Hakan Emre Şahin

Hakan Emre Şahin
@poetasaf
Her şeyi, düzeltmeye, kalkışmanın, yok ettiği
Akdeniz üniversitesi/ Sınıf öğretmenliği
Antalya
Adana, 2003
14 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Zübüklük Nedir?
Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zubüğüz. Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip, işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra, kendi zübüklüklerimizin bitek Zübük'te birleştiğini görünce ona kızıyoruz. Karşımıza bir zübük çıkıyorsa, onun zübüklüğünde bizim de bir parçamız var. Benim için şimdilik tek amaç, burdan kurtulmak. Ama gerçekten zübüklerden, kendi zübüklüğümüzden kurtulabilecek miyiz? İşte bu soruya cevap veremediğim için nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilemiyorum.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
Nah kalkınırızın başka versiyonu
Biz bu yurdun kalkınmasını, halkın aydınlanmasını, tek tek kişilerin özel çabalarıyla olabilir sanıyoruz. Büyük şehirlerde okuyup öğrenip bu kasabalara geleceğiz de, aklımızca buralarda olumlu işler göreceğiz. Ooh, nasıl aldanmışız, nasıl kandırmışlar bizi.
Sayfa 261Kitabı okudu
Görmek tek başına yetmiyor, gördüğünü benimsemek lazım...
İşte helasız yaşayan bu köylüyü biz, hiç utanmadan, sıkılmadan, "Sen her şeyi bilirsin aslanım, senin sezişin var yiğidim!" diye sırtını sıvazlayıp onu uyutmaya, kendimizi kandırmaya çalışıyoruz. İşte biz bu halka "akıllı, bilgili, anlayışlı, sezgili" diyoruz. Yalan! Onları da, bizi de kandırmışlar, aldatmışlar. Biz de o yalanlara aldanıp körü körüne halk dalkavuğu olmuşuz. Acı gerçekleri öğrensek, öğretilmeden, eğitilmeden halkın bilgili, anlayışlı olamayacağını kavrasak, o zaman ne yapmamız gerektiği üzerinde düşüneceğiz. Ama, "Halk bilir, anlar..." deyince düşünceye yer kalmıyor artık. Şehirlerin kaloriferli, pırıl pırıl fayans döşeli helalarını kullanıp da evinde helasi bile olmayan insanlara, "Halk bilir, halk anlar...!" diye yaptığımız halk dalkavukluğumuza içine düştüğümüz aptallığa bak... Halkı daha çok soymak için bizi de kandırmışlar, halk dalkavukluğunu "HALKÇILIK" sanmışız.
Sayfa 227Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben bu Zübükzade'nin vücudunu ortadan kaldırmakla memleketi bir mazarattan kurtarıyorum. Acep bu milli vazifeyi yaptım diye, "hidemat-ı vataniyye"den aileme maaş bağlarlar mı, yoksa hakkımı yerler mi?
Sen ve ben onları, yüzyıllardan beri bu Yalçın tabiatın göbeğinde, herkesten, her şeyden ve her türlü yaşamak zevkinden yoksun bir avuç kazazede halinde bırakmışız. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. Ve cehalet denilen zifiri karanlık içinde, ruhları, her yanından örülü bir zindanda gibi mahpus kalmıştır. Bu zavallı insanlardan, sevgi, şefkat ve insanlık namına, artık ne bekleyebilirsiniz? Bu iklimin çoraklığı, ruhlarını kurutmuştur. Bu ıssızlık ve gurbet onlara müthiş bir egoizm dersi vermiştir. Onun için her biri kendi yuvasında kunduza dönmüştür.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam