117 syf.
9/10 puan verdi
Günlük ve ya günah çıkarma şekli..
Yazarın okuduğum 2ci kitabı. 1cisini de çok beğenmiştim. Bu eseri küçük bir biografi tadında. Yazarın vefat etmiş annesini, ona olan öfke ve sevgisini anlatıyor. Bazen ebeveynler çocuklarını çok sevdiklerinden onları hayata hazırlıklı yetiştirmiyorlar, dış tehlikelere ilk rastladıklarında ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Kısaca, ebeveynler iyilik yaptığını sanarken onlara kötülük yapmış, gelişimini engellemiş oluyorlar. Kitapta ölüm ve insanın ilişkisi, felsefesi yer almakta. Gayet güzel. Yazdıkları bir nevi kendini avutma şekli olmakla suçluluk duygusuyla dolu..Umarım hiç birimiz bu suçluluk duygusunu hissetmeyiz.. 'O benim yazılarımda yaşayacak, bu da benim borcumu ödeme tarzım'
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
111 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 hours
Keşke "Anneler" ölümsüz olsa..
Türk Yahudi kökenli, Fransız asıllı Uruguay vatandaşı filozof, yazar, denemeci ve şair olan
Albert Caraco
Albert Caraco
bu eseri annesi vefat ettikten hemen sonra kaleme alıyor ve yedi günde tamamlıyor eserini. Annesinin üzerinde bıraktığı etkilerden tutun, hayat görüşüne, felsefesine, misyon ve vizyonuna kadar her şeyden bahsetmiş yazar. Nedense annesi ve babası hakkında sürekli 'Sayın anne' ya da 'Sayın baba' tabirini kullanıyor. İnsanın kendi benliğinde indirgediği bir felsefesi olması güzel, kendi fikirlerini ve annesinin cesurca fikirlerini yazıya dökmesi her ne kadar cesurca gözüksede annesinin kadın düşmanlığı Caraco'yada geçmiş, bir ara kadınlar hakkındaki ezici görüşleri anlatmak istediği konunun da önüne geçerek ben de sanki kitap Orta Çağ'da bir rahip tarafından yazılmış izlenimi yarattı. Bu kadar bilgili, entellektüel düşünür bir adamın karşı cins hakkında bu kadar kıt kafalı olmasına üzüldüm doğrusu. Sanırım yazar biraz da
Aristoteles
Aristoteles
'in görüşlerinden etkilenmiş olabilir. Kadınlar konusuna hiç girmeseymiş çok daha dokunakli bir anneye övgü, adına yadediş eseri olabilirmiş ancak bence yine de bir şans verilmeli diye düşünüyorum, içerisinde çok fazla alıntı yapılacak güzel söz mevcut. Son sayfalara doğru ise annesi ile kurmuş olduğu ruhani bağ ister istemez duygulandırıyor insanı, anneler keşke ölümsüz olsa dedirtiyor... "...sanki yatağı bile onu bekliyor, büyük ve küçük gardıropları, komodini ve şifonyeri, mantoları ve giysileri, çamaşırı, bibloları ve incik boncukları, hepsi onu bekliyor. Yaşayanlar geçip gidiyor, geriye nesneler kalıyor.."
Post Mortem
Post MortemAlbert Caraco · Versus Kitap Yayınları · 2008636 okunma
Reklam
111 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Kaosun kutsal kitabından sonra aynı sarsıcı,tokatlayan bir lezzet aradım bu kitapta da ancak bana göre yanlış sıralamayla okudum yazarı.Bu kitap Kaosun kutsal kitabı gibi editöryel bir kitap değil çünkü yazar yaşıyorken yazmış eserini. Farklı olarak daha soft ve sakin dokunuşlu cümleler bulacaksınız.Annesinin kansere yakalandıktan sonra ölüme kadar sürecek bir zaman dilimini içeren hisler,düşünceler,bakış açılarını kendi nihilist tavrıyla anlattığı lezzetli kitap. Nihilist okumaları,Albert Caraco’nun çarpıcı özgünlüğünü seven,tekrara düşmüş edebi eserlerden sıkılmış herkese tavsiye ediyorum.Tercih edeceklere keyifli okumalar diliyorum.
Post Mortem
Post MortemAlbert Caraco · Versus Kitap Yayınları · 2008636 okunma
117 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
Güçlü bir psikolojiniz yoksa size intiharı öğütleyebilir.
Bir öykü derlemesi; ölüm üzerine, "anne" ve "baba" figürlerinin ölümlerinden korkmak üzerine, akciğer kanserinden kaybettiği annesinin son günleri üzerine, ölümden sonra geride kalanların alışkanlıkları ve düşündükleri üzerine - kendi tabiriyle- kısa karalamalar. Albert, annesinin ölümünden sonra yazarak ölümü beklemiş,
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
44 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 hours
Yahudiye Topraklarında Yahya'nın Trajik Öyküsüne Şahit Olmak: Herodias
“Doğu bütün tanrıların anayurdu değil miydi?” (sayfa 18) 1. Gustave Flaubert Kimdir? 19. yüzyılın en yenilikçi yazarları arasında gösterilen
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
, 1821 doğumludur. Adını Fransız oyun yazarı
Pierre Corneille
Pierre Corneille
’den alan lisede öğrenim görür ve üniversite için Paris’e gider. Şehir ona tatsız ve ruhsuz görünür. Ünlü Fransız romancı
Victor Hugo
Victor Hugo
ile Paris’te
Herodias
HerodiasGustave Flaubert · Can Yayınları · 2021367 okunma
117 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Annesi tarafından manipüle edilmiş bir erkeğin her şeyden nasıl ve ne kadar nefret ettiğini anlattığı bir kitap. Şaka yapmıyorum… Yazarın travmasını çok net bir şekilde anladım çünkü yakın zamanda ben de ailemden birisini kaybettim. Kaybettiği kişi hâlâ evdeymiş, hiç gitmemiş, ölmemiş gibi hissettiğini söylediği sayfalarda ben de onunla çok yakından empati kurdum. Ölüm sonrasını anlatan, iç karartan ve eğer yakın zamanda sevdiğiniz birisini kaybettiyseniz okumamanız gereken bir kitap. Ruh sağlığınız için konuşuyorum… Felsefesi pek bana hitap etmedi, yine de farklı bir tarz olduğu için düşük bir puan vermeyeceğim. Yanlışlıkla diğer kitabını da almışım (valla yanlışlıkla oldu) onu da okuyacağız mecbur. Umarım bundan daha güzeldir…
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
Reklam
117 syf.
·
Not rated
·
Liked
birbirinitamamlayan 2 #kitap 1- #Yabancı – #albertcamus-1948 "Annem bugün ölmüş, belki de dün. Tam hatırlamıyorum." . . 2- #postmortem – #albertcaraco "Sayın Anne öldü, bir süredir onu unutmuştum." -1968
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
5/10 puan verdi
Bir Ölünün Analizi
Cioran’a fikren fazlasıyla benzeyen Caraco, annesinin ölümü üzerinden karamsar fikirlerini okurla paylaşıyor. Nihilizmi Nietzsche ile bağdaştıran popüler kültüre karşıt olarak, bu kitapta esas nihilizmi görüyorsunuz. Şahsen nihilizmi her ne kadar işe yaramaz olarak görsem de ölüm üzerine olan fikirlerinin çoğu ilgimi çekti ve yabancı gelmedi. Ancak kitap beni kendisine bağlayamadı.
Post Mortem
Post MortemAlbert Caraco · Versus Kitap Yayınları · 2008636 okunma
117 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
Herkese merhaba,Albert Caraco’nun Post-Mortem isimli eserinden bahsetmek istiyorum.Yazarın daha önce Kaosun Kutsal Kitabını okumuştum çok beğenmiştim.Resmen beynimi şoklamıştı sürekli dile getiririm Nietzche yanında Polyana kalır diye ama bu kitap yanında çok yavan kaldı. Buruk bir tat bıraktı, karamsar olmasından öte kafa karışıklığı ve duyguları bastırma hissiyatı geçti bana. Zorlama gibi geldi biraz ya da yazarın kendinin de ifade ettiği gibi; bir görevi yerine getirme endişesi... Yine de altını çizdiğim yerler oldu, bazı kelimeler oldukça şairane ve özenli sıralanmış.Ama ikinci sayfada bir yer çok etkiledi sizinle paylaşmak için olduğu gibi aktarıyorum. "kendi yaşamımla pek ilgilendiğim yok, bu da beni duyarsızlaştırıyor, hoşnutluğumu, sevgimi söküp atalı yıllar oldu, dalgaların dövdüğü kayalar gibiyim, deniz gri, gök siyah, bulutlar geçiyor ve geride eserler kalıyor. köklerimi acının olduğu kadar zevkin de reddi içine salıyorum, sevgim ermişçe bir ilgisizliğe varıyor, artık bu ilgisizlikle kaynaşmışım, bütün yaşamım bir ölüm okulu, aslında pek bir meziyetim yok ve çocukluğumdan beri kendimi rahat hissetmedim, kalıcı rahatsızlıkların eline düşmüşüm ve ancak deva buldukça varlığımı sürdürüyorum." çocukluğumdan beri kendimi rahat hissetmedim.Diğer kitabına göre yavan kalsa bile yinede okumaya değer bir eser.Tavsiye ederim
Post-Mortem
Post-MortemAlbert Caraco · Sel Yayıncılık · 2020636 okunma
57 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.