Aramızda kalacağına söz verin önce ve sonra sonuna kadar yazılanları okuyun lütfen. Hepimiz insanız diye başlayayım söze. Bu insanlığımız günaha meyilli bir fıtratta olduğumuzu belirtmek içindi.
Peşine de Müslüman olduğumuzu söyleyeyim. Bu Müslümanlıkta ahiretimizi düşünen insanlar olmak zorunda olduğumuzu belirtmek içindi. Bu iki noktayı
İçim Acıyor
gidersem dönmem bir daha,
dönecek yüzüm olmaz, yağmura gülümsemeye bile,
yürürken dalgın,
aylak
ve pişman kararsızlıklarıma kızarım sonra,
kim bilir belki kendime de küserim...
Zinanın içine batmış kardeşim sen de gel... 😪
Bak neler konuşacağız seninle?! 👍🏻 Destan gibi yazdığıma bakma hepsinde " sen" için içlenme var..
Toplum ayıpladı mı seni? 🥺
Hatırlar mısın?:
(Affınızı umarak)
"Lan sen daha milli olmadın mı? 🥺Tecrübesiz olursun bak ha! Kadınlar seni küçümser, ne beceriksizsin oğlum! 🤨Bir keklik
. . .
SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
*******
(Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Avrupa’da feodal-bağnaz gerici hareket yıllarında byron’ın eserlerinde diyalektik çelişkilerin ortaya çıktığı görülür. Napoleon şiirlerinde fransız ihtilalinin ideallerinden saptıktan sonra, eski fransız imparatorluğunun iktidarı kötüye kullanışını ortaya koymuş, öte yandan yazdığı bir dizi şiirde, şaşkın ve yalnız başına insanlık meselelerini
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Anladım ki kafamın içinde beni öldürmek isteyen bir katili besliyordum.
Bir zaman kavramım ve yarına dair umudum yoktu geçmişi hatırladıkça kan kusuyordum.
Zaman ilerledikçe her şeyi unutuyor ve ellerim eskisinden daha çok titriyordu.
Şiirlere sığınıyor yağmuru sevmiyorum oysa şiirlerimde yağmur yağdırıyorum.
Adım kutsal kitapta geçmediği için üzgün değilim.
Bir gece kendimi asmak istediğim içinde pişman değilim.
Aslında kırık kaburga kemiklerim çok acıyor da belli etmiyorum.
Bir kez dokunsan peder yaralarım iyileşecek gibi.
Kaybettiğim çocukluğumu yaşayacakmışım gibi.
Seni kaybettiğim o geceyi sonsuza kadar unutacakmışım gibi.
Bedenim bir savaşın ortasında kanlar içinde yerde kalmış gibi.
Yaşadığım acıyı hissetmemek için uyumak istemişim gibi.
Çivilenir aklıma ölmek isteyişim.
Ellerimle kalbimi sökmek isteyişim.
Bağırmam gerek sağır olmuş insanoğlunun duyabilmesi için.
bağır onur boğazını parçalarcasına bağırman gerek.