Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jelê

Anormallik karşısında kendilerinden geçen kadın ve er­kek azizler, tamamen etten oluşan ya da kokuşmuş, işkence görmüş ya da tersine, el değmemiş ve yara beresiz vücudun karşısında büyüleniyorlardı. Bedenle kurulan bu özel ilişki, hiç kuşkusuz Hıristiyanlığın, Tanrı'yı insan vücudu şeklinde gören, Tanrı'nın insana dönüşerek ve kendini kurban ede­rek yaşayıp ölmesini anlatan tek din olmasından ileri gelir.
Sayfa 24 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bu kitabın yanıtlamaya çalıştığı temel sorun şudur; şimdiye kadar ayrı ayrı ele alınmış yaklaşımları birleştirerek sapkınlık kavramı­nın çözümlemesine sadece sapıkların portrelerini ve büyük cinsel sapkınlıklarının sunumunu eklemekle kalmayarak, başta 19. yüzyıl olmak üzere bu konuda geliştirilen sapkınlığı ve sapıkları irdelemeye yönelik teori ve pratiklerin de eleşti­risini yapabilmek.
Sayfa 11 - Say YayınlarıKitabı okuyor
“Güzellik ne kadar büyükse kirlenme o kadar derindir.” Georges Bataille
Sayfa 8 - Say YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Doğrusunu söylemek gerekirse dünyada, mevcut toplumsal düzene düşman olanlar ile fiilen bu tavırlarından yola çıkarak hareket edenler dışında hiç kimsenin benim kitabıma ilgi duyacağına inanmıyorum.
Simurg
Hürmüz tarafından ağırlanan bu acaip kuş bir kadın olmanın tüm işaretlerini taşır, kuş gibi giyinmiş bir şaman büyük olasılıkla.
Reklam
Daniel Kitabı'ndaki parlak yüzlü melek benzeri figürlerden bahseden öyküler bu kavramların Pers ülkesinde sürgün olan Yahudiler tarafından nasıl benimsenmiş olduğunun baş örnekleridir. Çünkü Susa'daki sürgünden sonraki döneme kadar, Musevi geleneğinde bu varlıklar görünmezler.
Hanok Kitabındaki Nuh.
Neriman'ın oğlu kral Sam, çok güzel bir kadınla evlenir, kadın bir erkek evlat verir. Ama çocuk dünyaya gelince, kocasının mutluluk çığ­lıkları, büyük bir dehşete dönüşür. Bu dehşet, bebeğin dünyadaki normal insanlara hiç benzemeyen görünüşünü anlayınca tiksintiye ulaşır. Vücudu 'gümüş kadar temiz', saçları 'yaşlı bir adamınki gibi ak' 'kar gibi', yüzü 'cennet gibi' 'güneş kadar güzel', gözleri siyah; yanakları 'bahar gülü gibi al ve çok güzel', biçimi 'selvi gibi düz' olarak betimlenir.
Mecusilerin Angra Mainyu adına hayvanları kurban etmiş olmalan gerçeği, onların hiçbir zaman, dev soyunu kötü olarak kabul etmedikleri anlamına gelmiş olmalıydı.
Mecusiler, Ahura Mazda'nın prototipi Ahura'nın üstünlüğünü kabul ettikleri halde, Karanlıklar Prensi'ne ruhsal bağlılıklarını göstermek için Angra Mainyu'ya da kurban adarlar.
İnsanın Günahı, Ayartma Yılanı ve meleklerin günahı kavramlarının ya doğrudan ya da dolaylı biçimde Zerdüştlük ya da Zerdüşt öncesi kaynaklardan alınmış olduğunu iddia etmek için yeterince neden vardır. Bundahiş'in yılanı Angra Mainyu'dur. Bu yüzden ilk günah zamanında tıpkı Hanokyan ve Lut Gölü dini literatüründeki Gözleyenler'in lideri, Azazel, Şemyaza veya Belial'in kişileşmiş biçimi olan Ayartma Yılanı gibi Angra Mainyu da devlerin (ya da günahkar ahuraların) sembolüdür.
Reklam
Ax birbirinin tıpatıp benzeri olan tek tanrılı dinler axx
Bundahiş'te sunulan yaratılış öyküsü birçok bakımdan, Tekvin Kitabı'nda bulunan Adem'in Günahı öyküsü ile karşılaştı­rılabilir. Daha da çarpıcı olan, bazı Pers öğretilerinde Angra Mainyu 'iki ayaklı yaşlı yılan' olarak bilinir.
Bundehiş
Kutsal raven bitkisinin sapı iki ayrı insan olana kadar büyür; ölümlü ırkın anası ve babası Masya ve Masyanag. Çift tam bir saflık içinde yaşarken, Angra Mainyu (başka bir anlatıda devler) tarafından yoldan çıkarılır. Bu yoldan çıkmanın bir sonucu olarak, bu ilk çift metinde geçen ismiyle 'Hürmüze' yani Ahura Mazda'ya değil ona (ya da onlara) tapar. Böyle yaptıkları için bu ilk ölümlüler orijinal saflıklarını yitirirler ve ne onlar ne de onların soyundan gelenler, ruhun kurtuluşu üzerinde görevli tanrı Mitra'nın yardımı olmaksızın saflıklarını geri alabilirler.
Zend Avesta Zerdüştilerin en kutsal metnidir ama ona eşit önemde başka kitaplar da vardır. Bunlardan birisi sonraki dönem Pers dili Pehlevice ile yazılmış kutsal kitap Bundehiş'dir. İşlediği birçok tema arasında, eşsizbir yaratılış öyküsü vardır.
İki ünlü lbrani araştırmacısı W.O.E. Oesterley ve T.H. Robinson, özellikle Hanok Kitabı konusunda, melekoloji kavramından, şeytanoloji, düalizm, eskatologya* dünya-devirleri ve ruhun yeniden canlanmasına ilişkin anlayışlara kadar herşey­le ilgili Zerdüştlüğün Musevilik üzerinde yapmış olduğu etkiyi tanıdılar. *eskatologya: Ölümden sonraki yaşama ait konular.
815 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.