Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
96 syf.
9/10 puan verdi
Gogol'un ilk okuduğum eseri.Edebiyat alanında öncü bir yazar olduğuna bu eserde rast geldim. Gogol'un Dostoyevski ve Tolstoy kadar iyi, belki de çok daha iyi bir yazar olabileceğine inandığım nadir kişilerden. 2 Farklı öyküyü bir kitaba sığdırmış ama yazsa bin sayfa da yazarmış.
Bir Delinin Hatıra Defteri - Portre
Bir Delinin Hatıra Defteri - PortreNikolay Gogol · Kapra Yayıncılık · 2020761 okunma
Donatello, heykeli, orta Çağ’dan beri hizmetkarı olduğu mimarlık’tan kurtardı ve bağımsız bir form haline getirdi. Heykel artık mekanın üç boyutu içinde bir form olarak algılanıyordu ve hangi açıdan bakılsa bir değer taşıyordu. Portre - Büstü yaratmış olan Donatello, insan yaşamının dramına ilişkin düşünce ve duyguları yüzünden azap çeken bir ruha sahipti ve Michelangelo’nun doğrudan doğruya öncüsüydü.
Reklam
Dorian Gray'in Portresi
"Hislerin yönlendirmesiyle çizilen her portre aslında ressamın portresidir, poz veren kişinin değil. Model yalnızca bir vesile, tesadüfî bir araçtır. Ressamın rengârenk tuval üzerinde gözler önüne serdiği kişi, modelden daha ziyade kendisidir. Bu resmi sergilemekten kaçınmamın nedeni, onda kendi ruhumun sırrını açığa çıkarmış olmamdır.”
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ben yaşlanıp çirkin ve iğrenç birşey olacağım. Oysa bu portre hep genç kalacak. Yaşı şu haziran gününde sabitlenecek, bir gün bile yaşlanmayacak... Keşke tam tersi olabilseydi! Ben hep genç kalsaydım da şu resim yaşlansaydı. Bunun için nelerimi vermezdim. Varımı yoğumu verirdim. Ruhumu bile satardım!..
Ün, onu hak etmeyip de çalana zevk veremez, o ancak onu hak eden de sürekli bir etki uyandırır.
Odamda, yatağımın başucundaki duvarda iki portre asılıydı. Kendi çizdiğim Beethoven ve Mozart. Beethoven beni heyecanlandırıyor ve harekete geçiriyordu. Mozart ise beni büyülüyordu. Onun doğumundan önce ölen talihsizleri düşünüyorum da onun müziğini duymadan ölüp gittiler.
Reklam
Duygulanarak çizilen her portre, modelin değil, sanatçının portresidir. - Oscar Wilde -
İçine duygu katılmış her portre sanatçının portresidir aslında; modelin değil.Model yalnızca bir vesile, bir rastlantıdır.
258 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Bu bir portre değil çılgınlık
Dorian Gray... Güzelliği ile herkesi etkileyen,etkisi altına alan,bir tanrıymışçasına tapılan genç. Bu gencin portresini çizip en nadide eserim diyen bir ressam. Dönemin esintileri,sanata biçilen pay ve bu durumların karakterlerimize yansıma şekli çok büyük ustalıkla anlatılmış.Dorian Gray'in Portresi dediğimiz portrenin baş karekterimizin vicdanını yansıttığı işlenen günahların,yapılan yanlışların her seferinde cansız bir nesneye canlıymışcasına yüklenmesi ve karakterin kendini aklaması. Kitabın vermek istediği mesaj ,Dorian Gray büyük kibri, bu kibire sahip olmasına neden olan insanlar bir ahenk içerisinde okuyucuya sunulmuş Kitabı çok beğendim yerinde söylenmiş bir sürü güzel söz,doğru tespitler,hayatın gerçeklerinin sanatsal bir dille rahatsız etmeden okuyucuya sunulması kısacası her sayfasında ayrı bir hayranlık yaşadığım bir kitaptı.Bence okunması,okutulması gereken bir kitap hala okumadıysanız hemen okumalısınız..
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Munch resimlerinin “bir günlüğün sayfaları gibi” birbirine uyduğunu defalarca vurgulamıştır. Nitekim yirmi sekiz yaşındayken “ruhunun günlüğünü” resmetmeyi, yaşadıklarının bütüncül bir hikâyesini anlatmayı aklına koymuştu. Hayat deneyimlerinden oluşan olaboratuvarda nihai hakikati bulmak için ömür boyu çabalayacaktı. Munch kendini bir ressam olduğu kadar yazar ola- rak da görüyordu. Nitekim genç yaşlarından itibaren gayet kişisel bir üslupla anı, kurgu, portre yazıları, şir ve felsefi deneme tarzında metinler kaleme almıştır. Bu yazılarında insan hallerinin coşkulu olduğu kadar karanlık yanlarını da yansıtmıştır. Bu günlüğün ismi olan “Bizler dünyadan püsküren alevleriz” cümlesi, Danimarkalı yazar ve ressam olan Holger Drachmann'a ait. Günlükte bahsedildiği üzere, Drachmann bu cümleyi Munch ile yaptığı bir konuşmada sarf ediyor.
Edvard Munch - Mahrem Günlükler
Edvard Munch - Mahrem GünlüklerOrhan Düz · Beyoğlu Kitabevi · 20241 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Fikret Otyam röportajından
“Ben, bütün yüzlerdeki acıyı ve dehşeti olduğu gibi veririm. Benim resim anlayışım oydu. Bir Ankara sergimde, iç hastalıkları profesörü bir hanım dostum var, benden hep resim alır. Sergimize geldi. Ve her sergiden muhakkak ufak ya da büyük bir portre alır. O gün sergiye geldiğinde almadı. Cumhuriyet Gazetesi’nde yazıyorum o zamanlar. Bana ‘Sen, bugün kendi gazeteni okudun mu?’ diye sordu. ‘Okudum’ dedim. O günkü Cumhuriyetin manşeti, ‘Bugün 19 Ölü’. Gençler vuruşmuş, 19 genç hayatını kaybetmiş. ‘Yaaa. Ben, bu gençlere onların acılarına yanarken, düşünebiliyor musun 19 genç can gitmiş, bir de para vereceğim, bu acı suratları alacağım, bu acıları duvarıma asacağım. Ne hakkın var buna’ dedi. Onun bu söyledikleri beni çok düşündürdü. Ve ben kadınlarımı güzelleştirdim. Ama o yüzdeki hüznü getirdim, gözlerine koydum. Hala o minval üzerinden devam ediyorum.”
içine duygu katılmış her portre sanatçının portresidir aslında; modelin değil.
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
4 yaşındayken Amerika’ya gitmiş orada kendini entelektüel alanda geliştirmiş oskar sahibi sanırım birden fazla… bir yönetmen olan Elia Kazan’ın büyümediği ama doğduğu toprakları keşfini anlatıyor. Henüz 4 yaşındayken gitmiş olması sebebiyle kendisi hatırlamaz fakat ona anlatılan Anadolu’yu hayallerinde yaşadığı şekliyle görme umuduyla gelmişti belki de . Fakat Anadolu onun hayalindeki Anadolu muydu insanlar halen düşündüğü gibi mi karşıladı mimarisi yemekleri vs… o ne aramıştı ne buldu kitapta onları bulabiliyoruz... Zülfü Livaneli hayatıma çok şey kattı dediği Elia Kazan ile ilgili bildiklerimizi bir toparlarsak Elia kazan’ın kendi arkadaşlarını ispiyonlayarak onların hayatlarına büyük bir darbe vuran ve yıllar sonra bu konu sorulduğunda pişman olmadığını söyleyen bir portre çıkıyor karşımıza hatta oskar töreninde bu yüzden protesto edilmesi de hafızalara kazınmış durumda. Kitabı okurken hep bu bilgi ışığında okuduğumdan dolayı çok da keyifli bir okuma olmadı maalesef. Önyargısız okumak gerekiyordu sanırım.
Elia ile Yolculuk
Elia ile YolculukZülfü Livaneli · Karakarga Yayınları · 202010,8bin okunma
158 syf.
8/10 puan verdi
Bir Delinin Güncesi
Gogol'dan okuduğum ilk kitap. Daha önce kütüphaneye her gittiğimde elime aldığım ama bir türlü okumadığım bir kitaptı. Artık okuyacağım seni diye alıp okudum. Kitabın dili gayet akıcı ve kolay anlaşılır. Benim sınav haftam olduğu için okuyamadım. Ama bir günde bitecek bir kitap. Kitap içerisinde üç farklı hikaye var. Benim en sevdiğim bölüm "Portre" oldu. Okurken sıkılmazsınız. Keyifli okumalar:)
Bir Delinin Güncesi
Bir Delinin GüncesiNikolay Gogol · Oda Yayınları · 20009,7bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.