Koku, zannımca kitabını okuyan veya filmini izleyen herkeste yıkıcı bir tesir bırakan kitaplardan biridir.
Kitabı okumak için yanlış yaşı seçmişim, diye düşünüyorum bugünlerde kendi kendime. Kitaba karşı korku değil de tiksinti duydum uzun bir müddet. Fakat karakterimizin yaşadığı farkındalıklar, bu farkındalıklara karşı tepkileri ve bu farkındalıklar yüzünden içine girip de çıkamadığı keşmekeşlerde kendimle bağlantılı şeyler buldum. Bu yönüyle hoşuma gitmişti. Birçok insanın da bulabileceğini düşünüyorum.
Katilin soğuk kanlılığı, hissizliği, ahlaki yönde yetersizliği ve yaptıklarından en ufak suçluluk duymayışı kitabın çarpıcı olan kısmı bence. Okudukça hayrete düşürüyor, hatta bazen kitabın kapağına bir bakıp "ben ne okuyorum yahu" dedirebiliyor insana. Kendinizi baş karakterden aynı zamanda hem tiksinirken hem de ona karşı müthiş bir acı duyarken bulabilirsiniz. Okurunu merakta bırakan sürekleyici bir anlatımı var.
Sonuyla ise okuru şok içinde bırakıyor, okurun kafasına "neden" sorusunu çiviliyor.
Güzel denebilir mi bilmem ama alışılmışın dışında ve ilginç bir kitap olduğu kesin.