Kitabın yazarı ile ilgili bilgi verme gereği duymuyorum çünkü inceleme sekmesini açtığınızda çoğu kişinin bir veya birkaç siteden (çoğunlukla aynı sitelerden) kopyala yapıştır yaptığını görürsünüz. Burada eleştirim hem bu sözüm ona inceleme yapanlara hemde kitabın ta kendisine.Öncelikle hepimiz populizm kurbanı olmuşuz. Herkesin okuduğunu okuyor,
Bireylerin kendi görüşleri ile çelişmeyen kaynakları takip etmesi sonucunda yalnızca kendi seslerinin duyulması “yankı odalarını” oluşturmaktadır (Sunstein, 2007). Geleneksel medya haricinde dijital mecralarda da “ sohbetler” birbirine benzeyen grup üyeleri arasında gerçekleşebilmektedir (Sunstein, 2018). “Yankı odalarında” yeniden üretilen görüş ve inançlar kişileri belirli tutum ve davranışlara yönelterek “diğer” gruplardan farklılaştırmaktadır.
Popülistler için “ öteki” kavramı oldukça kaygan bir zeminde yer alır. Bu, ötekinin gelecekte “ biz” kümesi içinde yer alabileceği potansiyeli içinde barındırır. Biraz önce de tartışıldığı üzere çift söylemsel strateji bu tarz mantıksız olabilecek her türlü problemi çözmek için kullanılır. Bunun için kullandığı temel anahtarlardan biri ise komplo teorileridir. Komplo teorileri, popülist siyasi otoritenin kriz anlarında sorunları basite indirgeyerek halkı ikna etme yöntemi olarak düşünebilir. Ayrıca krizlerin ya da yapılan yanlışların nedenselliklerini komplolara bağlayarak mağduriyet üzerinden sempati kazanır:
… bana suikast düzenlemeye çalıştılar. Açıkçası, bu bir ulusun tarihini işaret ediyor (Bolsonaro, 24 Nisan 2020)
“Devrimci politikada “sol” ve “sağ” terimleri milliyetçiliğin radikal ve ılımlı biçimlerine denk geliyordu. Radikal milliyetçiler özel olarak milletle halkı eleştirmeye daha istekliydi. Bu yüzden de sol milliyetçiliğe popülizm de denebilirdi.”
Avrupa, ABD ve Türkiye'de popülist politik hareketlerin medyayı nasıl ve hangi amaçlarla kullandığını anlatan bu kitabı okuduğunuzda Ayrıntı yayınlarını okuduğunuzu hissedeceksiniz (burayı nasıl yorumlarsanız artık).
Onun dışında, kitap makalelerin derlenmesi ile oluşturulmuş; makalelerin konuları da birbirinden aşırı olmasa da biraz farklı.
Popülizm ve MedyaYasemin İnceoğlu · Ayrıntı Yayınları · 20231 okunma
Hedefi doğrultusunda yasalar çıkmasını sağlamak için aldatmak, kabadayılık etmek, anlaşmalar yapmak, tehditler savurmak ve zaman zaman da sırf kendi kişiliğinin gücünü kullanmaktan kaçınmıyordu.İktidarı öylesine elinde topladı ki bir diktatöre dönüştü. Halkın çıkarları için çalıştığına göre diktatör olamayacağını savunarak bu suçlamayı reddetti.
Popülizm ilericilerin, gericilerin, demokratların, mutlakıyetçilerin, solun ve sağın elinde bir araç olmuştur. Popülizmin koşullara uyabilmesinin nedeni yüreğinin boş oluşudur; popülizm bir kilit değer kümesine bağlılıktan yoksundur.
Hangi gerekçelerle olursa olsun, genel aklın sömürgeleştirildiği, sömürgeleştirilebildiği toplumlarda, kitleler, akıllarıyla değil, bedenleriy- le düşünmeye başlıyor. Bu tür toplumlarda, kitleler gerçeklerle değil, bilinçle değil, propaganda yoluyla ayakta tutuluyor. Müslümanlar olarak, bugün karşı karşıya bulunduğumuz ağır sorunlar karşısında,
Hümanizm kanserdir. Bir insan, sırf insan olduğu için sevilmeye ve saygı duyulmaya layık değildir, sevgi ve saygı hak edilen şeylerdir. Cehaletin kaynağı olan halka yaranma çabası popülizm ise düpedüz ölümdür.
Bugüne baktığımızda; küresel boyutta çağın belirleyici sistemik unsurları olan kapitalizm, postmodernizm, popülizm ve post-truth olgularının bireydeki karşılığı narsisizmdir.
hümanizm kanserdir.
bir insan, sırf insan olduğu için sevilmeye ve saygı duyulamaya layık değildir. çünkü sevgi ve saygı hak edilmelidir. cehaletin kaynağı olan popülizm ise düpedüz ölümdür!
— friedrich nietzsche
Hümanizm kanserdir. Bir insan, sırf insan olduğu için sevilmeye ve saygı duyulmaya layık değildir, sevgi ve saygı hak edilen şeylerdir. Cehaletin kaynağı olan halka yaranma çabası olan popülizm ise düpedüz ölümdür.
“Hümanizm kanserdir. Bir insan, sırf insan olduğu için sevilmeye ve saygı duyulmaya layık değildir, sevgi ve saygı hak edilen şeylerdir. Cehaletin kaynağı olan halka yaranma çabası olan popülizm ise düpedüz ölümdür.”