- Kaç kez gerçeğin tamamını öğrendiğimizde, kendi adımıza bazı düşüncesiz hareketlerimizden pişmanlık duymuşuzdur.
"Şimdiye kadar sizin kadar güzel, sizin kadar temiz yürekli bir kadın görmedim ve şu andan itibaren size bakmazsam beni bağışlayın, bunun nedeni bu dünyadan ayrılırken pişmanlık duyacağım hiçbir şey olmasını istemememdir."
Reklam
"Hiç değilse... hiç değilse pişmanlık duyabilseydi! Öyle bir pişmanlık ki, yüreğini yakıp kavursun, uykularını kaçırsın; öyle bir pişmanlık ki, düşlerini darağaçları, suda boğulmalar doldursun! Ah! Böyle bir pişmanlık nasıl, nasıl sevindirirdi onu! Acı ve gözyaşı da bir hayattır! Ama o işlediği cinayetten dolayı en küçük bir pişmanlık duymuyordu."
İyilik, ilk öğretilendi. Ancak geçerli değildi. Savaşlar, ihanetler ve yalanlar insana aitti. Ve pişmanlık ya da komşunun hayatını eleştirmek, iyi olmaya yetmiyordu. Hiçbir şey, iyi olmak için yeterli değildi. Çünkü dünya ve insan eti, iyilikten yoksundu.
"Ben" den "O"na Geçiş Aşağıdaki ayet, teselli edici özelliğiyle göze çarpar. Söz konusu duygusal etki gramerdeki geçişlerle artar. "Ey kendileri aleyhinde aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahlar affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (39:53) Allah’ın tesellisi, birinci tekil şahısla söylenen "Kullarim" ile başlar. Bunun en az iki işlevi vardir. Birincisi; Allah (cc) ne zaman kullarini Kendisine atfetse, tevhidi muhafaza etmek için birinci tekil şahıs kullanir. (Arapçada kullar -yani ibäd- kelimesinin ibadet kelimesiyle aynı kökten geldiğinin hatirda tutulması gerekir.) İkincisi; birinci tekil şahıs, kullarının zihninde Allah'a çok samimi, şefkatli ve güven verici bir vasıf yükleyerek ayetin bundan sonraki gidişatını belirler. Sonraki ifadelerde üçüncü şahsa geçis, ayetin bundan sonraki kısmına darb-ı meselvâri bir nitelik kazandırır: "Allah'in rahmetinden ümit kesmeyin." "Allah her günahi affeder." "Allah mağfiretlidir, merhametidir." Bunlar, müminin derin pişmanlık ve tevbe anlarında hatırlayabileceği güven verici hakikatler olarak sunulur.
Reklam
“Gerçek şu ki pişmanlık içinde sana döndüm: Elbette ben sana teslim olanlardanım!” (Ahkâf/15)
Sayfa 696 - İşaretKitabı okuyor
Sonsuza dek pişmanlık duyacağım bir hayatı yaşamalı mıyım?
Sayfa 355 - Ayrıntı Yayınları/ 125. Basım/2023Kitabı okuyor
Utanmayı bir kenara bırakıp gerçeği itiraf ettiğim bugün bile kendi hayatımı değil,başkalarının hayatını yaşıyorum.Fason hayat.Bir gece düşüncelere dalmış boğuşurken aklıma geldi bu laf;o gün bugündür böyle tanımlıyorum,sipariş üzerine yaşanmış,ısmarlama,düşük maliyetli,fason hayat.Doğum günümde sadece bunun hayal kırıklığını hissettim.Uzunca bir vakit kayıtsız kalmaya çalıştığım hatalarım için şimdi pişmanlık,hüzün ve keder duyuyorum.Her şeyin başka türlü olmasını arzu ederdim,olmadı.Artık kim olduğumu,kimin için yaşadığımı doğru dürüst düşünemiyorum bile.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.