Dün gece, ta ki Dostoyevski’yi meze edinceye kadar, her cuma gecesi gibiydi bizim için; sıradan. Dört er kişiydik, son zamanlarda keşfedip artık yeni saplantımız olan bir Azeri restoranında. Şarabımız da yeni takıntımızdı G.Afrika'dan. Yeni bir şeyleri olmalı insanın, yenilemeli hayatını. Yine, ama yeni diyebilmeli şarap da olsa. Gerçi
Olasılıksız
Olasılık neydi? Bir şeyin olmasının veya olmamasının olabilirlik yüzdesi veya değeriydi.. Gerçekten olabilir miydi? Yoksa zihninde gördüğü görüntüler sadece bir yanılsamadan mı ibaretti?
David Caine, üniversitede olasılık dersi veren bir öğretim görevlisi.. Bir gün ders verirken ağır epilepsi nöbeti geçirir. Ve mesleğini
Nobel Edebiyat Ödüllü külliyatını bitirmek istediğim benim çokça sevdiğim yazar olan Mario Vargas Llosa, dedesinin konsolos olarak görev yaptığı Cochabamba'da yetişti. Lima'daki askeri 1okuldan mezun oldu. Lima San Marcos Üniversitesi’nde edebiyat eğitimi gördü. İspanya’da Madrid Üniversitesi’nde doktora yaptı. Yayınlanan ilk eseri
Malafa okuyabilmek için buyrun..
Abuş: Salak,aptal,aptallık
Ahçik: Kız,kadın
Ahparik: Erkek kardeş,arkadaş
Ataka: Para
Camper: Yürü, "ikile" anlamında
Camperlemek: Uzaklaşmak,gitmek,uzamak
Seçeneklerimiz neler? Hayatın karşımıza çıkardıklarını kabul etmekten başka ne yapabiliriz ki? Özgür müyüz tahmin ettiğimiz kadar, hissettiğimiz kadar? Peki özgür olduğumuzu hissediyor muyuz gerçekten?
Spoiler olabilir bundan sonra, çok değil ama önemlidir belki sizin için.
Şans var kitapta, iyi şans /kötü şans . Hayatlara yön veren, Jim
Biraz araştırma, biraz yorumlama
“Avcının iyisi uçarı vurur. İyi öykücü akıp giden zamanın ritmine, onu durdurmadan kalemini uydurandır.“
–Onat Kutlar
Bu kitap, 50 kuşağı öykücülerinden, aynı zamanda bir fikir adamı ve sinemacı olan Onat Kutlar’ın bir eseridir. Öyle sıradan bir eser değil ha! İlk yayınlanmasının üstünden yaklaşık 60 yıl