Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Geniş Özet
Tanrı'yı ve dinleri akademik bir çevrede konuşmak ne kadar mümkün ve doğrudur, bilemiyorum. Bilim bazı inanç temelleri üzerinde yükselmiş ve bunlar yıllar içinde birbirine öylesine kenetlenmiştir ki artık bunun dışında söylenen bir şey'in imkanına dair düşünmemek gerektiğine dair bir algı vardır.
Armstrong'un bir kaç eserini daha
Yazılan ve yazılamayan konuların hikayesidir, yazarın hayatı!
Kitap konularını hayatının sonuçları olarak gören #dürrenmatt , eserleriyle yaşamı arasındaki ilişkiyi nesnel bir gözle keşfederek otobiyografisini yazar. 60'ların sonunda kaleme almaya başladığı 3 konu özelinde başlayan bu anlatım, daha sonra #babilkulesi kitabındaki 6 konuyla birlikte sürecektir.
Düşünce üreticilerine dahil yazılar kaleme
Platon , bir tanrı varsa matematikçi olmalı sözü,; bilim insanlarının bu işe duydukları inancı belirtir. Descarttes , Jean Jean rousselar ise tanri varsa bir hapis cezası ve vergi gibi gercek olmalı der , Newton keza Pisagorcular herşeyi sayı üzerine kurmuşlardı. Hindistan dan , Hristiyanlığa geçen ( yağ ile yıkanan demek ) cennet cehennem ve yin ,Yang her yeri kapladı . Pisagor fasulye yemeyin der . Tanrı matematikçi değildi , matematiğin ta kendisiydi . Tüm Batı felsefesi Platon ' a düşülmüş dip notlaridir. Platon okulunun kapısında geometri bilmeyen giremez demiş . Geleceğin politikacıları felsefe ve matematik dersini almaları gerekirdi demiş , Platon un mağara benzetmesi , Tanrı daima matematik kullanır ( o zaman mucize diye bir şey yok ) Aristo ve ortaçağ, mantık,arsimed ve hazin sonu , bana bir dayanak noktası verin dünyayı yerinden oynatırim , Ben bir orduyla değil matematik deviyle savaşıyorum , Aristarkus ,kopernikten 1800 yıl önce güneş sistemi teorisini atmıştı. Galileo ve aydınlanma,. Normal dağılım ,oklid ve elementler, Newton,daha uzağı görüyorsam omuzlarında durdugum devler sayesindedir. Matematikci tanrı, insan zihninin bir ürünü olan o kanıta nasıl güvenebiliriz. Kalkulus, diferansiyel denklemler ( catena kataner eğrisi,parabol. Lablace koca kitap tanrıdan bahsetmeyice Napolyon sorar , böyle bir varsayım da bulunmayı gerek görmedim. Halley ve istatistikler, erkek bebek niye az doğar ! İstatistik ve Pascal zar sorulari fermant,mendel ve fasulye David Hume iki tür gerçek var , anlaşılmayan Kant , , üçgenler ile ilgili Lobacevski ,gaussa , tabiat matematiktir . Matematik icat mi ,mantik
Devlet tüm bölümler (ELEŞTİRİ VE İNCELEME) spoiler içerirr!!!
1.Bölüm
Kitabi okumaya başlamam biraz zaman aldı. Başlayıp bıraktığım oldu defalarca. İlk okuyanlar içinde böyle olacağını düşünüyorum. Anlaşılması zor bir kitap, bir roman gibi olaylar zinciri yok. Karşılıklı konuşma şeklinde ilerliyor. Konuşulanları anlamak da oldukça zor. Okuyup geçmek yetmiyor, söylenilenleri düşünmekte gerekiyor. İlk
PLATON'UN DEVLETİ
Çağlar çağlar önce yazılmış, günümüz toplum sorgulamalarına da örnek olacak güzel bir eser. Mağara alegorisi, toplum-gemi benzetmesi, er mitos gibi ilginç bakış açıları bulabileceğiniz bir yapıt. Okurken Zaman zaman Platon'un fikirlerine katılacaksınız, zaman zaman ise tamamen karşı çıkacaksınız...
Eser, düz anlatım yerine 3, 4 arkadaşın kendi arasında sohbet etmesiyle diyaloglardan oluşuyor. Belki de eserin en kötü kısmı bu diyalog kurgusu olduğunu söyleyebilirim. Tartışmanın muhalif kısmı hiç dişli değil. Sokrates ne anlatırsa anlatsın; Haklısın Sokrates, Evet Sokrates, Tamam Sokrates gibi dönütler veriyorlar. Yan karakterler konuya hiç farklı bir bakış açısı getirmiyor. Sokrates ne derse onaylıyorlar. Sokrates duvara anlatsa, duvar daha fazla muhaliflik yapardı.
Sokratesin devlet yönetimindeki anlayışını Osmanlı Devleti'deki devlet anlayışına çok benzettim. Bilmiyorum tek ben mi benzettim?
Sonuç olarak Yunan edebiyatı okumaları yapıyorsanız listenizde olması gereken bir kitap. Şimdiden İyi Okumalar dilerim.
Yazarımız Arif Ergin; tarihe ve gizemlere meraklı bir mühendis aslında. Tekvin ilk romanı. "iklim değişikliği" "çevreci ekonomi" ve "sürdürülebilir enerji" gibi alanlarda da danışmanlık yapmakta. Kitabında ilgimi çeken ilk şey Platon'un 'mağara benzetmesi' olmuştu bunu nerede ve nasıl işlediğini çok merak ederek okudum.
Romanın iki ana karakteri Melek ve Hakan. Olaylar Melek'in kaçırılması ile başlıyor. Kayıp bir Osman Hamdi Bey tablosu aranıyor. Bu tabloda bir şifre var. Tabloya sahip olan kişi hem şifrenin hem dünyanın sahibi oluyor. Şifreyi bulmak o kadar kolay olmayacak ama.
Yazar kurgunun dışında aslında kurgusunu da desteklemek istercesine Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve bu üç dinin ortak konusu 'Mesih-kurtarıcı-zulkarneyn' üzerine açıklamalar yapmış, siyonizmden, hayat ağacından, kabaladan, illuminatiden, Rothschild ve Camondo ailelerinden de uzun uzun bahsetmiş, bilgi ve düşüncelerini de paylaşmış. Bunlar dışında kitap boyunca yer almasına rağmen mevleviliğe ilişkin açıklama yapmamış sanki bu konuyu okuyucuya bırakmış gibi. (benim fikrim siz farklı yorumlayabilirsiniz)
Kitaptaki tek şifre tabloda gizli olan şifre değil. Yazar 114 bölümün her birinin başına bir harf yerleştirmiş ve burada da bir şifre olduğunu söylemiş röportajında. Çok uğraştım ama beni aştı. Araştırdım bir çılgın şifrenin 'size bu kitapta zulkarneyni anlatacağım' olduğunu paylaşmış ancak yazar bu şifre ile ilgili sadece okuyucularıma bıraktım açıklaması yapmış. Soluksuz okutuyor kitap kendini.
Keyifli okumalar.
Okumaya başlamadan önce gözümün korktugu acaba okumakta zorlanacakmıyım diye düsündügüm bir kitaptı Devlet.Nitekim hic korktugum gibi olmadı kitabın önsözünde bulunan Sokrates'in ölüm hikayesiyle birlikte kitaba olan merakım daha cok artti ve sanki bir sohbet ortamının icerisindeymişim gibi okudum kitabımı.Sonlara yaklaştıkca bazen konuları
Platon'un mağara alegorisiyle ilgili yazdığım yazıyı okumak için :ayipolmazmiii.blogspot.com/2021/03/platon-...
MÖ 428 ve MÖ 348 yılları arasında yaşamış Yunan filozofu Platon'u hayatında iki olay çok etkilemiştir. Biri Peloponnes Savaşı, diğeri ise demokrasi yenilendikten sonra Sokrates'in idamı. Soylu
Okumaya başlamadan önce gözümün korktugu acaba okumakta zorlanacakmıyım diye düsündügüm bir kitaptı Devlet.Nitekim hic korktugum gibi olmadı kitabın önsözünde bulunan Sokrates'in ölüm hikayesiyle birlikte kitaba olan merakım daha cok artti ve sanki bir sohbet ortamının icerisindeymişim gibi okudum kitabımı.Sonlara yaklaştıkca bazen konuları birbirine karıştırdım,beyin jimnastigi yaptım bende Sokrates ve Glaukon (Platon'un Kardesi) ile.Tam ah evet bu konu böyle olmalı derken tezi çürütüp baska bir konunun dogruluguna inandim. Kısacası kitaba hayran kaldım ve okumanızı tavsiye ederim.Zaten Jose Saramago'nun Magara adli kitabini okuduktan sonra Platon'nun Magara Alegorisini cok merak etmis ufak bir araştırma yapmıstım.Bu bölümu Yedinci Kitap 514 a Magara Benzetmesi kısmında bulabilirsiniz.
Ben Hasan Ali Yücel Klasiklerinden okudum kitabımi ve kitabın sonunda iceriginde gecmis olan konu başlıkları var,bunlar on farklı bölümü rakam ve harflerle belirtmiş,okuyucuya yol göstermis bu durumu cok sevdim.Farklı yayinlarda da var mı bilmiyorum ama benım hoşuma gitti.
Bir kitap hiç mi bişey anlatmaz diye sordum 224 sayfa boyunca kendime. Ve cevap, evet hiçbir şey anlatmıyor. "Aslında neden yazdığımı bende bilmiyorum" demiş Deniz Seki "-de"yi de ayırmadan; gerçekten neden yazıldığı belli olmayan bir kitap olmuş. Günlük desem değil, hayata dair ders alınacak bir kitap desem değil, cezaevini anlatıyor desem hiç değil. Dediğim gibi hiçlik üstüne bir kitap...
Hele ki kitapta Nevşah Fidan isimli birinin Yansımalar kitabındaki 'çok ilginç bir hikaye'den bahsediliyor. Platon'un mağara benzetmesi aktarılmış. Umuyorum adı geçen şahıs bu hikayenin aslında Platon'un mağara benzetmesi olduğunu kitabında yazmıştır da Deniz Seki atlamıştır. Yoksa kendi hikayesi gibi yazılması durumu söz konusuysa vay halimize...
2 puanı niye verdiğime gelecek olursak; sadece kitapta geçen alıntılar hatrına diyebilirim...
