Bahadır Kök
@piu_blu
Dış Ticaret Uzmanı
Yüksek Lisans
İstanbul
75 reader point
Joined on August 2017
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
O halde "Fransız istisnası" bir yanılsama değildir, tam bir gerçeklik de değildir. Son yıllarda Fransız kamuoyunda algılanan bu huzursuzluğun ardında, bu sistemin güçlendirilmese de sürdürülmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin bariz sorular yatmaktadır. Fransa ekonomisinin üzerindeki devlet denetimi küreselleşmiş yeni ekonomide kaybedilecek midir?Grandes Ecoles'in yüksek standartları kaybedilmeksizin üniversite sisteminde reform yapılabilecek midir? Ekonomisi, cumhuriyetçi uygarlık modelinin esası olarak görülen sosyal desteği sürdürmeye yetecek kadar güçlü olacak mıdır? Fransa liderlerinin yirmi birinci yüzyılda yüz yüze oldukları sorular bunlardır.
Sayfa 321Kitabı okudu
Fransa, sadece şiddet dolu tarihi nedeniyle "istisnai" değildir. Almanya, Rusya ve İspanya da politik şiddetten uzak olmamışlardır. Daha geçerli olan, Avrupa Birliği içinde Fransa'nın bir dünya oyuncusu olarak kendi imajına uygun bir biçimde maliyeti yüksek deniz aşırı idari bölgelerini ve topraklarını muhafaza eden yegane büyük ülke olması gerçeğidir.
Sayfa 303Kitabı okudu
Roma İmparatorluğu'nun ardından gelen devletler çok ilkeldi. Devletin temelinde, daha önceden savaşçı önder olan bir kral'ın takipçilerine toprak vermesi ve karşılığında da takipçileri'nin ona bir savaş gücü sağlaması zorunluluğu vardı. Bu sayede kral vergi toplamadan veya ayrıntılı bir yönetim biçimine sahip olmadan ordusunu da kazanıyordu. Bu şekilde alınan toprağa fief (yurtluk) deniyordu ve bu kelimeden Latince'deki feudum kelimesi, buradan da İngilizce'deki "feudal" (feodal) kelimesi türemiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
İki yüzyıl boyunca imparatorluk savaş yüzü görmedi. Muazzam büyüklükteki topraklarında Roma hukuku ve Roma düzeni hüküm sürdü. İmparatorluk şeklen hala bir cumhuriyetti: İmparatorların arakalarından varisleri kral olmuyordu. İmparator bir halef seçerdi, bu kişi akrabası olabilir veya olmayabilirdi ve Senato da seçimi onaylardı. Daha sonra rakip iddia sahipleri arasında kanlı mücadeleler meydana geldi fakat iki yüzyıl boyunca imparatorlar iyi seçimlerde bulundular ve seçimleri de kabul edildi.
Sayfa 99Kitabı okudu
Müslümanlar, amansız fatihler, ama nazik hükümdarlardı. Hristiyanlar'ın ibadetlerine devam etmelerine izin verdiler, ancak, Hristiyanlar inançsızlar olarak vergi ödemek zorundaydılar, Müslümanlar vergi ödemiyordu.
Müslüman idaresi altındaki İspanya, ortaçağ'da Avrupa'nın en uygar yeri haline geldi.
Sayfa 76Kitabı okudu
Romantikler, dilimiz ve tarihimizle şekillendiriliriz, bunlar bize kazınmıştır, diyorlardı. Yani, kendilerine ait bir dilleri ve tarihleri olan Almanlar daima Fransızlardan farklı olacaklardır. Fransız salonlarındaki entellektüellerin inandığı gibi evrensel bir akıl yoktur. Bizler, Almanız ve Alman olmanın ne olduğu hakkında keşifte bulunmak istiyoruz.
Romantizm'in mesajı, uygarlık'ın yapay olduğuydu; uygarlık bizim gelişimimizi engeller ve bizi kısıtlar. Ancak, geleneksel kültürde hayat tam manasıyla yaşanır.
Milliyetçiliğe göre kendi kültürleri ve dilleri olan insanlar birlikte yaşamalı ve kendi devletleri olmalıdır.
Romantizm'de esas olan duygu, kültür, milliyetçilik ve özgürlüktür; bu akıl, bilim ve gelişmeye zıt yönde ilerleyen bir oktur.
Sayfa 52Kitabı okudu
Cermen savaşçılar, Yunan ve Roma bilimini muhafaza eden Roma Hristiyan kilisesini destekler.
Sayfa 27Kitabı okudu
Cermenler, Roma İmparatorluğu'nu istila ettiklerinde niyetleri onu yıkmak değildi. Yağmalamak, en iyi toprakları ele geçirmek ve yerleşip hayatın nimetlerinden yararlanmak için gelmişlerdi. İmparator'un hakimiyetini kabullenmekten mutluydular. Ancak, sorun şu ki 400'lerde o kadar Cermen gelip o kadar çok torak ele geçirdi ki imparator'un idare edeceği bir toprak kalmadı. Aslında, Roma İmparatorluğu'nun sonu gelmişti, çünkü ortada hüküm sürülecek bir şey kalmamıştı.
Sayfa 25Kitabı okudu
Bu din, yalnızca Yahudiler için mi yoksa herkes için miydi? İsa'nın ölümünden sonra takipçileri ikiye bölünmüştü. Gelenekçiler, ancak ilk önce Yahudi olup da Eski Ahit'te Yahudiler için konmuş sıkı kurallara uyarsanız Hristiyan olabileceğinizi söylüyorlardı. Buna yetişkin erkekler için acı verici bir yöntem olan sünnet de dahildi. Bu yoldan gidilmiş olsaydı, Hristiyanlık Yahudi inancı'nın çok küçük bir mezhebi olarak kalacak ve muhtemelen yok olup gidecek veya kesinlikle büyük bir önemi olmayacaktı. Ancak, diğer taraf kazandı, bunun yepyeni bir din olduğunu söyleyen taraf.
Sayfa 19Kitabı okudu
Romalılar, savaşçılıkta Yunanlılardan daha iyiydiler. İmparatorluklarını idare etme'de kullandıkları hukukta da Yunanlılardan daha iyiydiler. Ayrıca, mühendislikte de daha iyiydiler ki bu, hem savaşta hem de devlet yönetiminde işlerine yarıyordu. Ancak, Romalılar, diğer her şeyde Yunanlıların üstün olduğunu kabul ediyor ve onları körü körüne taklit ediyorlardı. Üst tabaka'dan bir Romalı hem Yunanca hem de ana dili olan Latinceyi iyi bilirdi; oğlunu okuması için Atina'da üniversiteye gönderir veya evde çocuklarına öğretmenlik yapması için Yunanlı bir köle satın alırdı.
Sayfa 12Kitabı okudu
20. yüzyılda göç oranları, "iten ve çeken faktörler"e cevaben artış göstermiştir. Çeken faktörler, kara, hava ve deniz yolculuklarının kolaylığı iken, iten faktörler silahlı çatışmalar, politik, etnik veya dini zulüm, yoksulluk veya kuraklık ile seller gibi değişik doğal felaketler olmuştur.
Sayfa 252Kitabı okudu
Ulusçuluk belirli bir halkı birleştirerek kapsayıcı olmayı hedefliyormuş gibi görülebilir, fakat bir yandan da engellenemez biçimde dışlayıcıdır. Eğer bir ulusun öz kimliğini paylaşmıyorsanız oraya ait değilsiniz demektir ve bu durum etnik ve dini azınlıkların üyelerine karşı daha fazla şiddetli eyleme yol açmadığı zaman bile ayrımcılığa neden olmuştur.
"Matbaa, barut ve gemici pusulası... dünya çapında her şeyin gidişatını ve durumunu değiştirdi."
Sayfa 167Kitabı okudu
"Karanlık dağıldıktan sonra torunlarımız geçmişin saf parlaklığına geri dönebilecekler", Petrarc 14. yy. İtalyan şairi.
Sayfa 159Kitabı okudu
Avrupa ve Kuzey Amerika'da bazı insanlar ancak 18. yüzyılda kısmen dini inançlarından feyz alarak köleliğe savaş açtı. Kölelik kurumu ABD'nin kuzey eyaletlerinde yavaş yavaş ortadan kalkarken Büyük Britanya imparatorlukta köle ticaretini 1807'de köleliği de 1833'te yasakladı. Fakat bir bütün olarak ABD'de kölelik, köle sahibi Güney ile köle sahibi olmayan Kuzey arasındaki İç savaş'ın sonuna, yani 1865'e dek ortadan kaldırılmadı. Kölelik bazı bölgelerde çok daha uzun sürdü ve günümüzde tüm ülkelerde yasa dışı olsa da gizliden gizliye devam ediyor.: zor kullanarak seks işçisi, hizmetçi veya tarım işçisi olarak çalıştırılmak üzere ülke sınırlarından kaçak olarak insan getirilmesi yani insan kaçakçılığı, küresel bir suç faaliyetidir.