Fatma

Fatma
@pluton_86
I miss the old days when my smile was real...
162 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap nehire bırakılan bir bebek olan Hayy'ın kimsesiz bir adaya düşüp bir ceylan tarafından büyütülmesiyle başlıyor.Hayy büyüdükçe çevresini sorgulamaya başlar,sorguladıkça yeni sorular çıkar karşısına. Çeşitli deneyler ve akıl yürütmelerle var oluş sebebini anlamaya çalışır. Kısacası kitapta toplumdan ,her şeyden uzak tek başına yaşayan bir insanın kendi çabasıyla hakikati arama çabası ele alınır. Okurken beni düşündüren keyif aldığım bir kitaptı. (Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.)
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,625 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Çocuk kitabı olmasına rağmen yetişkinlere hitap eden bir kitap.Her şey küçük kara balığın bir sabah uyanıp annesine bulunduğu dereden ayrılmak ve derenin kaynağına gitmek istemesiyle başlıyor.Küçük Kara Balık bütün kalıplaşmış düzene ve düşüncelere rağmen bulunduğu dereden ayrılmış ve çıktığı yolda çeşitli zorluklarla karşılaşsa da yolundan dönmemiş.Çünkü ömrünün sonuna kadar küçük sularda yüzüp durmak istemiyormuş.Bu yüzden yola çıkmış ve en sonunda her şeye rağmen derenin kaynağına ulaşmış. Bazı insanlar da dünyanın,hayatın sadece kendi yaşadığı çevreden,kendi düşüncelerinden ibaret olduğunu düşünür ve etrafındaki herkesin her şeyin ona göre şekillenmesini ister.Bu yüzden farklılıklara kapalıdır ve karşıdır.Fakat hayat,dünya sadece bizim çevremizden ibaret değildir.Dünyanın farklı pencereleri vardır.Tıpkı Küçük Kara Balık’ın akarsu dediği suya diğer balıkların ırmak dediği gibi... (Kitabı okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim.)
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Kapra Yayınları · 202031,3bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap yoğun bir anlatıma sahip.Okurken arada küçük molalar verip okuduğum sayfaları düşünmeye yöneltti beni.Bir söz vardır “kimselerin vakti yok oturup ince şeyleri anlamaya”diye aslında günümüzdeki çoğu insanın durumunu anlatır.Kitapta da düşünmenin,kendimizi bilmenin hayatımızı anlamamız açısından ne kadar önemli olan bir adım olduğundan bahsedilmiş.Düşünmenin çileli bir iş olduğundan,düşünmek için öncelikle kendimizi hapsettiğimiz mağaralardan çıkmamız gerektiğini ve o mağaralardaki gölgelerin ötesindeki gerçekliği bulmamız gerektiğine dikkat çekmiş.Tefekkür,akıl,hikmet gibi kavramlara yer verilmiş.Yaşadığımız hayatın bir anlamı olması gerektiğinden ve bizim bu anlam üzerinde düşünmemiz gerektiğinden bahsedilmiş.Bunun için de insanın öncelikle kendini bilmesi ve bulması gerekir.Kendini bilen Rabb’ini de bilir.Hayatın anlamını da bulmuş olur ve asıl mutluluğa ulaşır. (Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim..)
Açık Ufuk
Açık Ufukİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 20211,696 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kitabın yazarı eseri müslüman olduktan sonra yazmış.Kitapta İslam’ın Endülüs’e girmesiyle birlikte üç dinin harmanlanarak sanatta,bilimde,felsefede, musikide ve mimaride ne kadar ilerleme katettiği anlatılmaktadır.Üç dinin birleşimiyle birçok eser,buluş ve yapı ortaya konarak aslında üç dinin de vardığı noktanın aynı yer olduğu gösterilmiştir. İbn Meserre,İbn Hazm,İbn Cebirol,İbn Bace,İbn Tufeyl,İbn Rüşd,İbn Meymûn (Maimonide) ve İbn Arabi gibi bilginler hakkında bilgiler verilmiş,ortaya koydukları eserler ve fikirler anlatılmış. Fikirlerini,eserlerini ortaya koyarken birçok zorluklarla karşılaşmışlar.Kimisi sürgün edilmiş veya sürgüne mecbur bırakılarak ülkesine hasret yaşamış,kimisinin de eserleri toplanarak yakılmış.Endülüs’ün yaşadıklarına tanıklık eden Elhamra Sarayı ve Kurtuba Camii de bu zorluklardan paylarını maalesef ki almış. Kitapta ayrıca Rönesansın aslında 13.yüzyılda Endülüs’ün bilginlerinin çalışmalarıyla sanatta,mimaride,felsefede,bilimde ilerleme katettiği bu altın çağında doğacak iken fukahanın bu ilerlemelere olan baskıları Endülüs’ün bu fırsatı kaçırmasına neden olduğu da anlatılmaktadır.Bu yüzden 13.yüzyılda ortaya çıkması gereken Endülüs Rönesansının tam tersi bir Rönesans 16.yüzyılda İtalya’da ortaya çıkmış.Böylece Endülüs için kaybedilmiş bir fırsat olmuş. Peki bu kaybedilmiş fırsatın tekrar doğması mümkün müdür? Evet mümkündür.Birgün Endülüs o evrensel mesajı tüm dünyaya tekrar verecektir. (Kitabı okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.)
Endülüs'te İslam
Endülüs'te İslamRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018160 okunma