Plutarkhos neredeyse Ehli Tevhîd Tasavvuf Anlayışını öne sürmüş...
Plutarkhos için dinlerin felsefeden farkı, onların filozofların peşinden koştukları doğruyu, felsefeden farklı tarz­da ifade etmeleridir. Plutarkhos bütün dinlerin aslında aynı Tanrı'ya, ama farklı adlar altın­da taptıklarını ileri sürer Aşkın olan Tanrı'ya ulaşmanın yolunun, akıldan değil, Sır Dinlerinin mensupianna vaad ettikleri Tanrı'yla birleşme, O'nun tarafından bir tür aydınlatılmaya (il­lumination) benzeyen araçsız, mistik bir sezgiden geçtiğini söyler. Plutarkhos Tanrı'yı geri kalan her şeyin üzerine yükselterek O'nun gerçekten var ve gerçekten bir olan tek varlık olduğunu ifade eder.
Sayfa 43 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Çünkü bir şehre gelen yabancılar oraya yalnız kendi kişiliklerini getirmezler, söyledikleri yeni sözlerin ardından ister istemez yeni düşünceler de girer ve bunlardan doğacak duygu ve görüşler kurulu bir düzende uyumu bozan yanlış seslere benzer kötü sonuçlar verebilir.
Sayfa 45
Reklam
Pisistratidas'ı birkaç Spartalıyla birlikte Pers kralının komutanlarına elçi yollamışlar. Komutanlar onlara, "Kendi adınıza mı geliyorsunuz, devletiniz adına mı?" diye sormuşlar. Pisistratidas, "Başarı kazanırsak devletimiz adına, kazanamazsak kendi adımıza," diye karşılık vermiş
Sayfa 43
Lykurgos yurttaşlarını özel bir hayat istemek ve yaşamaktan uzaklaştırıyor, onları arılar gibi birbirleriyle kaynaşmaya, bir başın çevresinde yumaklaşmaya, coşkun bir bağlılıkla içlerinden dışarı çıkar gibi olup kendilerini toptan yurtlarına vermeye alıştırıyordu.
Sayfa 42
Spartalılar düşmanı yenip kaçırdılar mı, sadece zaferi ve bozgunu kesinleştirecek kadar ardına düşerler, sonra geri çekilirlermiş hemen. Çünkü savaştan vazgeçip meydanı bırakan insanları vurup öldürmeyi mertlik saymazlar
Sayfa 40
Bir çocuğu olan baba onu istediği gibi büyütemezdi. Onu alıp Leskhe adı verilen bir yere götürürdü. Burada topluluğun en yaşlıları bulunurdu. Onlar yeni doğan çocuğu yoklar, kusursuz ve gürbüz bulurlarsa büyütülmesini emreder ve dokuz toprak payından birini ona ayırırlardı. Ama çocuk bozuk doğuşlu ve biçimsizse Apothetas denen bir yere yollarlardı onu, Taygetos dağının bir uçurumuna. Doğuştan çürük ve cılız olan çocuğun yaşamamasını kendisi için de, devlet için de daha hayırlı görürlerdi. Bu düşünceyledir ki, kadınlar doğan çocukları su ile değil, şarapla yıkarlardı, sağlam olup olmadıkları belli olsun diye. Gerçekten de saralı, hastalıklı olanlar saf şarabın etkisiyle kıvranıp ölür, sağlam olanlarsa bundan yararlanır, daha gürbüz olurlarmış.
Reklam
Lykurgos şuna inanıyordu ki, kentin mutluluğu ve erdemin uygulanması için gerekli olan en önemli, en vazgeçilmez yöntemlerin kökleşip sarsılmaz hale gelmesi, bunların yumaşlara verilen eğitim yoluyla törelere işlemesine bağlıdır; zor kullanarak elde edilen sonuç bundan sağlam olmaz.
Plutarkhos haklıydı belki de. Kader, kılavuzluğuna razı olanları ellerinden tutup yönlendiriyordu; kendisi gibi, ona direnenleri ise zorla sürüklüyordu.
"Plutarkhos der ki; hayvanla hayvan arasında pek büyük ayrılık yoktur, insanla insan arasında olduğu gibi."
"İnsan beyninin sevgiyle, aşkla ilgili bölümü, sağlıklı ilgi duyacağı bir obje bulamayınca ve sağlıklı çalışamayınca uygunsuz, anlamsız, tutarsız şeylere yönelir. Ayrıca şu da var ki ruhumuz tutkuları konusunda yanılır ve dayanabileceği şeyler yerine düşsel ve fantastik, hatta kendi inançlarına ters objeler inşa eder kendine." (Plutarkhos'a atıf)
Sayfa 35 - Alfa Yayınları
Reklam
Kreon: "Neden acımın yerini öğrenmek istiyorsun?"
Sayfa 36 - 1 Sophokles, Antigone, 317-319. (ç.n.)Kitabı okudu
"sabırlı yüreği de katlandı, çıkmadı sözünden"2
"Odysseus da karısına bakıyor, yüreği paralanıyordu, Ama sanki boynuzdan ya da demirdendi gözleri onun, Gözkapakları altında hiç titremiyorlardı"1
Sayfa 24 - 1 Hoıııeros, Odyssein, XIX. 210-212, çev. Azra Erhat-A. Ka- dir. (yay.n.) 2 Homeros, Odyssein, XX. 23, çev. Azra Erhat-A. Kadir. (yay.n.)Kitabı okudu
Yine birine ihtiyacımız vardır...
" Bizler kendi kendimizin pohpohculariydir, kendimizle doğrudan bağlantılı olan bu ilişkiyi koparmak, kendimizi kendi " philautia "mizdan (öz -sevgi) kurtarmak için bir Parrhesiastes 'e ( doğruyu söyleyen kişi) ihtiyacımız vardır. Bizim kendimizle ilgili olan bu " ben sevgisi" ilişkisini kesintiye ugratip bizi gerçekten kendimizle karşı karşıya bırakan bir dosta ihtiyaç duyarız." Plutarkhos
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Plutharkos'un bu kıymetli eseri alışıldık tarih kitaplarından farklı olarak İskender'in ve Sezar'ın karakterine, günlük alışkanlıklarına, onlarla ilgili günlük olaylara yer veriyor. Esasen kitabı nisan 2018'de okuyup bitirmiştim, ama elime geçince tekrar okudum. Sezar'a oldum olası hep hayrandım, kitabı alma sebebim Sezar hakkında daha çok bilgi edinmekti ama kitabı okuduktan sonra İskenderi daha ilham verici buldum.
İskender - Sezar
İskender - SezarPlutarkhos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015570 okunma
İskenderi bu fikrinden caydırmak çalıştılar, ancak bunun imkansız olduğunu herkes biliyordu. Başladığı bir şeyi yarıda bırakmaz, aklına koyduğu bir hedeften katiyen vazgeçmezdi. Kader bile bu inadına ve azmine karşı koyamazdı. Yalnız düşmanlar değil, zaman, hatta mekan bile istekleri karşısında gerilemek zorunda kalırdı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.