Selman Yılmaz
@poeraven
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Gaziantep
Adana
6 reader point
Joined on February 2021
Şu anda okuduğu kitap
Zira bilirim ki İngiliz milleti Hindistan'dan ziyade Shakespeare'le övünür, bilirim ki İran zalim bir güneşin yaktığı kısır topraklar üzerinde mevcut olmaktan çok Hafız-ı Şirazi'nin şiirinde, Behzat'ın minyatürlerinde ve seccadelerin renkli bahçelerinde yaşıyor; bilirim ki İspanya, ne Alfonso'nun ne de Primo de Rivera'nındır fakat kızıl karanfilli Carmen'in vatanı ancak Greco ve Cervantes'indir.
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Hala Kızlar Radyosu
Denizin korkutucu bir güzelliği vardı, bütün kuşları çağırıyordu. Ama toprak daha dosttu, çağırmasına bile gerek yoktu, ağaçları yeterdi.
Sayfa 35 - İletişim Yayınları
Reader Follow Recommendations
Oysa bir kavganın yeşeren tomurcuğuna
Su taşıyan da bendim
Ellerinin kanadığını görüp ağlayan da...
Kimi ad tamlamalarının arasına bir sıfat gelemeyeceği dil bilgisi kitaplarında belirtilir. Yani "Anayasa Mahkemesi Başkanı"nın "eski" olduğunu belirtmek istiyorsak, "eski" sözcüğünü tamlamanın arasına getiremeyiz. "Panele Anayasa Mahkemesi eski Başkanı ....katılacak." Alıntıladığım tümcedeki gibi bir kullanım doğru olmaz. Çünkü bu tamlamada “eski" sözcüğü "Anayasa Mahkemesi"ni değil “başkan"ı niteler. Bunu ancak "Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanı" biçiminde kullanabiliriz ki aradaki ayrım çok açıktır. Başka örnek verelim; "Türk Ceza Kanunu" değişti. Yenisi önümüzdeki ay yürürlüğe girecek. Ondan "Türk Ceza yeni Kanunu" diye söz edebilir miyiz? Edemeyiz.Ona "yeni Türk Ceza Kanunu", deriz. Yani, bu konuda kısaca aklımızda tutmamız gereken şudur, "eski", "yeni" gibi sözcükler bir tamlamaya gelecekse bunlar tamlamanın başına getirilir ve ilk harfi küçük yazılır.
