1918'de gelen İtilaf orduları tükenmiş ve Pirus Zaferi denilen savaştan geçmişlerdi. Onun içindir ki, Osmanlı başkentinde bile hâkimiyet kuramadılar. Aralarında gerilim doğdu. "Geldikleri gibi giderler" rastgele, hınçla söylenmiş bir söz değildir. Benzer bir sözü İzmir'in işgali sırasında General Metaksas da Vesizelos'a söyledi: "Türklerin ordularını yok oldu zannediyorsunuz. Bir sabah karşınızda buluverirsiniz."
Sayfa 60Kitabı okudu
Pirus Zaferi (?)
“Yaşam daha başında kaybedilmiş bir savaştır...”
Sayfa 314 - İkaros YayınlarıKitabı okudu
783.jpg){kind=small}
nihavend savaşında yorgun düşmüş bir persli gibi hissediyorum, belki de pirus zaferi sonrası bir makedon!!!
Instagram, tiktok, Twitter, onedio gibi sosyal medya sitelerinden duyulan, sözde öğrenilen birkaç malumatla, hakikat peşinde koşmak yerine bir yere ait olmak için kendimizi tanımadığımız o bize ait olduğunu iddia ettiğimiz kimlikler ne kadar bize ait?
mesela din veya genel olarak İslam'a karşıt olan birisi tam olarak neye karşı? muntazari veya gazali bilmeden, şia/Sünni islama karşı olmak, muhazafazakarlardan dolayı siyasal İslam şöyle böyle demek! bir anda artan Atatürk, deniz gezmiş, aşırı sağ hayranlığı, aşırı maskülenite, aşırı çıplaklık, kendini pazarlama arzusu, gösteri toplumu, anksiyete soslu kendini gerçekleştirme arzusu ile pompalanan kişisel gelişim ve marjinalize olma düşüncesi arasında kalıp
hiçbirşey hakkında gerçek fikri olmayan kitleler haline gelmiş toplumda entelektüel olmak bir pirus zaferi kazanmak ile eş değer hale geldi, belki de ironik bir oksimoron olan şey elitist, küçük bir burjuva bile olmadan post Truth Çağında entelektüel olmak, ve bunu cahil olduğunu kabul etmeyenlere karşı sanki narsistik bir söylemmiş gibi sunma tevazusı;cahilsin demek yerine ilgi alanın bu değil diyerek herkesin varoluşsal sancılar çektiğini iddia edip safsatalarla bir yere varmasına saygı duymak? tarih, sosyoloji, politika bilmeden kendi görüşünü iddia ettiği garabetlerle düşmanlık, ötekilik yaratarak bir kısım insanı yok saymak ile uzmanlık alanı dışında konuşan herkese cahil diyen ilber ortaylı, celal şengör gibi insanların tek ortak noktası opürtünistlik değil midir?
(Entelektüel'in siyasal işlevi ne nazire!)
1596 Hacova Savaşı (bir nevi pirus zaferi)
Kapıkulu paşasımn hırsı kazandığı zaferin büyüklüğüne denkti. Artık Osmanlı İmparatorluğu 'nun tamamını yönetebileceğine güvenen Cağalazade Sinan Paşa hızla padişahın çadırına daldı ve sadaret mühürünü neredeyse açıkça istedi. Canını kıl payı kurtarmış olmanın ve hızla gelişen olayların şaşkınlığı içinde olan III. Mehmed hiç düşünmeden makamı Sinan'a ihsan ettiyse de, sadaret mührü daha bir iki gün bulunamadı. İlginçtir: Osmanlı süvarileri sayıca o denli azalmıştı ki, ordu, yenilgiye uğratılan Habsburg birliklerinin geride bıraktığı doksanın üzerinde topu çekip götüremedi.
I. Dünya Savaşı Sonrası
Mağlupların ve galiplerin hepsinin ortak bir yanı vardı: Roma askeri edebiyatından kalma "Pirus Zaferi" deyimi. Savaş sonrası Avrupa'nın acınacak hali galiplerin durumunun da çok feci olduğunu gösterir.
Sayfa 127
“Zannettiler ki, eylül-ekim ayı içinde başladıkları savaş Noel’de bitecek ve muzaffer olarak evlerine dönecekler. O Noel hiçbir zaman gelmedi. Dört yılın sonunda gelindiğinde elde ettikleri şey en fazla bir Pirus Zaferi idi.”
Sayfa 258Kitabı okudu
Haset kuvvetli bir his ve ona mağlup olan kimse yok ki, iç huzuru bulabilsin. İnsanı sürgit bir mutsuzluğa hapseden olumsuz bir duygu. Bütün zaferleri Pirüs zaferi. Ötekinin tahrip edilmesi için sıkılan her kurşun aslında kendisini vuruyor, başkasını yok etmek için harcanan her çaba aslında kendi iç ışığını söndürüyor.
50’li yıllarda Teksas. Bir arazi açık arttırmayla satışa sunuluyor. Arttırmaya 10 petrol şirketi katılıyor. Arazide ne kadar petrol olduğuna dair hepsi kendi tahminlerini yapmış. En düşük teklif 10 milyon dolar. Arttırma sırasında fiyat yükseldikçe giderek daha çok şirket tekliften çekiliyor. Nihayet, en yüksek teklifi veren şirket ihaleyi alıyor. Geriye bir tek o kaldı, kazandı. Şampanyalar patlıyor.
Kazananın laneti şu anlama gelir: Bir açık arttırmanın kazananı genellikle asıl kaybedendir. Endüstri analizleri, petrol arazileri arttırmalarında düzenli olarak kazananların sistematik olarak çok fazla ödediklerini ve yıllar sonra bu sebepten battıklarını ortaya koydu. Bu anlaşılabilir. Tahminler 10 ile 100 milyon dolar arasında değişiyorsa gerçek değer muhtemelen arada bir yerdedir. Açık arttırmalarda en yüksek teklif genellikle sistemli olarak fazlasıyla yüksektir –meğer ki teklifi verenin bir bilgi avantajı olsun. Teksas’ta durum böyle değildi. Petrol patronları aslında yıkıcı kayıplar pahasına kazanılan bir Pirus zaferi kutlanıyordu.
****
“ 1918’ de gelen itilaf orduları tükenmiş ve Pirus Zaferi denilen savaştan geçmişlerdi. Onun içindir ki, Osmanlı başkentinde bile hakimiyet kuramadılar. “
****
Sayfa 60Kitabı okudu
AKP 'nin Avrupa'da " Pirus zaferi "mi?
Aslında bu tutum çok tanıdık bir politik tavır ve ulusal ruh haliydi.
Sayfa 172Kitabı okudu
Haset kuvvetli bir his ve ona mağlup olan kimse yok ki, iç huzuru bulabilsin. İnsanı sürgit bir mutsuzluğa hapseden olumsuz bir duygu bütün zaferleri Pirüs zaferi. Ötekinin tahrip edilmesi için sıkılan her kurşun aslında kendisini vuruyor başkasını yok etmek için harcanan her çaba aslında kendi iç ışığını söndürüyor.
Sayfa 98Kitabı okudu
Pyrrhos(Pirus) Zaferi
Muzafferin çok yüksek bedeller ödeyerek kazandığı savaşlar için kullanılır.
Sayfa 34
