-devlet üçgeni arasında dolaşacaktı. Lakin kadınla oluşan bir “yıldız” şeması edebiyatın kendisini bile şaşırtmıştır. Güzel bir kitap dediğim gibi kadını ele alan ve kadının sevgisindeki gücün, erkekle arasındaki yücelik kıyaslanamaz lakin yücelik makamında da tanrıyla yarıştırılabilir nitelikte olduğunu okuduktan sonra anlayabilirsiniz.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Parodi Yayınları · 2017225,7bin okunma
Reklam
186 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Zeze ile Ben
Okumayan kalmamıştır diye farzederek, kitabın içeriğindeki her kelime birer sahneyse, okudukça izlemiş olacak ve her sayfada ömrünüzün kaçıncı senesinde olursanız olun, bir geriye dönüşün içinde, kendinizi kendi çocukluğunuzun ensesinde hissedeceksiniz. İnsanın beğenerek okuduğu kitaplar, kendi hayatının görseli gibidir, okur kitaplara arasında geçmiş köprüleri kurar ve beğendiği kitabın bitmesi, ömrünün sonu gibi hüzünlüdür.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231,1bin okunma
640 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Empati benim kalıtsal hastalığımdır.
Askerlik emrini yerine getirdiğim sene, bana verilen bölük yazıcılığı göreviyle, rahat rahat oturup kitap okuyabileceğim bir fırsatta beraberinde verilmişti. Bu kitabı böyle bir durumda, Alay kantinine gittiğim bir akşam, sıra beklerken raflarda görmüştüm. Kantinin görevlileri ile aramda, askerlik bahanesi, karşılıklı anlaşı, hoşgörü arkadaşlıkları kurduğumdan dolayı kitabı bana okumam için vermişlerdi. Kitabı her gün yazıhanemde okuyor, “acaba gerçek midir?” Dediğim kısımları da düşünüyordum. Gel zaman git zaman, askerliğimin bitme vakti geldiğinde, kitabın, gözlerim ve zihnimde son bulan okuma göreviyle bitmesi beni biraz da olsa üzmüştü. Empati’yi her yanıyla sevmenin dışında İstanbul’da da geçen olayları insanı gerçekten hayrete düşürür. Bir şeyin, aslında her yerde bittiğini öğreniyoruz, bunu görebiliyoruz ama yürekte devam eden bir şeyler kalıtsal hastalıklara da taş çıkarabilecek türdendir. “Empati benim için öyle oldu ve askerliğim bittiğinde herkes arkadaşlıklarla, yaşanmışlıklarla, fotoğraflarla dönerken; ben Empati ile evime geldim. Hala durur” ..
Empati
EmpatiAdam Fawer · April Yayıncılık · 201932,7bin okunma
murat

murat

, 1000Kitap'a katıldı.
Geri148
734 öğeden 721 ile 734 arasındakiler gösteriliyor.