Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur;kimi müdürlüğüne; kimi işine , sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünclüğünü fark etmez... Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum. Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
Korkunç bir şey bu; hep farklı davranmak, hep saklanmak. İnsan dünyanın önünde dürüst olmak ister, Tanrı'nın önünde dürüst olmak ister, kendisine karşı dürüst olmak ister ama karısının ve çocuklarının önünde olamaz! Hayır böyle yaşanamaz!
Mehmet, Allah'ın Muhammed'in ve 4.000 peygamberin adına babası Sultan Murat'ın ruhu, çocuklarının başları ve kılıcının üzerine yemin eder ki şehre saldırıdan sonraki 3 gün boyunca birliklerine sonsuz yağmalama hakkı verecektir. Bu surların içerisindeki her şey evlerde bulunan her türlü eşya ve mal mücevherler ve değerli eşyalar sikkeler ve hazineler erkekler kadınlar ve çocuklar zaferi kazanan askerlerin olacaktır. Kendisi Doğu Roma İmparatorluğu'nun bu son kalesini fethetmiş olma onları dışında her türlü ganimet hakkından imtina etmektedir.