“Piedra Irmağı’nın kıyısında oturdum ve gülümsedim.”
Sayfa 215Kitabı okudu
"Piedra Irmağının kıyısında oturdum ağladım." "Gözyaşlarım böylece çok uzaklara aksın, gitsin ve aşkım, bir gün onun için ağladığımı hiç bilmesin."
Sayfa 15 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
192 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Paulo Coelho’dan okuduğum ikinci kitap oldu Simyacı. Yıllardır inatla okumamakta ısrar ediyor, her “Simyacı’yı okudun mu?” sorusuna “Hayır.” diye yanıt verdiğimde başkalarını şoke ediyordum. Popüler şeylerden her zaman uzak durduğum, popülerleşen şeylere karşı ilgimi yitirdiğim ve bu durum beni irite ettiği için uzunca bir süre inatla Simyacı’yı elime almadım. Sonra ciltlisini istediğime karar verip sipariş ettim ve kitabı önyargısız şekilde okumaya başladım. Kitap akıcı, üslup güzel fakat yıllar yılı övülen eser bu muymuş diye kalakaldım. Coelho’nun okuduğum ilk eseri “Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım” beni çok etkilemişti ve eminim ki yazarın diğer kitapları bu kitaptan çok çok daha iyi. Kendi kişisel menkıbesinin peşinde olan Santiago adlı gencimizin yolculuğuna şahit oluyoruz. Kitap sürekli aynı şey çevresinde dönüyormuş gibi geldi bana ve zaten bildiğimiz şeylerden ötesine götürmediği halde “Vaooooovvv bu kitap da bana neler kattı böyle!” diyenlere şaşkınlıkla bakar oldum. Kısacası, yine popüler şeylere olan uzaklığımla ne güzel bir karar aldığımı fark ettim. Başka bir kitabında uzun bir ara sonrası görüşmek üzere Coelho.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207.6k okunma
247 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 hours
Elif
Gelibolu balık haline taze balık öğlene yakın (on bir gibi) gelir. Erken gidip tezgahlara yakın ahşap bir kahvehanede beklerim. Küçük bir kamyonet yanaşır. Üzeri buzlarla örtülmüş, köpüklere konmuş balıklar sakız gibi beyaz mermerlerin üzerinde sergilenmeye başlar. Olta balığı sorarım önce, şansıma ne çıkmışsa denizden alırım. Balıkçılarla pazarlık etmeyi sevmem, edeni de sevmem! Levrek, mercan ve kefal vardı o gün. Güneşli bir gündü. Sahil kalabalıktı. Balık lokantalarının arasından geçip denizi, feribottan inenleri ve kayıkları izledim bir süre. Dönerken Yakşi’ye uğradım, konserve sardalye alacağım. Pek severim. Rahmetli Ali amca sağ iken de uğrardım, laflardık. Balığın faydalarını, eski günleri, siyah beyaz anılarını anlatırdı. Ali amcanın kızı Adile abla ile o gün tanıştık. “Dur bir Sufi duası okuyayım sana” dedi. “Ya Rabbim, hayvanların seslerini, kuşların cıvıltısını, rüzgârın fısıltısını ya da göklerin gürültüsünü duyduğum da hep Sen’in birliğini idrak ederim…” Duayı el yazısı ile yazıp duvara bantlamıştı, mantar bir panoya iğnelenmiş miydi yoksa? Geçmiş gün. Paulo Coelho’nun bir kitabından alıntıymış dua. Simyacı’yı, Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım’ı okumuştum. Hangi kitabında var bu abla? “Elif” Durduk yere çıkmamıştı ya bu kitap karşıma! Cep telefonuma not ettim kitabı. Arabada Aynı Şarkı vardı, imzaladım hediye ettim Adile ablaya… Az önce de bitirdim kitabı. Okumam gerekiyormuş, okudum diyeyim. En çok da Baykal Gölündeki o küçük köy kaldı aklımda. Ben gölü arıyorken göl de beni arıyordur belki, kim bilir? 31MART 2020 Ali Gülcü
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20126.4k okunma
“Yüreğinizde ne varsa yazın. Bütün bunları ruhunuzdan çıkarıp önünüzdeki kağıtlara dökün sonra da ırmağa atın. Efsaneye göre, Piedra Irmağının suları o kadar soğukmuş ki bu sulara düşen her şey taşa dönüşürmüş.”
Sayfa 205 - Can yayınları
Akıp gitsin anılar..
“Piedra Irmağı’nın kıyısında oturdum ve ağladım. Kışın soğuğu, yüzümdeki yaşları hissettirdi bana ve bu yaşlar, önümden akıp giden donmuş sulara karıştı. Bu ırmak bir yerlerde başka bir ırmağa kavuşuyor, sonra bir başkasına ve bütün bu sular, gözlerimden ve gönlümden çok uzaklarda, sonunda denize ulaşıncaya kadar böylece akıp gidiyor. Gözyaşlarım böylece çok uzaklara akıp gitsin ve aşkım, bir gün onun için ağladığımı hiç bilmesin. Çok uzaklara aksın gözyaşlarım ve ben, ırmağı, manastırı, Pireneler’deki kiliseyi, birlikte yürüdüğümüz yolları unutayım.”
Reklam
216 syf.
·
Not rated
Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım
“Pencereyi açtım. Ve de yüreğimi. Odaya güneş doldu , ruhuma aşk... ” Efsanesi olan bir ırmak kitabın başı ve sonudur. Dünyanın her yerini gezmek , her kültürü , dini vb. oluşumları öğrenmek isteyen bir çocukla hayat şartlarının ona sundukları ile devam etmek zorunda hisseden genç bir kız ama hiç bağlarını koparmayan bu iki kişinin yıllar sonra buluşup birbirlerini anlama çabaları ve birbirlerine destek oldukları tutkulu bir aşk hikayesi. Bir kere kabuğundan çıkınca ne istediğini artık görebildi Pilar. Aslında o kentin o yaşımın dışında kendini bulduğunu anladı . Genç adam ise mutluluğun bunca zaman beklediği Pilar olduğunu anladığında Meryem Ana - şifa ile iyileştirdiği insanlardan vazgeçmeyi istedi asıl mutluluk , şifa Pilardı. Yaptıkları yolculukla kendi yazgılarını arayan ikili gerçeği Piedra ırmağı’nın kenarında buldu. Beni ellerimden tutup ayağa kaldırdı. “Git eşyalarını topla , düşler boş oturtmaz insanı.”
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum Ağladım
Piedra Irmağı'nın Kıyısında Oturdum AğladımPaulo Coelho · Can Yayınları · 20198.8k okunma
Piedra Irmağı’nın kıyısında oturdum ve ağladım. Efsaneye göre bu ırmağın sularına düşen her şey, yapraklar, böcekler, kuş tüyleri, bunların hepsi ırmağın yatağında taşa dönüşürmüş. Ah! Yüreğimi bağrından söküp, akıp giden sulara atabilmek için neler vermezdim... Hiç acım kalmazdı o zaman, hiç pişmanlık kalmazdı içimde, anılarım olmazdı hiç.
119 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.