Artık geçti mor lalelerin mevsimi
bazı hisler var kurtulamıyorum
öfkem ana rahmine indirilen taze can kadar diri
insan kalmaya çalışıyorum ama
kor fırından çıkan küreğin kızgın bedeni gibi kızgın yüreğim
içimde diri tutmaya çalıştığım çiçek bahçesinin orta yerinde bir postal izi
bahçem yıkılmış, dökülmüş, parçalanmış
omzumda yağmur yüklü tanelerin ezilmişliği
elimde toprak rengi yaralar
üstümde ise bir ömür koşulup varılamayanların yorgunluğu var
vakitsiz gelen düş'ün kederi alevlenir
geçti hevesim istemem gelmesini
hiç kardan adam baharın ortasında olur mu?
gökte çiçek yerde yıldız bulunur mu?
artık geçti mor lalelerin mevsimi
Kendime yardım ve yataklık yapasım var. Sorgulamalarda susma hakkımı da kullanmak istemiyorum ama söylediğim her şey de aleyhimde delil olarak kullanılmasın. Bu dedikoduya girer bence, delikanlılığa sığmaz. Etkisiz hale getirilsem de olur, ölü ele geçirilsem de. Zaten ne farkı var ki! Etkisiz kalacağıma ölürüm daha iyi. Kanun hükmünde bir kararname ile her Türk gibi asker doğmak, her asker gibi postal giymek de isterim.
Kafam biraz karışık. Etkin pişmanlık yasası tam bana göre sanırım. Yaptığım her şeyden etkin bir pişmanlık, edilgen bir kıvanç duyuyorum.
O gün sisti, soğuktan dudaklarımız çatladı
göz-gözü görmüyordu; Umutlar buz tutsa,
İman çözüyordu. Yürüyorum, yürüdükçe tarihin damarı mazi gibi Aklımın en ücra yerinde şahlanıyordu.
Heybemin ağırlığı, çorabın ıslaklıgı, postal çamur içerisinde, bir güç bizi ayakta tutuyordu Anadolu'nun verdiği yiğitlik; gençtik, yılmadık yorulmadık; Dağı tırmanırken, arkasında daha büyük dağın önümüze çıkacağını biliyoruz...
Rahatlık düşmana fırsatdır,
Kâfirin ne merhameti, ne vicdanı vardır.
Boyun bükmeden yol aldık, meşaketler soluğumuzu kessede, yıkılmak eldemi, yıkılmak yakışırmı; Ruhumuzun derinliklerinde karşılık vermek var. Türk' ün pes edecek bir yanı ve anısıda yoktur. Ölüm ölümsüzlerin yanında her gün şölenler düzenliyor. Yenilmek yok bizim sofrada.
Kurt bakışlı yiğitlerin, gül bakışlı Yar' ları vardır.☾☆
Haber seyretmiyor ve okumuyorum
Yüzüne tükürsem dünyanın
Geri toz olup yüzüme geliyor bu kirli dünyada
Rüyalar görüyorum kısa metrajlı, çok manalı
Sidikli kontesim kayboldu ama
Allah yeni bir sidikli kontes yolladı
Ne diyordum, ne diyecektim, unutuyorum sürekli
Postal sesleri gibi selamlaşmalar
Türk bayrağı nicedir dalgalanmıyor
Dedim yaa postal sesi gibi selamlaşmalar
Hiçbir cümlemi geri almıyorum
Hiçbir çocuk hissederek ve anlayarak okumuyor
İstiklal Marşını
Kınalı Aliler, Çanakkale şehitleri
Onların kanı yerde kalmayacak diyor
Ana haber bültenleri
Pasifteydim
Kaç ana haber bülteninde gördünüz beni
Çok haber okumuştum o zamanlar
Ama ana haber bülteninde sadece
Kanlı bıçaklı bir cinnet yerinde bulursunuz beni
Korkmuyorum kimseden Allahım dışında
SEVİYORUM SENİ CHE-PRAS!
Postal Redux
MÜKEMMELLİK ASLA ELDE EDİLEMEZ. AMA MÜKEMMEL OLACAKSINIZ.