"Yaşam bir toplayıcı, ölüm ise dağıtıcıdır. Yaşam herşeyi bir arada tutucu, ölüm ise bağları çözücüdür. Ve bundan insan, yani ikici (dualist) olan insan, ikisi arasında asılı kalmıştır. Çünkü sadece dağıtarak toplayabilir. Ve çözerek bağlayabilir."
Hayatımız boyunca dostlarımızı, mesleğimizi, ailemizi, çeşitli mal ve mülkleri 'toplarken' , ölüm ve ölüm siddetindeki bazı hadiseler bizi bu bağlardan teker teker koparıyor. Bağlılığımızın şiddeti nisbetinde acı çekiyoruz. Eninde sonunda yüzleşmek zorunda olduğumuz bir konu bu. Peki bu ikililiği nasıl çözeceğiz? Jainistler gibi sıfır dünyalık yükle kendimizi tapınaklara kapatarak mı, yoksa bazı şeyleri yok sayarak günümüzden maksimum huzuru sağlamaya çalışarak mı? Doğamız gereği düzensizliğe, rahatlığa doğru bir eğilimimiz olduğundan, bu konuda ters yönde birşeyler yapabilmek için enerji sarfetmek zorundayız.
İşte kitabımız cennette ruhuna ilk ikilem giren, iyi-kötü, doğru-yanlış arasında kalan ve bu ikilemini tedavi edebilmesi için dünya adlı eğitim yuvasına gönderilen insanoğlunun ; yaşam rehberi, dünya kullanım klavuzu niteliğinde.
Bu tip kitaplara ezoterik öğreti dendiğini de öğrenmiş oldum. İçerik şu tanıma tamamen uygun: "Ezoterik öğretiler aklın, bilimsel bilginin ve imanın, sezginin ,yani madde ve mananın birbirini tamamladığı kanısındadır.Tıpkı gölgenin ışığı tamamladığı gibi ". (Alıntı)