Kitabı beğendim. Akıcı bir dili var ve bir dönemi karakterler üzerinden okuyucuya anlatmış. Fakat bu romandan sonra defne suman’ın kahvaltı sofrası romanını okuduğumda iki kitap arasında müthiş benzerlikler olduğunu fark ettim. Evin kahyasının konuşma üslubundan ev sahibi hakkındaki düşüncelerine, evin yaşlı sahibinin torunlarına kadar bir çok şey benzerdi. Farklı yazarlara ait kitaplar arasında bu kadar benzerlik olması bana hiç etik gelmiyor ki bu yazar dünyaca bilinen bir yazarsa. Neden Orhan Pamuk’un abartı bir şekilde esinlendiğini düşünüyorum? Çünkü kahvaltı sofrasının yayın tarihi 2018 sessiz evin 2019.
Keşke hiç böyle bir duyguya ve düşünceye kapılmamış olsaydım. Maalesef biraz üzücü oldu.