Postmodernite ve Sosyal Teori
Postmodern yazarlara göre, bir bilim olarak sosyolojinin içinde doğduğu modern çağ kapanıyor ve onun yerine postmodern bir çağa geçiyoruz. ...Postmodern dönemde kişi, Aydınlanma projesinin hayal ettiği gibi, hakikat ya da bilgiye ulaşmak için değil, haz için yazar. Benzer şekilde okuyucu da hakikate ya da bilgiye ulaşmak için değil, haz için okur. (62) ...Postmodernistlere göre hakikat diye bir şey yoktur. Hakikat Aydınlanma'ya ait bir değerdir ve çoğuldur. ...Postmodern perspektiften sosyolojik teori, ne rasyoneldir, ne de doğru. Postmodern sosyologlar, düşünsel disiplin ve düzen telkin eden kişiler değillerdir. ...Bazı postmodern sosyologlar temsil krizini aşmak için, teori inşa etmekten bütünüyle vazgeçmek yoluna gitmişlerdir. ...Postmodernlere göre dünya karmaşık, kaotik ve arapsaçı gibidir: Bugün Pekin'de kanat çırpan bir kelebek, gelecek ay New York'daki rüzgar sistemini değiştirebilir (65). ...Artık medyanın gerçekliği yansıtıp yansıtmadığı sorun değildir; onlar gerçeklik olmuştur. Yani biz gerçekliğin olmadığı veya hipergerçeklik durumunu yaşıyoruz. (62) Rosenau, P.M.; Post-Modernizm ve Toplum Bilimleri, Çevre. T.Birkan, Ark yay. Ankara, 1998, s.55-80. (65) Age. s. 155-221
Sayfa 56 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
-Post-modernizm, Batı’nın ana akımına girmiştir ve toplumsal düzeni parçalamaktadır; insan ilişkilerindeki tamamlayıcılığın yerini “tek tiplilik” almıştır; bireyin egemenliği, özgürlüğü ve insan hakları artık her şeyi “göreceliliğe” indirgeyen bir felsefe olarak korunmaktadır. -Mevcut parçalanmayı bir arada tutan tek şey ekonomik büyümenin dinamiğidir. Eğer bu da sendelerse geriye hiçbir şey kalmayacak.
Reklam
Adına ne derseniz deyin ( oyun teorisi, post modernizm veya memetik) tarihin dinamikleri insanların iyiliğini ve mutluluğunu arttırmaya dönük değildir.
Sayfa 245Kitabı okudu
Bazen suyu çıksa da, post-modernizm'in en büyük kazanımının göreceli düşünme becerisi olduğunu düşünüyorum. Bu konuda bazen öyle çok dil dökmek, öyle çok kendimizi ifade etmek zorunda kalıyoruz ki umutsuzluğa düşüyor, kontrolü yitiriyor, embesiller sürüsü tarafından kuşatıldığımızı hissediyor ve öyle olup olmadığından bile emin olamıyoruz. Neyin bu kapsama girip girmediği ise ayrı bir tartışma konusu.
169 syf.
4/10 puan verdi
Karakarga yayınlarından yine postmodern soslu bir saçmalık daha! Gipi çizimleri sıra dışı bir çizer ancak kafa yapısı maalesef belirli bir yaşam tarzının temsilcisi; son dönem avrupalı çizgi romancılar da edebiyatın cenderesi post modernizm saçmalığa yelken açmış durumda. Bir hikaye akışı içinde nazi propaganda bakanı Goebels den bahsederken komünist diktatör Pol Pot araya sıkıştırılıyor ve tabii bilinçli siyasi bir tercih bu! Finlandiya lı bir askerin 1939-1940 Sovyet fin savaşında 500 Rus askerini nasıl öldürdüğünün hikaye akışında ne gibi bir anlamı var? Ben söyleyeyim kitabın pazarda satış garantisi var! Hikaye kötü ve kopuk, çizimler güzel ama o kadar işte.
Sahte Alkışlarla Olağanüstü Anlar
Sahte Alkışlarla Olağanüstü AnlarGipi · Karakarga · 202221 okunma
Postmodernizmin yükselişi bazılarınca iyimserlikten kötümserliğe doğru düşünsel bir geçiş olarak yorumlanmıştır. Gerçekten, radikal bir söyleme sahip olsa da, nihilistik yönü dikkate alındığında, post- modernizmin aslında bir karamsarlık ifade ettiği söylenebilir. Post- modernizm insanın akıl ve yeteneklerine olan inancın çöküşünü içe- rir. Siyasal açıdan bu karamsarlık, toplumsal değişimin gerekli ve ola- naklı olduğu yönündeki modernist inançtan ilerici toplumsal deği- şimlerin artık mümkün olmadığı inancına, dolayısıyla bir anlamda bi- reysel rekabete dayalı piyasa sisteminin kaçınılmaz ve değişmez ol- duğu inancına kayışta ifade bulmaktadır. Postmodernistler kapitaliz- mi eleştirmezler; kapitalizm kavramını bile kullanmazlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
59 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Zamanımı geri istiyorum
Nefret etmedim ama bu kadar abartanlara çok kızdım. Biraz post modernizm, biraz yer altı edebiyatını çağrıştıran süsler, biraz twittervari afili cümleler derken... Olay örgüsü olmayan bir kurgu ortaya çıkmış. Yazarlık101 dersi alsanız ilk öğreneceğiniz şey kurgunuza olay örgüsü eklemeniz gerektiği olur, yanlış örnek olarak da bu kitabı örnek
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,1bin okunma
Uluslararası sermaye böyle istiyor diye dünyanın tüm ülkelerinin ve toplumlarının böylesine soyut ve geriye dönüş anlamında bir akıma teslim olmalarını beklemek mümkün değildir. Daha doğru dürüst modern olamamış toplumlara, post modernizm satmak ise iyice komik kaçmaktadır. Her toplumun tutumunu kendi sorunları ve çıkarları belirleyeceğinden, postmodernizmin ulusal devlet ve toplumların gereksinmesi olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır.
Sayfa 31 - Atatürkçü Düşünce Derneği YayınlarıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Normalde, eser tamamlanınca mı yazmamız gerekirdi bilmiyorum. Fakat ben yine de düşüncelerimi paylaşmaktan geri kalamadım. Okuma bitene kadar düzenleyerek devam edeceğim. Charles DICKENS... Yine açlık ve sefalet temaları eserde yerini almış. Bunu 'İki Şehrin Hikayesi'nde ki açlık betimlemesi sebebiyle söylüyorum ki bilmeyen veyahut unutan varsa o betimlemeyi şöyle buraya yerleştiriyorum: #182046136 ve mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum! Eserine yerleştirdiği bir diğer temanın ise sadakat, vefa olacağını tahmin ediyorum... Her devirde, bir insanda mutlak ihtiyaç duyduğumuz özellikler. En sadakatsizin ve en vefasızın bile... Fakat güncel yazılı, görsel medyada, edebiyatta pek işlenmez artık; lanet olasıca post modernizm! Arkadaşlar eser aynı zamanda sinemaya uyarlanmış. Ben Mike Newell tarafından yönetilen ve David Nicholls tarafından kurgulanan 2012 yapımı Great Expectations filmini yine kitapla eş zamanlı götürmeye çalışıyorum. Naçizane fikrim filmden kesinlikle uzak durmanız yönünde. Zaten pek azdır ki sinema uyarlaması eserden daha iyi olan bir yapıt olsun. Olay örgüsü, bağlantılar yer yer kopuyor. En iyi uyarlama zihnimiz, hayal dünyamız. Bırakın orada canlansın...
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,1bin okunma
"Başımın üstünde yerin var"dan "yüzüme otur"a geçişin modernizm ve post-modernizm bağlamında incelenmesi
Reklam
Geniş bir düşünce demeti olan post modernizm hakikati bilme, ona sahip olma iddialarına eleştirel bakıştan ve bütün bilginin parçalı ve lokal olduğu varsayımından kaynaklanır. Bu yönüyle post modernizm bir taraftan komünitaryenizme bir taraftan Hayekyen anlamda liberalizme yakın durur.
Sayfa 192
Resmi modernitenin son dört yüz yıllık tarihi, çok etnisiteli, çok kültürlü, farklı siyasi oluşumlu ve öz savunmalı toplumu homojen ulus adına bir nevi soykırıma (genellikle kültürel, zaman zaman fiziki soykırımlar) tabi tutma eylemidir.Demokratik konfederalizm ise, bu tarihe karşı öz savunma, çok etnisiteli, çok kültürlü ve farklı siyasi oluşumlarda ısrar tarihidir. Post modernizm bu çatışmalı modernite tarihinin yeni biçimler altında devam etmesidir. Demokratik modernite, modern ulus-devletin evrenselci, düz, ilerlemeci ve kesinlikçi (olasılıklar ve alternatiflere kapalı yöntem anlayışı) yöntemle çizdiği yolda gerçekleştirmek istediği homojen (tek tipli) insan, sürü ve kitle toplumuna çoğulcu, olasılıkçı, alternatiflere açık ve demokratik toplumu görünür kılan yöntemlerle cevap verir. Farklı siyasi oluşumlara açık, çok kültürlü, tekelleşmeye kapalı, ekolojik, feminist ve temel toplumsal ihtiyaçlara cevap veren, topluluk tasarrufuna dayalı ekonomik yapısıyla alternatifini geliştirir. Kapitalist modernitenin ulus-devletine karşı, demokratik modernitenin siyasi alternatifi Demokratik Konfederalizmdir. demokratik konfederalizm
Geldiğimiz yer ise irrasyonalizm oldu; akla duyulan güven bitti. Ve bizler Nietzsche, Schopenhauer, Kierkegaard, genel olarak post-modernizm ile kalakaldık. Bugün ne kadar eleştirirsek eleştirelim geldiğimiz yer burası.
Batuhan Yıldız

Batuhan Yıldız

@batuhannnyldzz
·
04 Ocak 22:20
Peki ya mutluluk? Bütun bu anlamsızlığın içinde nasıl ulaşacağız buna? İnsanı tatmin eden yaşam hiçbir zaman maddi yaşam olmamıştır; aksine bizi biz yapan şey daima "etik" dediğimiz alan olmuştur.
Post-modernizm
Post modernite bir otorite kaybıdır; ya da otoritenin varlığının yitimidir. ailede anne babanın, okulda öğretmenin, politikada parlamenterlerin, inançta dini referansların dahası üniversitede bilim insanlarının, yazarların, tıp doktorlarının herhangi bir konuda uzmanlık sahibi olanların...
Türk Muhafazakarlığı
Türk Muhafazakarlığı
Resim