96 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Daha çok bilinmesi gereken bir kitap
Size gerçekten olağanüstü bir kitapla geldim. Nasıl ifade etsem sanki yemek masası, oturma odası ve bahçe verandasının kesişiminde modern insanın düşünsel derinliklerine bir yolculuk gibi.. Farklı perspektiflerin entegrasyonuyla, genişlik sunan bu etkileyici kitap, Nietzsche'nin felsefi rehberliği altında, modern insanın yaşam anlamını
Nietzsche ile Akşam Yemeği
Nietzsche ile Akşam YemeğiDağhan Dönmez · Destek Yayınları · 202243 okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
"Dünyanın dibine yalnız olanlar çöker, üsttekiler birbirine benzeyenlerdir." Yazarın ilk olarak "Butimar" adlı kitabını okumuştum ve beğenmiştim. Eserlerini alışılmışın dışında ve farklı bir tarzda yazıyor. Yazarın bu kitabı masal ile gerçek arasında hissettiriyor.. Bu masalsı yolculuk günümüzden başlayıp Osmanlı zamanına götürüyor insanı.. Kitapta Olay örgüsü güzel fakat eleştireceğim tek nokta ise Osmanlı döneminin çok iç karartıcı ve yanlış bir şekilde anlatılmasıdır. Kitaptaki olaylar ve kahramanlardan bahsedecek olursam eğer şunlara değinebilirim: Yolculuk, Bünyamin'in yaşadığı acılardan sonra herşeyi terkediyormuşcasına bir Roman yazma uğruna Kars'a gitmesi ile başlıyor. Birkaç ay kalmak için kiraladığı evinin yakınlarında bir yerde farklı bir ev dikkatini çekiyor ve merak edip o eve gitmesi hem Besti nine ile tanışmasına hemde bir papağan olan "Zencefil nam Şekerbaz" ile tanışmasına vesile oluyor. Zencefil ona yeni kitabı için güzel bir ilham kaynağı oluyor. Zencefil başından geçenleri anlatıp Bünyamin ise bunları yazarken bu defa İkinci yolculuk masal içinde masal ile Zencefil ve Gülbadem ile devam ediyor. Hindistan'dan başlayıp Osmanlı İstanbulu'na giden bu serüven ayrı hikayeleri ve hayatları bütünleştiriyor adeta. Geri kalan hikayeyi ise okuma sırası sizde. Zencefil ile Gülbademin muhabbetleri sizi de gülümsetecek. O zaman şimdiden sizlere keyifli okumalar diliyorum. :)
Uzakların Şarkısı
Uzakların ŞarkısıKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20232,979 okunma
Reklam
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 31 hours
Gurbet hapishanesi!
Dikkat spoiler içerebilir! Toplam 13 kısa öyküden oluşan 'Kağnı' Sabahattin Ali'nin okuduğum ikinci kitabı oldu. Kitapta Sabahattin Ali'nin ceza evindeyken mahkumlardan dinlediği öyküler yer alıyor. Hatta 'Bir Şaka' öyküsü Sabahattin Ali'nin bizzat kendi hikayesini (Sinop hapishanesine gönderilmesini) anlatıyor. Kitapta bol bol acı hikaye var ve bu yüzden okurken biraz üzülebilirsiniz, hatta kitaba kendinizi kaptırırsanız birkaç olaya sinirlenebilirsiniz. Hayatın gerçekleri, olayların geçtiği dönem halkının hayat hikayeleri çok güzel anlatılmıştı bence. Kısa kısa yazılmış öyküleri çok sevmesemde kitaptaki olaylar ilgi çekiciydi ve kitapta bol bol altını çizdiğim yer oldu. Bu öykülerin gerçekten yaşanmış olması kitabı bende daha bir ayrı kıldı. Kitabı okuyup okumamak size kalmış. Herkese keyifli okumalar. ------ "...Sinop Hapishanesi'ne gönderilmek üzere teslim edilecektim. Bunu okuyunca çöker gibi oldum. Bir deniz kenarında yapyalnız duran bir hapishane gözlerimde canlandı ve içinde bir tek bile tanıdığım olmayan o yalı şehrini düşündüm... 'Gurbet hapishanesi!' dedim..." ------
Kağnı
KağnıSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,158 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 hours
Fransız Kralı XIV. Louis'in en çok güldüğü Molière oyunu.
Molière deyince aklına komedi gelmeyen, zihninde gülünç sahneler canlanmayan var mıdır bilmem. Kendisi bu sebeple Fransız komedyasının öncülerinden kabul edilir. Kibarlık Budalası ise, 5 perdeden oluşan bir komedya. Mösyö Jourdain bir burjuvadır. Asilzade olmak ister. Bu istek neticesinde gülünç durumlara düşer. Etrafındaki herkesin maskarası olur. Fakat kendisi bu durumun farkında değildir, bir rüyanın içinde gibidir, onu bu rüyadan uyandırmak ise pek mümkün değildir. Peki neler yapar asilzade olmak uğrunda: dans, müzik, silah, felsefe eğitimleri almaya başlar. Tabi bunlara eğitim demek eğitimin kendisine hakaret olur. Tüm servetini kendisini ayakta uyutan, kandıran bir konta döker. Karısıyla ters düşer, tartışır. Karısı ona gerçekleri göstermeye çalışsa da ona inanmaz, doğru yolda olduğunu savunur, onu eleştirir vb. Bu sebeple ortaya komik durumlar çıkar. Kitabın üslubu ise, tipik Molière anlatımı şeklindedir: Güldürücü ve aynı zamanda düşündürücü. Kitabın yalın, sade ve mizahi bir dili var. Herkesin kolaylıkla okuyup anlayabileceği bir yapıya sahip. Molière'in en güzel yanlarından biri de bu olabilir. Dipnot düşecek olursak: oyunun yazılma süreci de şu şekilde olmuş: IV. Mehmet'in elçisi Süleyman Ağa Paris'e gelmiştir. Fakat kendisine sunulan ihtişama ilgi göstermemiştir. Bunun intikamını almak için Fransız Kralı XIV. Louis, Molière'den bir oyun yazmasını ister. Ortaya işte bu eser çıkar. Diğer bir dipnot düşecek olursak: Fransız Kralı XIV. Louis'in en çok güldüğü Molière oyunu, Kibarlık Budalası olmuş.
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20235.1k okunma
58 syf.
·
Not rated
#çetrefil • Alıntılar; Ani yükseliş,ani yıkılımı getirir.Bu hayatın kuralıdır. Hiç insan kendi çizmek istediğini başkasının kara müdahalesiyle çizer mi? Kaybettiğim kadarım.Kazandıklarım değil.Beni ben yapan kaybettiklerimdir. En güzelini,en iyisini aramak,çaresi olmayan bir hastalıktır. • Bomboş bir alan,karanlık ve aydınlatmalı burayı,güneş
Çetrefil
ÇetrefilYunus Emre Erden · İkinci Adam Yayınları · 202310 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 hours
Aynadaki İzdüşüm //Fatma Kulaç Ilgaz
Merhaba Şiirsever Dostlar Bugün size Fatma Kulaç Ilgaz’ın kaleminden “Aynadaki İzdüşüm” şiir kitabı ile geldim. Şiir kitabı dedim ama kitapta ara ara karşımıza çıkan kısa kısa yazılar da mevcut. Şairimiz İngilizce öğretmeni olur da İngilizce şiirleri de olmaz mı hiç? Kitapta birkaç tane de İngilizce şiirle karşılaşmanız mümkün. Kitabın içindeki şiirleri okuyunca içimden istemsizce bir şarkı mırıldanmaya başladım. Hani bestelenmiş bir şiir vardı ya Hasan Hüseyin Korkmazgil’e ait olan … “Yaprak döker bir yanımız ,Bir yanımız bahar bahçe “ diyordu şiirin bir yerinde. İşte bu şiir kitabının da duygudan duyguya geçiren bir yanı vardı. Şiirleri okurken bazen içim umutla dolarken bazen de şiirlerin kime ya da ne için yazıldığını okuyunca içimi hüzün kapladı. Öyle ki ; Fatma Hanım ‘ın kendi çocukları için , dedesi tarafından öldürüren bir çocuk için , maden faciası ve depremler ardından yazmış olduğu şiirleri de vardı. Ben en çok “özgürlük” adına yazılmış ve “aitlik hissi” ile ilgili olan şiirlerde kendimden parçalar buldum. Velhasıl, bir kağıda aşk da yazılabilrdi ayrılık da… mutluluk da yazılabilirdi acı da… Hatta ölüm bile yazılabilirdi. Ah keşke olmasa!
Aynadaki İz Düşüm
Aynadaki İz Düşüm
Fatma Kulaç Ilgaz
Fatma Kulaç Ilgaz
Aynadaki İz Düşüm
Aynadaki İz DüşümFatma Kulaç Ilgaz · 015 okunma
Reklam
1,000 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.